Limonatanın zencefillisini çayın kekiklisini için!

Çocuğunuza içirdiğiniz limonata zencefilli olsun. Kırmızı pancar ve karnabahar bol tüketilsin. Zeytin yaprağı ve kekik çaylarının etkisi unutulmasın. Mevsiminde olmayan domatesin yaşı değil kurusu yensin. Kanserle mücadelede yapacağınız çok şey var. İşte Uzman Dr. Elif Güveloğlu’ndan öneriler...

Bazı sebze, meyve ve baharatlar, bağışıklık sistemindeki doğal kanser savaşçılarının etkinliğini artırıyor. Bu gıdalar kanser tedavisinde değil, bu hastalıktan korunmada önemli rol oynuyor. Uzman Dr. Elif Güveloğlu, “Bulgur mide ve bağırsak kanserlerine; kabak çekirdeği prostat kanserine; nohut, fasulye ve yeşil mercimek meme kanserine; yoğurt mesane kanserine; hindiba bağırsak kanserine; lahanaysa meme ve akciğer kanserine karşı koruyucudur” diyor. Dr. Güveloğlu, uzak durulması gereken başlıca besinleriyse; yanmış yağlar, yanmış şekerler (karamel), bayat baharat ve kuruyemişler, çizik teflon tavalarda pişmiş yiyecekler ve kömürde pişmiş etler olarak sıralıyor. Güveloğlu, yeterince tüketilmeyen şu besinlereyse sofralarda daha çok yer verilmesi gerektiğini söylüyor:

Beyaz hindiba: Hem salatalara hem de yoğurtlu soğuklara çok yakışan bu sebze, kansere karşı ilk basamak koruyucu kalkanı olan bağırsak sisteminin bağışıklığını güçlendiriyor.

Balkabağı: Bu önemli sebzenin kansere karşı koruyucu gücünden faydalanmak için tatlısını yapmayı beklemenize gerek yok. Onu çorba ve keklerde de rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Yer elması: Bu sebzenin en sık görülen kanserlerden olan bağırsak kanserine karşı koruyucu özelliği bulunuyor. Hem çiğ hem de pişmiş olarak tüketilmesi öneriliyor.

Bamya: Sezonunda kanserle savaşta bu güzel sebzeden mutlaka yararlanmak gerekiyor.

Kurutulmuş domates: Yazın domatesin keyfini istediğiniz kadar çıkarsanız da kışın tazesine yüz vermeyip kurusunu tüketmeniz öneriliyor. “Likopen” adı verilen kanser savaşçısını kurusu da yaşı kadar bol içeriyor. Böylece kış domatesinin zirai kalıntıları kişiyi hasta etmiyor.

Haber: Ceyda Erenoğlu