Yüzyıllardan beri süregelen bir akım, bir kavramdır moda... Özellikle de biz kadınların neredeyse yaşam şeklini belirleyen, gereğinden fazla anlam yüklediğimiz hayatın içinde olan bir terim... Modayı tam tanım olarak ifade edecek olursak; Latince "hemen şimdi" anlamına gelen "modo" kelimesinden türetilmiştir. İtalyanca'da ise "süslenme özentisi", "farklılık yaratma" gibi anlamlara gelmektedir.


Her ne kadar kıyafetler için ifade edilse de moda sadece kıyafet değildir. Günümüzde her alanda kendini gösterir. Kültürel, sanatsal hatta dini tercihlere bile uyarlanabilmektedir zaman zaman moda akımları... Müzik, sinema, sanat, tiyatro gibi her türlü eylem aslında moda da hayat bulur. Tüm bunlara baktığımızda modayı bir tüketim anlayışı olarak da tanımlayabiliriz. Moda kimilerine göre para harcama ya da para harcatma çılgınlığıdır...


Peki modanın bir kuralı, kaidesi var mıdır? Yani neyi, nasıl tüketmek ve uygulamak gerekliliğini belirleyen keskin, net kurallar yoktur. Moda çağa ayak uydurmalı ve günceli yansıtmalıdır. Herkes için özgündür. Esasen herkesin bir tarzı vardır ve bu tarz kişinin kendi modasını oluşturur diyebiliriz. Modanın yaşamsal bir ihtiyaç olmadığı gün gibi aşikâr. Uyumak, beslenmek veya ısınmak gibi temel ihtiyaçlarımız için modaya gerek duyulmaz. Ancak insanlar kendilerini farklı hissetmek isterler. İşte bu hissiyat da modayı bir ihtiyaç haline dönüştürmüştür. Fark yaratma ihtiyacıdır hayatımıza tezahür eden... Moda da asıl amaç aksesuarların gerekli olması değil; farklı olması ve kişiyi başkalarından ayrı kılmasıdır.


Geniş bir yelpazesi olan modayı giyim olarak ele alacağım. Kılık kıyafette moda kavramını hayatımıza nasıl ve ne şekilde soktuğumuz ve bize ne kadar hükmettiği konuyu önemli kılar. Her yaratımı moda olarak kabul etmek ve kendimize uyarlamak ne kadar doğrudur tartışılır. Ayrıca bence modayla ilgili ayrımına varamadığımız şu ki; birinin giydiği bir şeyi, taktığı bir aksesuarı, kullandığı çantayı, gözlüğü veya saç kesimini herkesin uyguluyor oluşunu moda sanmamız! Başkasında trend olan bir model bizi yansıtmayabilir, arkadaşımızın kıyafetini deyim yerindeyse "patlatan" bir renk bizi soluk gösterebilir.


Moda; kıyafetlerin kişilikle bağdaşmasıdır. Yılın modasını belirleyen marka isimlerin defilelerinde görürüz. Ve sanırım hepinizin kendine sormuşluğu vardır "bu moda ama böyle bir şeyi nasıl giyebiliriz" diye... Bu da gösterir ki kendi içimizdeki sınırlarımız belirler biraz da modamızı...


Saç, makyaj, aksesuar... Her gün her şeyin modası değişirken bir akım uğruna kendi çizgimiz dışında giyinmek bizi ne derece tatmin eder? Trend olabilmek adına bürundüğümüz farklı görünüş içerisinde ne kadar rahat kalabiliriz? Evet modayı göz ardı edemeyiz. Çünkü moda bir şekilde bizlerin modernleşme içerisinde kalmasını sağlamaktadır. Fakat moda da olsa, trend de olsa kendimize yakışanı almalıyız; sonuçta önemli olan bizim kendimizi beğenmemiz, içinde olduğumuz kıyafet içinde kendimizden emin duruş sergilememizdir.


Modanın hızına yetişmek neredeyse imkansız. Bence doğru olan modanın peşinde koşturmak yerine kendi stilimizi yaratmak, belirlemek... Bizi esas diğerlerinden ayıran ayrıcalık bu olacaktır; stil sahibi olmak... İnsan vizyonu, cesareti ve farklı kişiliğiyle stilini yaratır. İnsanın kendi stili ise tamamen üzerine giydiği, şahsiyetini sergilediği kendine has elbisesidir.


Moda ikonu olmanıza gerek yok! Özgüvenli ve sağlam bir kişilikten yansıyan aksiniz; kendinize özel karakterinizle harmanladığınız stiliniz sizi bir ömür en trend kişi yapacaktır...

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.