Estethica Ataşehir Cerrahi Tıp Merkezi Ortodonti bölümünden Prof. Dr. Ahu Acar ortodonti tedavisi ile ilgilili bilgiler verdi.


Ortodonti; çapraşık diş ve uyumsuz çene ilişkilerini teşhis eden, önlemeye çalışan ve tedavi eden diş hekimliğinin bir uzmanlık dalıdır. Ortodonti üzerine uzmanlaşan diş hekimlerine ortodontist denir.


Ortodontik problemler neden oluşur ve nasıl tedavi edilir?

Çeneleri ilgilendiren bozukluklar (alt çenenin önde ya da geride olması gibi) genellikle irsidir. Bu durumda hastanın yaşına göre tedavi yöntemine karar verilir. Eğer hasta ergenlik dönemindeyse ve alt çenesi ya da üst çenesi gerideyse ortodontik yöntemlerle tedavi edilebilir. Hasta yetişkinse şiddetli iskeletsel bozukluklar ortodonti-cerrahi işbirliği ile tedavi edilir. Fonksiyon bozukluklarına bağlı olarak da (ağız solunumu gibi) çene uyumsuzlukları oluşabilir. Ağız solunumu yapan bir hastada üst çene genellikle dar kaldığı için V formundadır.


Uzun süre yalancı emzik ya da biberon kullanma, parmak emme, tırnak yeme, vb.gibi alışkanlıklarda ortodontik bozukluklara sebep olabilir. Alışkanlıklar olabildiğince erken tedavi edilmelidir (7-10 yaş arası). Böylece, basit bir aparey kullanımı ile kötü yönde etkilenecek olan iskeletsel bozukluğun önüne geçilmiş olunur. Alışkanlıklar erken yaşta farkına varılırsa, birtakım alışkanlık kırıcı apareyler ile engellenebilir. Üst çenedeki iskeletsel darlık ortodontik apareyler yardımıyla tedavi edilebilir. Bazen birey çene kemiği büyüklüğünü ebeveynlerden birinden, diş büyüklüğünü diğerinden alır. Eğer çene büyük, diş küçükse dişler aralıklı olur. Dilin nomalden büyük olması, ağızda çekilmiş diş boşluklarının olması da dişlerin aralanmasına sebep olur. Çene kemiği küçük, dişler büyükse dişler çeneye sığamaz ve çapraşıklık oluşur. Çapraşık dişlerin bir diğer sebebi de erken veya geç süt dişi kayıplarıdır. Her süt dişinin bir düşme zamanı vardır. Örneğin, 10 yaşında düşmesi gereken bir süt dişi 8 yaşında düşerse ağızda bulunan daimi dişler bu boşluğa doğru kayarlar ve oradan çıkması gereken diş kendine yer bulamaz. Bu durumda bu diş, diş kavsinin dışına ya da içine doğru gelişir, ya da bazı durumlarda gömük kalır.


Ortodontik tedavi her yaşta yapılabilir mi?

Ortodontik tedavide kesinlikle yaş sınırı yoktur. Ancak yaşa göre tedavi planlaması ve süresi değişebilir. Son yıllarda tüm dünyada erişkin ortodontisi yaygınlık kazanmıştır. Özellikle porselen braketler kullanılarak estetik kaygıları da en aza indirmek mümkündür. Bazen de daha iyi protezler yapabilmek için proteze hazırlık amacıyla ortodontik tedavi yapılabilmekte, dişler proteze daha uygun hale getirilebilmektedir. Bu tür tedaviler kısa sürmekte, 4–12 ay içerisinde ortodontik tedavi bitmektedir.


Ortodontik tedavi ağrılı bir işlem midir?

Uygulama seansı ve ara seanslar kesinlikle ağrısız ve basittir. Ancak, teller ilk takıldığında yanaklarda yaralar oluşabilir. Bu yaralar 1 hafta içerisinde kendiliğinden geçer ve genellikle tekrar oluşmaz. Nadir durumlarda (braket kopması, telin kırılması, vb.) tekrar yara oluşabilir. Bu gibi sorunlar hekimin küçük bir müdahalesiyle giderilebilir. Ayrıca hastalara ilk seans ‘hasta mumu’ verilir ve hasta bu mumu telin acıttığı bölgeye yerleştirerek hekime gelene kadar geçen sürede oluşabilecek aşırı bir iritasyonu engelleyebilir. Bunun yanında teller ilk takıldıktan sonra ve ara seanslar sonrası dişler sıkıldığında ve sert şeyler yendiğinde dişlerde sızı oluşur. Ancak bu sızı 3-4 gün içerisinde kendiliğinden geçer.


Diş telleri dişleri çürütür mü?

Teller dişleri kesinlikle çürütmez. Tam aksine braketlerin yapıştırıldığı alanlar, altına bakteri giremediği için çürükten korunur. Ancak braketlerin etrafı daha çok bakteri tuttuğu için çürüme riski telsiz bir ağza göre daha çoktur. Ağız bakımı iyi olduğunda ve braketlerin etrafı ayrıntılı olarak temizlendiğinde bu risk ortadan kalkar.


Teller varken dişler fırçalanabilir mi?

Teller takıldıktan sonra dişler eskiden olduğu gibi rahatlıkla fırçalanabilir. Fırçalarken kopma, çıkma gibi riskler yoktur. Ancak daha ayrılı bir temizlik gerektiği için biraz daha dikkatli ve ayrıntılı fırçalamak gerekir. Bunun için özel olarak tasarlanmış ortodontik fırçalar ve ara yüz fırçaları kullanılabilir.


Teller takıldıktan sonra nelere dikkat edilmelidir?

Tellerin kırılmasına sebep olabilecek sert yiyeceklerden uzak durulmalıdır. Elma, armut gibi sert şeyler ısırıp koparılarak değil, keserek yenmelidir. Özellikle erik, zeytin gibi çekirdekli gıdalar çekirdeğiyle ağza atılmamalı, çekirdeği dışarıda ayrıldıktan sonra yenmelidir. Asitli içecekler içilmemelidir. Sakız, lokum gibi yapışkan şeylerden uzak durulmalıdır.


Ortodontik tedavi süresi nedir?

Ortodontik tedavinin süresi hastanın yaşına, problemin şiddetine ve yapılacak olan tedavi tekniğine göre değişir. Ancak hasta uyumu tedavi süresindeki en önemli faktördür. Eğer hasta randevulara düzenli geliyorsa, ağız bakımı iyiyse, braketler ve tellerini sık sık kırmıyorsa, verilen aparey, lastik, vb. düzgün kullanırsa minimum sürede tedavi tamamlanır. Planlama iyi yapıldıysa ve hasta da uyumluysa en şiddetli durumlarda bile tedavi süresi 2,5 yılı geçmemelidir. Ortalama tedavi süresi 1,5 yıldır. Diğer taraftan 1 yıl içerisinde biten tedaviler de vardır.


Ortodontik tedavi ile düzelen dişler tekrar bozulur mu?

Dişlerimiz ömür boyu hareketlidirler. Özellikle çiğneme kuvvetlerinin etkisiyle hiç ortodontik tedavi görmemiş kişiler de bile ileri yaşlarda dişler de çapraşıklık oluşabilir. Ortodontik tedavi sonrası ise dişlerin yeni pozisyonlarına alışması ve etrafında iyi bir kemik desteğinin oluşması uzun zaman alır. Bu yüzden teller çıkarıldıktan sonra tekrar bozulma riskini ortadan kaldırmak için pekiştirme işlemi yapılmalıdır. Bu amaçla dişlerin arkasına ince teller yapıştırılabilir, ya da hastaya takıp çıkarılabilen şeffaf plaklar verilebilir.



Bezmialem Vakıf Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı ve Ortodonti Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serdar Üşümez, ortodonti tedavisi hakkında bilinmeyenleri anlattı.


Ortodontik tedavi sırasında dişi çevreleyen dokudaki biyolojik aktiviteyle birlikte kemik ve dişeti yeniden şekillenir. Bu yeniden şekillenme esnasında dişler de ortodonti uzmanı tarafından ağız içerisinde daha estetik ve sağlıklı pozisyonlarına alınabilir. Ortodontik diş hareketini sağlayan bu biyolojik aktivite ve yeniden şekillenme, ortodonti bilimindeki ve teknolojideki güncel gelişmeler sayesinde artık hızlandırılabilmektedir. Tedavi sırasında meydana gelen diş hareketi temel olarak mikro titreşim veya lazer enerjisi uygulamalarıyla cerrahisiz olarak ya da minör cerrahi yöntemlerle hızlandırılabilir.


Diş hareketinin cerrahi olmayan yöntemlerle hızlandırılması amacıyla dişlerin köklerini çevreleyen dokuda biyolojik aktiviteyi artırmak için mikro titreşimlerden veya ışık enerjisinden faydalanılır. Tedavide dişlere mikro titreşim veren FDA (Amerikan Gıda ve İlaç İdaresi) onaylı şarjlı cihazlar kullanılır. Bu cihaz hasta tarafından günde 20 dakika süreyle kullanılmalıdır. Tabii öncesinde cihazın kullanımı ile ilgili detaylar uzman hekim tarafından hastaya aktarılır. Bilgisayara da bağlanabilen bu cihazlar sayesinde ortodonti uzmanı tedavinin ara kontrollerinde hastanın günlük kullanımlarını da takip edilebilir. Yapılan bilimsel çalışmalar bu tedavi şekli düzenli olarak uygulandığında tedavi süresinin yüzde 30 oranında kısalabildiğini göstermektedir. Bu yöntemin yetişkin hastalar ile iş ve sosyal hayatında diş teli sorunu yaşayan kişiler için yüz güldürücü bir gelişme olduğu kabul edilebilir. Böylece hastalar daha kısa bir sürede dişlerinde düzelmeye kavuşabilirler.


Lazer ile hasta rahatlıyor

Cerrahi olmayan diğer bir yöntemde ise diş çevresi dokularına ortodonti uzmanı tarafından belirli aralıklarla düşük doz lazer enerjisi uygulanır. Uygulanan lazer enerjisi doku tarafından emildiğinde biyolojik aktivitenin ve diş hareketinin hızlanması sağlanabilir. Her iki yöntem bir yandan diş hareketini hızlandırırken bir yandan da dişleri hareket ettirmek için uygulanan kuvvetten kaynaklanan sıkma hissinin hasta tarafından daha rahat tolere edilmesini sağlar.


Piezocision ile kısa sürede tedavi

Diş hareketini hızlandırmak için en sık uygulanan yöntemlerden birisinin de piezocision yani cerrahi ortodonti olduğunu söyleyen Bezmialem Vakıf Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı ve Ortodonti Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serdar Üşümez, “Bu uygulamada özel bir cihazla hastanın diş kökleri arasında küçük kesiler oluşturulur. Bu kesiler kökleri çevreleyen kemiklerin yeniden şekillenmesini hızlandırarak diş hareket hızını arttırır. Bu durum da tedavi süresinin kısalmasına olanak sağlar. Piezocision uygulamasında hastaya ayrıca greftleme de (doku nakli) yapılarak bazı dişeti veya kemik kusurlarında iyileşme sağlanabilir.” diyor.

Sosyal hayatı etkilemiyor

Piezocision uygulamasına benzer diğer bir minör cerrahi yönteminde ise yine özel bir cihazla hastanın diş kökleri arasında küçük perforasyonlar (delikler) oluşturulur. Her iki uygulama da lokal anestezi altında gerçekleştirilir ve hasta hiçbir şey hissetmez. Bu uygulamalarda dişeti dokusunda minimal değişiklik meydana geldiğinden dikiş de atılmaz. Uygulama sonrası hasta aynı gün işine dönebilir ve sosyal hayatına devam edebilir.


Ortodontik tedavide uzman hekim şart

Ortodontik tedavi oldukça özen, titizlik ve uzmanlık gerektiren bir bilim dalıdır. Bu sebeple ortodontik tedaviyi hızlandırmak için hastaya uygun olan yöntemin seçimi ve uygulanması mutlaka bir ortodonti uzmanı tarafından yapılmalıdır. Ne yazık ki ülkemizde ve tüm dünyada uzmanlık alanı olmadan sadece kısa süreli bir kursa giderek ortodontik tedavi uygulayan kişiler de bulunmaktadır. Bu konuda ortodonti hastalarının çok özenli ve dikkatli olmaları gerekir. Uzman olmayan hekimler tarafından uygulanmaya çalışılan tedaviler; dişler, diş çevresi dokuları ve yüz oranlarında kalıcı olumsuz değişikliklere sebep olabilir. Bu nedenle tedavi öncesi mutlaka bir ortodonti uzmanına muayene olunmalı ve hekimin yönlendirmeleri doğrultusunda hareket edilmelidir.



Ortodontik tedaviyle ilgili doğru bilinen 10 yanlış!


Yrd. Doç. Dr. Yasin Erdem Akgül, ortodontik tedavisi ile ilgili yanlış inanışlar sebebiyle hastaların tedavilerini erteleyebildiklerini söyledi.


Yrd. Doç. Dr. Yasin Erdem Akgül, ortodontik tedavi süreciyle ilgili doğru bilinen yanlışlar olduğunun altını çizdi. Bu yanlış inanışlar sebebiyle birçok hastanın tedavi olmaktan çekindiğini belirten Dr. Akgül, “Hastalar, ortodontik tedavinin sadece tellerle yapılabileceği, çok uzun ve ağrılı bir tedavi olduğu, erişkin hastaların tedavi olamayacağı gibi yanlış bilgilere sahip olabiliyor. Oysaki günümüzde kullanılan yeni teknolojilerle birlikte ortodontik tedaviyi her yaştan bireye kolaylıkla uygulayabiliyoruz” diye konuştu.


Dr. Akgül, ortodontik tedavide doğru bilinen yanlışları şöyle açıkladı:


Yaşım geçti tedavi olamam:

Özellikle erişkin hastalar benim için artık geç oldu diye düşünebiliyor. Oysaki ortodontik tedavinin bir yaşı yoktur, her yaşta yapılabilir. Teknolojinin gelişmesi ve tedavi olanaklarının artmasıyla birlikte ortodontik tedaviyi her yaştan bireye kolaylıkla uygulayabiliyoruz. Sağlıklı diş dokuları olduğu, hasta tedavi sürecinde yapılması gerekenlere dikkat ettiği müddetçe ortodontik tedavi uygulanabilir. Ortodontik tedavinin erişkin hastalar için birçok faydası da vardır. Dişlerin çok çapraşık olduğu durumlarda, temizliği de kolay olmadığından arayüz çürüğü oluşabilir. Tedaviyle birlikte hem diş temizliği kolaylaşır hem de arayüz çürüklerinin oluşmasının önüne geçilir.


Ortodontik tedavi sadece tellerle yapılır:

Ortodontik tedavi sadece tellerle yapılmaz. Ortodontide artık çok daha gelişmiş teknolojilerden faydalanıyoruz. Bu tedavilerden biri de şeffaf plaklar. Şeffaf plaklarla tedavi, tel tedavisine göre pek çok artısı bulunan oldukça verimli bir yöntemdir. Bu plaklar görünmez, hijyenik ve hızlı sonuç veren ürünlerdir. Herhangi bir tel veya metal parçası olmadığı için ağız içini tahriş etmez, hastaya rahatsızlık vermez Hastalar, şeffaf plaklarla ağız hijyenini çok daha kolay sağlayabilir.


Ortodontik tedavi çok ağrılı bir tedavidir:

Ortodontik tedavilerde dişe kuvvet uygulandığı için hasta hafif bir baskı hissetmektedir. Ancak ağrı yaşanması hastadan hastaya farklılık gösterir. Aynı anda tedavilerine başladığımız ikiz hastalarımızdan biri hiç ağrı çekmezken diğeri çekebilmektedir. Bu tamamen kişiye özel bir durum diyebiliriz.


Ortodontik tedavi çok pahalıdır:

Yeni teknolojiler sayesinde tedavi süreleriyle birlikte maliyetler de azaldı. Ayrıca hastalar birbirlerine baktıklarında aynı problemi görseler de, her hastanın ortodontik sorunu ve tedavi planı kendine hastır. Bu anlamda bir hastanın tedavisi daha uzun ve maliyetli olurken başka bir hastanınki aynı şekilde olmayabilir.


Ortodontik tedaviler çok uzun sürer:

Bilinenin aksine ortodontik tedaviler çok uzun sürmez. Geliştirilen yeni metotlarla ortodontik tedaviler çok daha hızlanmış durumdadır. Günümüzde tedavilerin yüzde 50-60’ı 10-12 ay içerisinde tamamlanır.


Çocuğumun tedavi olmasına gerek yok, henüz erken:

Bu ailelerden sıklıkla duyduğumuz ve oldukça yanlış bir inanıştır. Yeni doğmuş bir çocuğun bile ortodontik tedaviye ihtiyacı olabilir. Bir bebeğin doğum anından itibaren ortodontik tedavisi başlayabilir. Genel itibariyle konuşacak olursak ortodontik muayenenin 6-8 yaş aralığında yapılması gerektiğini söyleyebiliriz.


Tedavi olmazsa dişlerime bir zarar gelmez:

Ortodontik tedavi ileriki yaşlarda ortaya çıkabilecek daha büyük kayıpların önüne geçmektedir. Bunlar arasında diş kayıpları, arayüz çürükleri sayılabilir. Ayrıca hastaları dolgu, çekim, implant ve protez gibi tedavilerden de korumaktadır.


Çapraşık dişler zamanla düzelir:

10 yaş sonrasında görülen çapraşıklıkların kendiliğinden düzelmesi mümkün değildir. Muhakkak bir müdahale gerekir. Bu sebeple çapraşık dişler zamanla düzelmez.


Ortodonti tedavisinde dişe takılan aparatlar yerinden çıkmaz:

Bu da yanlış bir inançtır. Ortodontik tedavide sıkça kullandığımız şeffaf plaklar, kolayca çıkarılıp takılabilen ürünlerdir. Bu ürünler sayesinde hastalar, tellere kıyasla istediklerini rahatlıkla tüketebilir.


Çirkin görüntü sebebiyle tedavi olmak istemiyorum:

Kimi hastalar düğün, mezuniyet, sunum ya da önemli görüşmeleri sebebiyle tedavilerini erteleyebiliyor. Sosyal medyayı çok etkin kullanan hastalar da özellikle metal braketlerle tedavi olmaktan kaçınabiliyor. Böyle durumlarda hastalarımıza şeffaf plakları öneriyoruz. Görünmez, şeffaf ve hızlı sonuç veren şeffaf plaklar; metal diş telleriyle karşılaştırıldığında rahatsızlık vermeyen, istenildiği zaman çıkarılıp takılabilen özellikleriyle ön plana çıkıyor.


Ortodontik tedavinin hangi yaşta olursa olsun bireylerin özgüvenini artırdığını belirten Dr. Akgül, “Tedavi öncesinde sosyal medya hesaplarından gülerek fotoğraf paylaşamayan hastalarımız, tedavi sonrasında neredeyse gülümsemedikleri bir poz olmuyor” diye konuştu.


YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.