Muğla'nın Milas ilçesine bağlı Akbelen Ormanı, son yıllarda ciddi bir ekoloji-ekonomi tartışmasının merkezine oturmuş durumda. Bölgede yaşananlar, çevre uzmanları ve hukukçular tarafından “ekolojik kıyım” olarak tanımlanırken, büyük şirketler bölgeyi savunanların gözünün yaşına bakmıyor.


Bölgede doğa nöbeti, 2 yıldır devam ediyordu. 23 Temmuz’da iş makinelerinin yeniden bölgeye girmesiyle, jandarma ve köylülerin çatışmasına kadar varan olaylar yeniden alevlendi.


Akbelen Ormanı neden kıymetli?

Akbelen Ormanı, konunun uzmanları ve yerliler tarafından doğa mirası olarak kabul edilen ve iki yıldır koruma altına alınmış olan bir bölge. Bölgedeki bitki türü ve hayvan çeşitliliği oldukça fazla; 200'ü aşkın bitki çeşidi, 100'den fazla kuş türü ve 30'un üzerinde memeli türüne yuva olan büyük bir biyolojik çeşitlilik söz konusu. Ayrıca maden ocaklarının yapıma başlandığı yıllarda yerlerinden edilen köylülerle birlikte yerli halk, komşu köylerin akıbetinin de benzer olacağından endişeli.


Çevre Mühendisi Deniz Gümüşel, bölgede yaşananları ve maden ocaklarının yaygınlaşması durumunda nelerle karşılaşılabileceğini çok net bir şekilde anlatmıştı. 1 yıl önce yayınlanan bu videoda bölgede neler yaşandığı net bir şekilde açıklanıyor.



Akbelen Ormanı’na ne yapılmak isteniyor?

Akbelen Ormanı, Yeniköy ve Kemerköy termik santrallerinin kömür ihtiyacını karşılamak üzere Yeniköy Kemerköy Enerji (YK Enerji) şirketine, Limak Holding'in bir iştiraki, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından tahsis edildi. 2018'de kömür madenlerinin genişletilmesinin ardından, İkizköy halkı yerlerinden edilerek yakınlardaki Karadam Mahallesi'nde bulunan tarım alanlarına taşınmak durumunda kaldı. Ancak, madenlere verilen izin o kadar geniş bir alanı kapsıyor ki, köylülerin yeni yerleşim yerleri de maden ruhsat alanının içerisinde kaldı. Bu durum üzerine maden şirketi, köylülerin yeni yerleşim bölgelerine de tebligat gönderdi.


İkizköy halkı, Akbelen Ormanı'nda linyit madeni işletmek isteyen YK Enerji'ye karşı 2019 yılında dava açtı. Ancak, davanın sonucu beklenirken Tarım ve Orman Bakanlığı, YK Enerji'ye orman kesimi izni verdi. Bu durum, köylülerin orman kesimini durdurmak için 2019'da Akbelen Ormanı'nda nöbet tutmaya başlamalarına neden oldu. Akbelen Ormanı, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli tarafından 220 bin dönümlük kömür ruhsat sahası olan YK Enerji'ye devredildi.


2021 yılında İkizköy'ün Işıkdere bölgesindeki yerleşim, kömür madeninin genişlemesi nedeniyle yıkılarak üretim sahasına dönüştürüldü. İkizköylüler tarafından kurulan doğa koruma derneği KARDOK, bölgenin arkeolojik sit alanı ilan edilmesi için Muğla Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'na karşı dava açtı. Ancak, 2022 yılında Muğla 3. İdare Mahkemesi, bilirkişi incelemesi yapılmaksızın arkeolojik sit alanı talebini reddetti.


İkizköy sakinleri, Akbelen Ormanı'na komşu olan ve 740 dönüm büyüklüğündeki bu alanda yaşayanlar, Orman Bakanının ormanı şirkete devretmesine karşı çıktılar ve tahsisin iptaline ilişkin dava açtılar.


2019 yılından bu yana Akbelen Ormanı'nda çadır nöbeti tutarak maden sahasının genişletilmesine karşı direnen İkizköylüler ve yaşam savunucuları, 24 Temmuz 2023'te erken saatlerde onlarca jandarma ve TOMA ile karşı karşıya kaldılar. Bu durumun son bulması ve destek olunması için videolarını paylaşıp kamuoyunu Akbelen Ormanı'na destek olmaya çağırdılar.



Akbelen’de olaylar neden alevlendi?

Bu eşsiz ormanın korunması için sürdürülen direnişe, İkizköy halkının yanı sıra çeşitli sivil toplum kuruluşları, akademisyenler, çevre aktivistleri ve barolar da dahil oldu. Hem yerel halkın yaşam alanını, hem de Türkiye'nin ekolojik mirasını savunmak adına bir araya gelmiş olan bu grup, resmi raporlar ve bilimsel çalışmalarla kararları destekliyor. 308 sivil platformun ortak yayınladığı uyarı metni ve konuyu değerlendiren çevreci uzmanların görüşleri, bölgedeki çatışmanın nedenlerini ortaya koyuyor:


1. Enerji bakımından ihtiyaç fazlası

Elektrik Mühendisleri Odası ve Makine Mühendisleri Odası tarafından 2022’de hazırlanan bir raporda, Muğla’da bulunan Yatağan, Yeniköy ve Kemerköy Termik Santrallarının elektrik üretimini durdurmaları veya sona erdirmeleri halinde, durumun, gerek yıllık toplam tüketim, gerek anlık ihtiyaç ve gerekse elektrik şebekesi sisteminin işlerliği açısından, Muğla İlini, Ege Bölgesini ve Türkiye sistemini olumsuz etkilemeyeceğine işaret edildi. Bu rapor, yerel direnişi destekleyen önemli bir belge olarak karşımıza çıkıyor.


2. Santraller bölge halkını öldürüyor

CAN Europe tarafından yapılan bir araştırma, Muğla’daki üç kömürlü termik santralın yılda 280 erken ölüme neden olduğunu ortaya koymuş durumda. Ayrıca, Akbelen Ormanı'ndaki ağaçların kesilmesinin ve maden faaliyetlerinin yaygınlaşmasının bölgenin su kaynaklarını da tehdit ettiği, bu durumun ise Milas ve Bodrum'un içme suyu kaynaklarını risk hattına soktuğu uyarısı yapılmakta.


3. Bölge halkı yerinden ediliyor

Akbelen çevresinde yaşayan yerli halk, adeta üç taraftan sıkıştırılıyor. Bir yanda git gide genişleyen, ekosistemi yok ederek büyüyen maden ocakları, diğer yanda bu ocaklardan kömür taşınan termik santraller, bölgeyi yaşanmaz duruma getirerek halkı toprağından ediyor.


4. Yerine ağaç dikmek çözüm değil

Muğla Valiliği, Akbelen Ormanı'ndaki ağaç kesimine karşılık 130 bin fidan dikileceğini açıkladı. Ancak bu durum, Türkiye Ormancılar Derneği (TOD) Başkanı Hüsrev Özkara tarafından sert bir şekilde eleştirildi. Özkara, “Hazır karbon yutakları görevi gören 60-70-80-90 yaşındaki ağaçlar varken bunun yerine ‘Ben kestiğim miktar kadar dikeceğim’ demek kusura bakmayın aklımızla alay etmektir. Paris İklim Sözleşmesi’nde vermiş olduğumuz sözü de yerine getirmemektir” dedi: "Günlerdir Muğla Akbelen’de devlet gücünü arkasına almış, güç zehirlenmesi yaşayan şımarık iki holdingin yarattığı ağaç katliamına ve hukuksuzluğa, yüreğimiz yanarak ve acıyarak tanıklık ediyoruz. Anayasanın 169. maddesine göre ‘Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez.’ Ancak tüm dünya kamuoyunun gözü önünde bir orman alanı yok ediliyor. Anayasal bir suç, ülkeyi ve ormanları korumakla görevli polis ve askerlerin korumasında işleniyor."


Akbelen’e destek olmak isteyenler ne yapmalı?

Doğa Derneği, Akbelen Ormanı’nda süren hak mücadelesine destek olmak isteyen vatandaşlar ve kurumlar için bazı öneriler yayınladı. Derneğin web sitesi üzerinden erişilebilen öneriler arasında Cimer’e şikayette bulunmak da yer alıyor.


Doğa Derneği dahil birçok dernek, “Akbelen Ormanı’na Dokunma” diyor:






Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.