Skolyoz her 100 ergenden 3’ünü tehdit eden, genellikle de ergenlik çağındaki kızlarda görülen omurga eğriliği demek. Önlenemez bir durum olan skolyoz çoğu zaman ilerlemiyor ve hafif düzeyde kalıyor. Ancak ilerleyici skolyoz denen tipi estetik sorunlarının yanı sıra kalp ve akciğerlerde kalıcı hasar oluşturabiliyor.


Skolyoz, bir başka deyişle omurga eğriliği doğuştan olabildiği gibi, çocukluk veya ergenlik döneminde ortaya çıkabiliyor. En sık görülen ve nedeni tam olarak bilinmiyor. Küçük yaşlarda kız ve erkekler eşit oranda etkilenirken, ergenlik döneminde ise skolyoz oluşma riski erkeklere nazaran kızlarda 10 kat fazla oluyor.


Skolyozun ilerleyen cinsi çocuk büyüdükçe günlük aktiviteleri kısıtlamak; kalp ve akciğer rahatsızlıkları gibi sorunlar yaratabiliyor. Bu konuda danıştığım Acıbadem Maslak Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Alanay, skolyozun önlenebilir olmadığını, ancak erken teşhis sayesinde yol açacağı sorunların önüne geçilebileceğini belirtiyor. Erken teşhisin yegane yolu ise 9 ila 16 yaşlar arasında 6 ayda bir kontrol edilmek. Doktor Alanay kız çocuğu olanlara bu konunun üzerinde ciddiyetle durmalarını öneriyor.


En önemli 3 belirtisi

Skolyozun pek çok belirtisi olsa da, özellikle 3 belirtiye çok dikkat etmek gerekiyor.


1. Bir omzunun diğerinden daha yüksek olması.

2. Belin bir tarafının içeri oyuk iken diğer tarafının dışarı doğru çıkması veya daha dolgun görünmesi.

3. Çocuğunuza arkadan baktığınızda ve omurgasını yere paralel hale gelene kadar öne eğmesini istediğinizde sırtının bir tarafının diğerine göre daha yüksek görünmesi ki buna hörgüç görüntüsü deniyor. Bu omurganın aynı zamanda yana doğru dönmesinden kaynaklanıyor. Kimi zaman çocuğunuzun öne eğilmesine gerek olmadan bile dışarıdan bakıldığında sırtının bir tarafında hörgüç gibi bir kabarıklık olabiliyor.


Diğer belirtiler

  • Bir kürek kemiğinin diğerine göre daha yüksekte ya da daha belirgin olması,

  • Kollarını yanlara sarkıttığında, bir tarafta kolla gövde arasında daha fazla boşluk olması,

  • Bir kalçasının diğerine göre daha yüksek ya da daha belirgin görünmesi,

    • Kafa izdüşümünün leğen kemiklerinin ortasına denk gelmemesi,

    • Gövdenin bacaklara göre orantısız kısa olması,

    • Denge bozuklukları oluşması.

    Neden Kız Çocukları?

    Peki Skolyoz neden kız çocuklarında daha sık görülüyor? Prof. Dr. Ahmet Alanay’a göre bunun sebebi kızların hızlı büyüme evresini daha kısa sürede tamamlamaları ve omurganın bu sürece uyum sağlayamaması. Skolyoz’un ilerlemesini belirleyen en önemli faktör çocuğun büyüme potansiyeli. Skolyozun ilerlemesi için en yüksek riskli dönem ise eğriliklerin ayda bir veya iki derece arttığı, ergenlikteki hızlı boy uzaması dönemi. Bu da adetin başlamasından önceki sürece denk gelir diye açıklıyor.


    Spor ve dans gibi aktiviteleri yapmalarını önleyebiliyor

    Skolyoz 0-20 derece arasında olduğunda dışarıdan dikkat çekmiyor. 20-40 derece arasında çıplak vücuda bakıldığında fark edilebiliyor, ancak günlük yaşantıyı olumsuz etkilemiyor. Ergenlik döneminin sonunda 40 derece altında kalırsa ilerlemesi devam etmiyor. Ergenlik sonunda 40-50 derece arasında olan sırt eğriliklerinin yakın izlenmesi gerekiyor. Elli derece üzerindeki eğrilikler ise erişkin yaşta da ilerlemeye devam ediyor. 70-80 dereceyi aşan skolyozlar ileride ağrı nedeniyle yeti kayıplarına neden olabiliyor ve kalpte ve akciğerlerde ciddi kalıcı hasarlar oluşturabiliyor.


    Bunların yanı sıra skolyozun ergenlik çağındaki kızlarda genel olarak; ağrı, yeti kaybı, ruhsal problemler ve kendi görüntülerini beğenmeme gibi sorunlara yol açabiliyor. Kendi görüntülerini beğenmeme durumu ergenlikte depresyon veya anksiyete gibi ruhsal sorunların ortaya çıkmasına yol açabiliyor.


    Nasıl Bir Tedavi?

    • Skolyozun tedavisinde rutin gözlem, egzersiz, korse ve ameliyat olmak üzere 4 yöntem Kullanılıyor.

    • Eğriliğin derecesi ve çocuğun yaşı gibi faktörleri dikkate alarak her çocuğa farklı bir tedavi yaklaşımına ihtiyaç var.

    • Bazı çocuklarda egzersiz ve fizik tedavi, bazılarında ise korse ve egzersiz tedavisini öneriliyor. Geç teşhis edilmiş çocuklarda veya korseyle durdurulamayan eğriliklerde cerrahi yönteme başvurabilmek de mümkün.

    • Günümüzde gelişen teknikler sayesinde şiddetli olgularda bile eğrilikler ameliyatla yüzde 70 gibi büyük bir oranda düzeltilebiliyor. Eğer erken tanı konmuşsa bu oran yüzde 100'e kadar yükseliyor.

    Yazan: Damla Çeliktaban


    YORUMLAR

    Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

    İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.