Seyahatlerde en sık yaşanan hastalıklardan birinin turist ishali olduğuna dikkat çeken Dr. Hakko, “Gidilen bölgenin yiyeceklerinde ve sularında bulunan ve alışık olmadığımız farklı mikroorganizmalar ishale neden olurlar. İshalden korunmak için ellerin mutlaka sık sık yıkanması, kapalı şişelerdeki sular dışında su içilmemesi, temizliğinden kuşku duyulan yerlerde yemek yenilmemesi, paketsiz açıkta satılan yiyecekler ve deniz ürünleri, pişmemiş etler, soyulmamış meyveler, soslar, salatalar gibi riskli olabilecek yiyeceklerden uzak durulması gerekiyor. Ayrıca yaz aylarında içeceklere konulan buzlara da dikkat edilmesi gerekir. Ne kadar kapalı şişelerden su içilse bile, genellikle şehir şebeke suyundan elde edilen bu buzlar bağırsakların bozulmasına neden olabilir. Diş fırçalaması bile kaynatılmış suyla ya da kapalı suyla yapılmalıdır” diyor.




Seyahat sırasında en sık rastlanan ikinci hastalık sıtma. Korunmayan kişilerde sıtma Batı Afrika’da bin kişide 24, Hindistan yarım adasında bin kişide 2,5 ve Güney Amerika’da bin kişide 0,5 oranında görülüyor. Hiçbir ilacın sıtmaya karşı yüzde yüz koruma sağlamadığını söyleyen Dr. Elif Hakko, “Bu nedenle özellikle sıtma açısından riskli bölgelerde seyahat esnasında ateşli bir durum söz konusu olursa kişi zaman kaybetmeden bulunduğu yerde bir sağlık merkezine başvurmalıdır. Sıtmaya karşı korunmada en önemlisi sineklerle mücadeledir. Bu nedenle sinek ve böceklerin çok olduğu yerlerde çıplak ten temasını en aza indirmek için olabildiğince kapalı giysiler giyilmelidir. Sinek kovucu vücut spreyleri kullanılmalıdır. DEET (dietiltoluamid) içeren sinek kovucuların etki süresi 4 ila 12 saattir. Seyahat öncesi, seyahat edilen bölgedeki sıtma türleri gözden geçirilerek uygun koruyucu ilaçlar başlanabilir. Bu ilaçların bazılarının en az iki hafta önceden başlanması ve döndükten sonra da belirli bir süre daha devam edilmesi gereklidir. Bu nedenle mutlaka bir enfeksiyon hastalıkları uzmanına danışmak gerekir. Afrika, Orta Amerika, Haiti, Panama, Mısır, Orta Doğu ülkelerine yapılan seyahatlerde mutlaka sıtma ilacına başlanmalıdır”


Özellikle tropikal bölgelere yapılan seyahatler öncesinde mutlaka aşılanma gerektiğinin altını çizen Dr.Elif Hakko, aşı seçinin seyahat edilecek ülkeye, kişinin bağışıklık durumuna, daha önce yapılmış aşılarına göre yapılacağını söyleyerek, “Tetanoz/difteri 10 yılda bir, kızamık aşısı ise olmayanlara yapılır. Diğer aşılar ise hepatit A, hepatit B, tifo, grip, sarıhummadır. Hastalığın sık görüldüğü ülkelere girerken yapılması yasal olarak zorunlu olan sadece iki aşı vardır: sarıhumma ve meningokok aşıları. Hiçbir ülke için kolera aşısı gerekli değildir. Sarıhumma Ekvator Afrikası’nda ve Güney Amerika’da daha çok görülür; Hindistan ve Kuzey Afrika için de bir ölçüde risk vardır. Sarıhumma aşısı sadece Sağlık Bakanlığı tarafından izin ve onay verilmiş merkezlerde yapılır ve aşının yapıldığını gösteren belge, seyahat belgelerine eklenir. Sarıhumma aşısı canlı aşıdır. Gebe kadınlara, bağışıklık kusuru veya direnci kıran hastalığı olanlara yapılmamalıdır. Meningokok aşısı, menenjit etkeni olan mikrobun A,C,Y ve W135 alt gruplarına etkilidir. Sahra altı Afrika ülkelerinde uzun süre kalacak olanlara önerilir. Meningokok hastalığının yerleşik olduğu bu bölge dışında, Nepal, Kenya, Tanzanya gibi daha önce salgınların bildirildiği ülkelere gidecek olanlara da yapılması önerilir. Suudi Arabistan’a hacca gidecek olanlara da meningokok aşısı yapılmalıdır. Erişkinler de her 10 yılda bir tetanoz aşısını tekrarlatmalıdır. Böylece seyahat sırasında olabilecek yaralanmalarda güvenli bir korunma sağlanabilir. Hindistan ve Kuzey Afrika ülkeleri gibi tifonun yaygın olduğu ülkelerde 3 haftadan daha uzun süre kalacak olanlara tifo aşısı da önerilir. Veba, kolera, kene ensefaliti, Japon ensefaliti gibi daha nadir hastalıklara karşı aşılama, ancak kırsal bölgelere ve temizlik koşullarının yetersiz olduğu durumlarda yapılacak yolculuklarda, konunun uzmanı olan hekimlere danışılarak yapılmalıdır” diye konuşuyor.




Dr. Hakko, seyahatler sırasında çocuklar ve gebeler, yaşlılarla birlikte özel grubu oluşturduğunu ifade ederek, bulundukları dönemden dolayı belirli zamanlarda rutin aşılarını yaptırmak zorunda olan çocukların normal aşı takvimine göre aşılanmalarının aksatılmaması gerektiğini söylüyor.




Özellikle Uzakdoğu ülkelerine yapılan seyahatlerin kimi zaman seks turizmini de içermesi yüzünden, Hepatit B, AIDS, HPV gibi cinsel yolla bulaşan hastalıklar da, seyahat hastalıkları içinde sayılıyor. Bu hastalıklardan korunmak için, öncelikle güvenli olmayan seksten uzak durulması, mutlaka prezervatif kullanılması öneriliyor. Enfeksiyonlar dışında araç tutması, jet lag, pıhtılaşma sorunları gibi yolculuk esnasında oluşabilecek sorunlar olduğunu söyleyen Dr. Elif Hakko, “Araç tutması olan kişiler için yolculuk öncesi alabilecekleri ilaçlar mevcuttur. Jet lag kıtalar arası yolculuklarda karşılaşılan bir sorundur. Aradaki saat farkının yarattığı dengesizlik nedeniyle oluşur, kişinin ritmi bozulur, uykuda salgılanması gereken hormonların salgılanmamasına bağlı oluşabilir. Kişide sersemlik ve denge bozukluğuna neden olur. Buna karşı da alınacak bazı ilaçlar mevcuttur. Bir diğer önemli sorun da uzun yolculuklarda uzun süreli hareketsizliğe bağlı bacaklarda oluşan pıhtılaşma sorunudur, özellikle yaşlı, kalp veya şeker hastası kişilerde rastlanır. Bu kişilere de pıhtılaşmayı önleyen ilaçlar verilir. Yüksek rakımlı yerlere seyahat varsa seyahatten 1 gün önce ilaç verilebilir, bir sorun olursa mutlaka oksijen verilmelidir” diye konuşuyor.





Anadolu Sağlık Merkezi


Seyahat Hastalıkları Kliniği


Dr. Elif Hakko

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.