Tüp bebek tedavisi için karar verdiniz ve bu süreçte kendinize ne kadar iyi bakarsanız o kadar çok başarılı olacağınızı da öğrendiniz. Bundan sonraki en önemli adımınız bedeninizin ve ruhunuzun beslendiği kaynakları gözden geçirip en doğrusu için harekete geçmek olacak. Tedavi süresince bedeninize yardımcı, ruhunuza şefkatli ve zihninize özverili davranmak en az ilaçlarınızı düzenli kullanmak kadar tedavi sürecini etkileyecek. Bunu unutmayın ve üçüne de sihirli bir dokunuş yapacak olan ana konuya odaklanın: Beslenme.
Nasıl beslendiğiniz, sofranızda neleri tercih ettiğiniz, sağlıklı beslenmekten ne anladığınız bu sürecin gizli kahramanı ve bu kahramanın sizin desteğinize ihtiyacı var. Gıdayı sadece karnımızı değil hücrelerimizi, zihnimizi ve ruhumuzu besleyen, temizleyen, arındıran bir şey olarak gördüğümüzde yolunda gitmeyen bir şey varsa düzeltmek, alışkanlıklarımızı değiştirmek daha kolay olur. Konuya buradan bakmayı deneyin. Gerekirse beslenmenin önemi ve sağlıklı bir yaşam tarzı benimseme konusunda danışmanlık almaktan çekinmeyin. Bilim insanları tüp bebek tedavisinde beslenme tarzının doğurganlık ve canlı doğumla bağlantılı olduğunu her zaman söylemişlerdi. Son araştırmalara göre ise Avrupa Üreme ve Embriyoloji Derneği kısırlık tedavisi gören ve tüp bebek tedavisi sürecinde olan kadınların son 6 ay içinde Akdeniz tipi beslenmelerinin doğurganlıklarını ve canlı doğum oranını arttırdığını açıkladı.
Akdeniz tipi beslenme nedir?
Akdeniz tipi beslenme; meyve ve sebzeler, tam tahıllı besinler, baklagiller, yağlı tohumlar ve zeytin gibi bitkisel besinlerden zengin; balık ve deniz ürünlerinin orta-yüksek düzeyde; süt ürünleri, yumurta, kümes hayvanlarının orta düzeyde; kırmızı etin ise düşük düzeyde tüketimi ile karakterize bir beslenme modelidir. Akdeniz tipi beslenme, bileşimindeki yararlı besinlerin tüketimi ve besin öğelerinin alımıyla ilişkili sağlıklı bir beslenme modeli olarak karşımıza çıkmaktadır. Akdeniz diyeti sürdürülebilir özelliktedir. Bu özelliği, şimdiki ve gelecek nesiller için oldukça önemli bir beslenme modeli olmasının sebeplerinden biridir. Beslenmenin, hastalıkların risk profillerini etkilediği bilinmektedir. Yapılan birçok çalışmada, Akdeniz diyetinin çeşitli hastalıkların önlenmesi ve düzeltilmesi ile ilişkili olduğu kanıtlanmıştır. Şişmanlık, Tip 2 diyabet, kardiyovasküler hastalıklar, Alzheimer ve kanser bu hastalıklar arasında ön plana çıkanlardır. Akdeniz diyetinin yüksek düzeyde antioksidan bileşenler, doymamış yağ asitleri, posa ve magnezyum içermesinin yanı sıra düşük düzeyde enerji içermesi; bu hastalıklar üzerindeki potansiyel etki mekanizmalarının başında yer almaktadır. Bu nedenlerle Akdeniz diyeti, daha iyi ve daha uzun yaşamın anahtarı olarak düşünülebilir.
Akdeniz tipi beslenmede dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?
Her diyette olduğu gibi bu beslenme tipinde de listeler kişinin kilosuna, boyuna, sağlık öyküsüne, beklentisine göre değişmektedir. Miktarlar, porsiyonlar değil ama bu beslenme tipinin tüketim sınırları belirgindir.
Tüketmeniz gerekenler: Sebzeler, meyveler, yemişler, bakliyatlar, patates, tam tahıllar, ekmekler, balık ve deniz ürünleri, zeytin yağı, baharatlar ve otlar.
Kontrollü tüketilmesi gerekenler: Kümes hayvanları, yumurta, peynir ve yoğurt.
Sınırlı miktarda tüketebilecekleriniz: Kırmızı et.
Tüketilmemesi gerekenler: Tatlandırıcılı içecekler, şekerli içecekler, işlenmiş et ürünleri, rafine tahıllar, rafine yağlar ve diğer işlenmiş yiyecekler.
Referanslar:
“Mediterranean diet may help women receiving IVF to achieve successful pregnancies” (2018). European Society of Human Reproduction and Embryology. Şuradan alındı:
https://www.sciencedaily.com/releases/2018/01/180129223846.htm
“Mediterranean diet: A heart-healthy eating plan” (2019) Mayo Clinic. Şuradan alındı: https://www.mayoclinic.org/healthy-lifestyle/nutrition-and-healthy-eating/in-depth/mediterranean-diet/art-20047801
YORUMLAR