Ben bu yazıyı yazarken Van Erciş’te toplu konut yapımı için 250 bin ağacını kestirmek istemeyen Çatakdibi köylüleri isyan ediyorlar. İnşaat yapılamak istenen alanda 2 bin meyve 250 bin de kavak ağacı olduğu, ayrıca arazinin tarıma elverişli olduğuna dair bilirkişi raporu da var.



Peki insanlar günlerdir, ülkenin çeşitli yerlerinde neden ağaçlardan bahsediyorlar? Ağaç sadece gölgesinde ayran içilen bir koca kütük müdür?



Ağaç çeşitli geleneklerde önemli yer tutan bir yaşam sembolüdür.



Türk mitolojisinde, “Evliya Ağaç”, Tanrı’ya kavuşmanın yoludur. Ağaç geleneksel dünya görüşlerinde, insanların birbirleriyle ve doğanın insanlarla bağını da sembolize ediyor.



Çok farklı kültürlerde bile ağacın kutsal kabul edilir. Almanlar’ın Yggdrasil’i (Dünyanın Diş Budağı), Hindular’ın Ashvatha’sı (Ters ağaç), Sümerli’lerin Küskanu’su (dünyanın merkezindeki ağaç), İran mitolojisinde Goakarana (her şeyi tedavi eden ağaç), Mısır’da Yalancı Çınar, Yunanistan’da Ebedi Ağaç, Bilgelik Ağacı, Zeytin ağacı, Yahudiler’in Sefirot Ağacı, Uygur mitolojisindeki Beş Hayat ve Beş Ölüm ağaçları, İslamiyet’te selvi ağacı ve tuba ağacı.



Ağaç bir yandan mevsimlere göre değişerek, yapraklarını dökerek ve yeniden çiçeklenerek hayatı ve sonsuzluğu sembolize eder. Bununla birlikte ağaç çoğu mitolojide ölümsüzlüğün taşıyıcısı olarak ortaya çıkar. Ağaçlara bez parçaları bağlanarak adaklar adanır, yeni doğan çocuk için ailesi bir yerlere ömrünün uzun olmasını dileyerek bir ağaç diker; bilirsiniz.



Bu bilgiler ışığında insanları ağaçlar için ayağa kalkmalarının sembolik anlamının “yaşam hakkı için” ayağa kalkmak olduğunu görmemeye imkan yok.


Yazan: Damla Çeliktaban



YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.