Gelişmiş toplumlardaki hareketsiz yaşam, sağlıksız beslenme ve aşırı stres, kalp hastalıklarını tetikleyen en önemli unsurların başında geliyor. Central Hospital’dan Diyetisyen Selma Turan, kalp ve damar hastalarına beslenme konusunda önemli tavsiyelerde bulunuyor.


Kalbiniz deforme olmasın

Kalbe kan taşıyan damarların deforme olması kalp rahatsızlıklarını tetikliyor. İnsanlar yaşlandıkça damarları da yaşlanıyor. Central Hospital’dan Diyetisyen Selma Turan, yaşlanmayı yavaşlatmak için damarların iyi korunması gerektiğini ifade ediyor ve ekliyor: “Kalp hastalarının aşırı kilodan, yüksek kolesterolden ve kan basıncından, ürik asit düzeyinden, fazla yağlı ve proteinli beslenmeden, yoğun stresten, hareketsizlikten ve sigara ile alkol kullanımından kaçınmaları gerekiyor.”


Dyt. Turan, kan basıncını düzenlemek için dikkat edilmesi gerekenleri ise şu şekilde sıralıyor: “Kalp hastaları düzenli bir şekilde egzersiz yapmaya özen göstermeli, sigarayı bırakmalı, bel çevrelerini kontrol altında tutmalı. İdeal bel çevresi kadınlar için 82 cm iken, bu oran erkekler için 88.5 cm. Özellikle tuz tüketimi günde 1-1.5 gr olmalı. Hastalar, doymuş yağları sınırlayarak yağ tüketimini azaltıp, kalsiyum ve magnezyum kullanımını çoğaltmalı. Ayrıca muz, kayısı, patates gibi potasyum içerikli besinlerin tüketimi arttırılmalı.”


Kalp sağlığı için potasyum

Potasyum vücut fonksiyonları için önemli bir mineraldir ve mutlaka alınması gerekir. Günlük önerilen miktar normal diyetle alınır. Ancak kalp yetersizliği için idrar söktürücü ilaç kullanılıyor ise, idrar söktürücü ilacın tipine bağlı olarak idrarla potasyum kaybı olabilir. Potasyum tutan idrar söktürücü ilaçlarla vücutta potasyum tutulumu da olabilmektedir.


Potasyum kaybettiren idrar söktürücü ilaç kullan kişilerin, potasyum içeren besinleri tüketmeleri önerilir. Muz, portakal, kuru erik, kayısı, soya, kavun, brokoli, ıspanak, domates ve patates potasyum içeriği bakımından oldukça zengin gıdalardır. Aşırı tuzlu gıdaları tüketmek, vücuttaki sodyum oranını artıracağından, bu durum potasyum kaybına yol açabilir. Bu sebeple tuz açısından fakir diyetin uygulanması gerekir. Potasyum tutucu, idrar söktürücü ilaçlarla birlikte; kalp yetersizliğinde kullanılan birtakım ilaçlar da kan potasyum düzeyini arttırabilir. Bu durumda potasyumdan zengin besinlerin alımı azaltılarak, ilaç rejiminin doktor tarafından yeniden ayarlanması gerekir.


Potasyum eksikliğinde en çok; kaslarda güçsüzlük, sinirlilik, yorgunluk ve kalp atışlarında düzensizlik görülür. Düşük potasyum, hastanın egzersiz yaparken normalden daha çabuk yorulmasına da sebep olur.


Damarsal yaşlanma sebebi: Kolesterol

Kan basıncının yüksekliği damar yaşlanmasına sebep olur. Bu sebeple iyi dengelenmesi gerekir. Düzenli ölçümlerde kan basıncı 140/90’dan yüksek olan kişilerin mutlaka kardiyoloji uzmanına başvurması gerekmektedir. Kan basıncının yüksekliği damarların serleşmesinin bir göstergesi olarak kabul edilir. Damarsal yaşlanmanın ikinci nedeni ise, kolesteroldür. Damarsal yaşlanma erkeklerde, kadınlara göre daha sık ve daha erken yaşta başlar. Kadınlarda damarsal yaşlanma, genellikle menopoza kadar görülmez. Yetişkin bir insanda total kan kolesterolü 200 mg’yi geçmemelidir. İyi kolesterol (hdl) 35-40 mg’nin altında, kötü kolesterol (idl) 100 mg’nin üstünde olmamalıdır. Kolesterolün yükselmesine neden olan yağlı veya yağda kızarmış etler, sakatatlar, yağlı pastalar, kurabiyeler, karides ve midye gibi deniz ürünleri, tereyağı, peynir, kaymak, krema, sert margarinler, 500 gramdan fazla süt/yoğurt, alkollü içecekler ve meşrubatlar aşırı tüketilmemelidir.

Kolesterolü düşürmek ve kalp sağlığını korumak için yapılması gerekenler:

  • Yemekler bitkisel yağlarla hazırlanmalıdır.

  • Yumurta haftada 2 kez haşlama olarak tüketilmelidir.

  • Haftada 2 kez kırmızı et, diğer günler tavuk ve balık yenmelidir. Balık iyi kolesterolü yükseltir, trigliseriti düşürür.

  • Meyve ve sebze bol bol tüketilmelidir.

  • Sarımsak bol miktarda potasyum, fosfor, selenyum, A ve C vitaminleri ile 75 farklı madde içermekle birlikte kan damarlarını genişletir ve kanın pıhtılaşmasını önler. Bu nedenle sarımsak sık sık tüketilmelidir.

  • Kuru baklagiller bol bol tüketilmelidir.

  • Yer fıstığı, ceviz, badem, fındık, fıstık, ayçekirdeği, kabak çekirdeği gibi kuruyemişlerin çok faydalı olduğu unutulmamalıdır. Örneğin cevizin içerisinde balıktaki gibi Omega 3 yağ asitleri vardır. Ancak kilo problemi olan bireyler kuruyemişleri aşırı tüketmemelidir.

  • Beyaz ekmek yerine kepekli, çavdar, tam tahıllı veya tam buğday ekmekleri tercih edilmelidir.

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.