Okul döneminde çocuklar kadar öğretmenleri de bekleyen hastalıkları ve bu hastalıklardan korunma yollarını Rinoest Klinik’ten Op. Dr. Coşkun Şanverdi anlatıyor.


Öğretmenler ders anlatırken sürekli konuşmak zorunda olduklarından bazı kronik hastalıklara daha meyilli olabiliyorlar. Öğretmenlerde; kronik faranjit, kronik laranjit, ses teli nodülü gibi hastalıklar daha sık görüldüğünden bu hastalıklar “öğretmen hastalığı” olarak da adlandırılabiliyor.


Okul ile toplu taşıma araçları kapalı ve kalabalık ortamlar olduğundan bu tür hastalıkların daha kolay bulaşması için uygun ortam oluşuyor. Öğretmenler, kalabalık ve havasız sınıf ortamında çalıştıklarından solunum yolu ile bulaşan enfeksiyon hastalıkları açısından risk grubunda bulunuyor.


Teneffüs saatlerinde sınıflarda koşuşturan, oyun oynayan çocuklar ve çok fazla havalandırılmayan tozlu sınıflar nedeniyle öğrenci ve öğretmenler birçok alerjik rahatsızlıklara yakalanabiliyorlar. Okullarda kullanılan tebeşir nedeniyle havada uçuşan tebeşir tozları ve tahta kaleminin mürekkebi gibi faktörler alerjik nezle ve faranjit için zemin oluşturabiliyor. Ağız ve burun yoluyla solunan bu toz ve kokular ilerleyen dönemde kronik hastalıklara da sebep olmaktadır.


Faranjit nedir?


Faranjit, boğazın orta kısmında bulunan farenks (yutak) mukozasının iltihabı demektir. Bu iltihabi durum akut (ani gelişen) veya kronik (uzun süreli) şekilde gelişebilir.


Her ses kısıklığı faranjit midir?

İyi bir ses oluşumu için akciğerlerin, ses tellerinin, ağız ve burun boşluklarının sağlıklı olması ve koordineli çalışabilmesi gerekmektedir. Bu yüzden ses kısıklığı bu belirttiğimiz bölgelerin herhangi birindeki rahatsızlıklara bağlı olarak ortaya çıkabilmektedir. Akciğerlerdeki kitleler, kronik akciğer hastalıkları, verem, ses tellerindeki kitleler, ses teli felçleri, ses teli iltihapları, burun tıkanıklığına yol açan kitleler, sinüzit ve nezle gibi iltihaplı durumlar ve faranjitler (yutak iltihabı) ses kısıklığına sebep olabilirler.


Akut faranjitler

Genellikle grip veya nezle gibi viral enfeksiyonlar sonucu oluşmalarına rağmen, beta mikrobu, herpes mikrobu (uçuk virüsü), zona (gece yanığı), cinsel yolla bulaşan gonore (bel soğukluğu), difteri gibi daha nadir hastalıklar sonucu da oluşabilmektedir. Bu nedenle doktora başvurmadan alınacak tedaviler hastalıkların bazı bulgularının gizlenmesine sebep olup yanlış tedavilere sebebiyet verebilmektedir.


Kronik faranjitler

Sık geçirilen üst solunum yolu enfeksiyonları sonrasında, kronik burun tıkanıklığı nedeniyle, aşırı sigara ve alkol tüketimi, kronik sinüzitlerde oluşan geniz akıntısından, aşırı sıcak ve soğuk gıdaların sıkça tüketilmesinden, kuru ve kirli havadan, kronik diş ve diş eti enfeksiyonlarından ve sıkça yapılan tik şeklindeki boğaz temizleme alışkanlıklarından ötürü oluşabilmektedir. Ancak bunlar dışında frengi, verem, cüzzam ve bazı kronik romatizmal hastalılar da kronik faranjite yol açabilmektedir.

Kalabalık ortamlarda, yoğun klima kullanılan alanlarda çalışanlar, kirli havası olan kapalı alanlarda uzun süre çalışanlar veya sesini yoğun kullanarak işini yapanlar akut veya kronik farenjite daha fazla yakalanmaktadırlar.


Faranjitin belirtileri:

Akut faranjitler

Boğazda ani başlayan yanma, yutkunmakla artan ağrı, ses kısıklığı, ateş, halsizlik öksürük, kas ve eklem ağrıları, boğazda uçuk seklinde kabarcıklar, beyaz gri renkte iltihaplı dokular, boyunda şişlik ve ağız kokusu şeklinde bulgular ile kendini belli etmektedirler.


Kronik faranjitler

Daha çok boğazda takılma ve kuruma, yabancı cisim hissi, bazen yutkunmakla ağrı, gıcık tarzında öksürük veya boğazda iyileşmeyen yaralar ve şişliklere sebep olabilirler.


Alınabilecek önlem ve tedavi yöntemleri:

  • Özellikle hastalar bol sıvı alımı konusunda teşvik edilmelidir. Sıvı tüketimi çoğaltılmalı ve günde 2 – 2.5 litre su içilmelidir.
  • Bununla beraber özellikle boğazda yoğun tahriş yaratan sigara, alkol kullanımı durdurulmalı, asitli içeceklerden kaçınılması sağlanmalıdır.
  • Klima kullanımı havayı çok kuruttuğundan klima kullanımı azaltılmalı ve ortam havasının nemlendirilmesi önerilmelidir.
  • Mentollü şeker ve nefes açıcılar boğazda kuruluğa neden olacağından bu tarz pastil ve şeker kullanımı azaltılmalıdır.
  • Yüksek sesle konuşmamaya özen gösterilmelidir.

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.