18 Kasım pazartesi günü 2. konserlerini Kadıköy Belediyesi Süreyya Operası 'nda gerçekleştirecek olan Trio Hexis harika bir repertuvar ile Kadiköylü sanat severler ile buluşaçak. Kariyerlerine hali hazırda eğitmen, oda müziği, orkestra sanatçılığı, ve solist sanatçılar olarak devam eden bu üç değerli sanatçımızın kurduğu “Trio Hexis"i daha yakından tanımak ve geleceğe dair planlarını öğrenmek için grubun kurucusu sevgili Çağ Erçağ ile siz değerli HTHayat okuyucularımız için çok keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.


"Trio Hexis" fikri sizden çıkmış bir trio kurmak fikri nereden aklınıza geldi?

Okul yıllarımda hem yaylı quartet hem de bir trio grubum vardı. O yıllarda üyesi olduğum bu iki oluşum da benim farklı öğrenim ve kazanımlar edinmemi sağlamıştı. Bu sebeple bir trio kurmak ve trio eserleri çalma fikri her zaman aklımda vardı.


Her şey bir telefonla başlamış sanırım, bize kurulma hikayenizi anlatır mısınız? Nasıl gelişti olaylar?

2018 -2019 sezonu bitmiş ve tatil başlamıştı. Güzel bir cumartesi akşamında eşimle sohbet ederken artık bir trio kurmanın zamanı geldiği yönündeki düşüncemi dile getirdim ve eşimin de fikrimi desteklemesiyle telefona sarılıp Erkin'i ve Gökhan'ı aradım. Erkin'nin geçmişte Antalya Devlet Senfoni Orkestrası’nda birlikte çalıştığım için nasıl bir virtüoziteye sahip olduğunu, naif ama içinde nasıl tutkuları olan bir kemancı olduğunu çok iyi biliyordum. Gökhan ise son derece mütevazi (ki bence fazla mütevazi) çok espirili olduğu kadar fırtınalı bir aceliteye sahip ve hali hazırda Borusan Quartet'le birlikte yurt içinde ve yurt dışında birçok harika konserlere imza attığımız bir virtüözdür. Açıkçası trio kurma fikri kafamda oturduğu andan itibaren birlikte çalıştığım ve kişiliklerini çok iyi tanımamdan ötürü aklıma başka hiçbir isim gelmeden direkt o akşam onları aradım. İşin en güzel yanı ise sanki konuyu biliyorlarmışçasına daha fikirlerini sormama fırsat bile bulamadan ve de hiç düşünmeden "evet" demiş olmalarıydı.





Bünyesinde 3 önemli ismi barındıran bir trio olarak, dinleyicilerin beklentilerinin yüksek olacağını düşünüyorum. Sizin beklentiniz varsa misyon ve vizyonunuz nedir?

Şu an dinleyicilerimizin beklentilerini hakkında fikir yürütmekten ziyade ben kendi beklentilerimi ifade etmek isterim. Kurucusu olduğum “Trio Hexis”ten şahsi beklentilerim açıkçası çok yüksek. Hem müzikal olarak hem de kalite olarak “Trio Hexis”i dünya çapında bir noktaya getirmek, genç müzisyen arkadaşlarımıza ilham vermek ve onlarında ilerleyebilecekleri bir yol çizmek en büyük hedefim, beklentim ve de temennimdir.


Üçünüzün de takip edebildiğim kadarıyla yüklü programlarınız var ve üçünüz de ayrı şehirlerdesiniz bunları göz önüne alınca “Hexis Trio”a dair planlarınız nedir?

Açıkçası ayrı şehirlerde olmamızın hali hazırda sürdürdüğümüz faaliyetlerimizin mutlaka etkisi olacaktır ama büyük bir engel teşkil edeceğini düşünmüyorum. Eğer prova takvimimiz, konser programlarımız planladığımız gibi giderse, konserlerimiz ve de birbirimizle olan uyumumuz her geçen gün güçlenmesi halinde yani her şey planladığımız ve düşündüğümüz gibi gider ise bir albüm için albüm kayıtlarını yaparak geleceğe ışık tutmak isterim.


Sizce trio olmanın zorlukları var mı ve varsa bu zorluklar nelerdir?

Tabii ki her şeyin kendine has zorlukları olduğu gibi trio olmanında zorlukları mevcut. Ama trio olmaktaki en önemli husus trioda çalmak için enstrümanınızı üst seviyede çalabilmeniz ve müzik bilgisi olarak belirli bir seviyenin üstünde olmanız gerekir. Bu da her grup üyesinin virtüözütesini gerektirir.





Trioda çalmanın quartette çalmaktan bir farkı var mıdır?

Bildiğiniz gibi halen esas görevim olan ve yıllardır çalmaktan keyif aldığım Borusan Quartet’in bir üyesi olarak arasındaki farkı da kısaca belirtmek isterim çünkü her ikisi de birbirlerinden çok farklı bir yazım stilidir. Örneğin quartette çellonun fonksiyonu yazım itibari ile partisyonda temel sesi oluşturur çoğu zaman baş eşlik durumundadır. Bazı eserlerde de 1. keman ile melodiyi taşıdığı ya da karşılıklı atıştığını duyarız. Trio eserlerinin ayrıldığı nokta işte tam da burasıdır yani 3 solo enstrüman olarak yazılmıştır adeta her enstrüman kendi içinde birer konçerto çalarmış gibi duyulur ve birbirleriyle uyum içinde sohbet etmesidir.


Trio Hexis'in dinleyicilerinden bir beklentisi var mı?

Tabii ki değerli dinleyicilerimizin desteği bizim için en önemli unsurdur. Onların sevgisi ve desteğiyle Trio Hexis arzuladığımız noktaya ulaştığında sesimizi daha geniş kitlelerek duyarabileceğimiz albüm yapabilme noktasına onların destekleri ile varabiliriz. Onlar bize olan sevgi ve desteklerini konserlerimize gelerek bulundukları illere bizleri davet ederek bizlerin daha güzel işlere imza atmamıza vesile olur ve albüm yapabilme dileğimiz bu süreçte kendiliğinden hayat bulur.


Gruplarına verdikleri "Hexis" adı Yunan felsefesinde çok derin manalara sahip ve bir kelimeden ziyade bir durumun ifadesidir ki “Ruhu entelektüelleştiren bir sahip olma durumunun ifadesi” şeklinde tanımlanmaktadır. Kariyerlerinin doruğundaki Gökhan Aybulus (piyano), Erkin Onay (keman), Çağ Erçağ (Viyolonsel) üçlüsünden oluşan gruba bu tanımıyla “Hexis” ismi çok yakışmış.


Çağ Erçağ'a bu güzel sohbet için çok teşekkür ediyor ve Trio Hexis'e müzik yaşantısında başarılar diliyoruz.


Röportaj: Konser Arkası / Osman Enfiyecizade

Görseller: Enka Kültür Sanat

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Harika????????????
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.