Kadınların erkeklerden daha çok hasta olduğu, erkeklerin ise yaşama sürelerinin kadınlara göre daha kısa olduğuna dair veriler var ancak, kadınların neden daha fazla hastalandığı, özellikle otoimmün hastalıklara daha çok yakalandığı konusunda çok az çalışma var.


Araştırmalar, kadınlarda fibromiyalji görülme sıklığının, erkeklere kıyasla yaklaşık iki ila dokuz kat daha fazla olduğunu gösteriyor. Kadınlarda fibromiyalji riskinin artmasında hormonal faktörler, genetik yatkınlık, stres, travma, uyku bozuklukları ve yaşam tarzı gibi çeşitli faktörlerin rol oynadığı düşünülüyor.


Çocukluğumuzdan beri şahit olduğumuz “her yeri ağrıyan kadınlar” gerçek. Üstelik, örneğin, adet sancısıyla acil servislere başvuran kadınlar kayıtlara genellikle “şiddetli ağrı” vakası olarak geçtikleri için, endometriyozis gibi jinekolojik hastalıkların teşhis edilmesi kadınlarda yıllar alabiliyor.


Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu’nun (DEHB) yetişkinlerde teşhis edilmesiyle ilgili ilginç bir istatistik de bize, çoğu kadının bu teşhisi 36-37 yaşlarında aldığını gösteriyor. Kız çocuklarında teşhis edilemeyen hiperaktivite bozukluğu, kız çocuklarının daha “uslu” olması gerektiği bir dünyada “zihinsel hiperaktivite” olarak kendini geliştiriyor. Kaygı bozukluğunun kadınlarda bu kadar yaygın görülüyor olmasının teşhis edilememiş DEHB ile ilişkisine dair akademik şüpheler mevcut, ancak anlamlı bir sayı vermek için yeterli çalışma yok.


ABD Northwest Üniversitesi Kadın Sağlığı Araştırmaları Merkezi’nin derlemesinde kadınlarda daha sık görülen rahatsızlıklar ve oranları şöyle sıralanıyor:


  • Akut koroner sendromlu genç kadınların sağlık hizmetine ve bakıma erişimi erkeklere göre daha az.

  • Kalp krizi geçirdikten sonraki bir yıl içinde, kadınların acil servise tekrar gitme veya yeniden hastaneye yatırılma olasılığı daha yüksektir.

  • Kadınlar aynı yaştaki erkeklere göre daha yüksek inme riskine sahiptir (%21'e karşı %17).

  • Kadınlarda rosacea veya skleroderma gibi cilt bozuklukları görülme sıklığı daha yüksektir. (Fakat erkeklerin kadınlara kıyasla şiddetli sedef hastalığına yakalanma olasılığı daha yüksek.)

  • Tiroid hastalığının tüm formları kadınlarda 3-4 kat daha sık görülüyor.

  • Diyabetli kadınların koroner kalp hastalığı geliştirme riski erkeklere göre %40 daha fazla.

  • Kadınlarda irritabl barsak sendromu (IBS) prevalansı erkeklere göre %67 daha fazla.

  • Erkeklerin, kadınlara kıyasla gastroözofageal reflü hastalığından muzdarip olma olasılığı daha yüksek.

  • Kadınların otoimmün bir hastalık geliştirme olasılığı erkeklerden 3 kat daha fazla.

  • 71 yaş üstü kadınların %16'sı, erkeklerin ise %11'i Alzheimer hastası.

  • Erkeklerin, kadınlara kıyasla Parkinson Hastalığı veya Amyotrofik Lateral Skleroz geliştirme olasılığı daha yüksek.

  • 60 yaş üstü kadınlarda, aynı yaştaki erkeklere göre 2 kat daha fazla kemik kırılma riski bulunuyor.

  • Yaşa göre ayarlandığında bile, artrit kadınlarda (%23,5) erkeklere (%18,1) kıyasla daha yaygın.

  • Kadınların ön çapraz bağlarını yırtma olasılığı erkeklere göre 3 kat daha fazla.

  • Kadınların depresyondan muzdarip olma olasılığı erkeklerden iki kat daha fazla. (Erkeklerde bu oran %19,2 iken kadınların yaşam boyu anksiyete bozukluğu geliştirme riski %30,5.

  • Bununla birlikte, erkeklerin şizofreni geliştirme olasılığı kadınlardan daha fazladır.)

  • Kadınlarda yaşam boyu astım gelişme riski erkeklere göre %10 daha fazla.

  • Kadınların KOAH'a yakalanma olasılığı erkeklerden %37 daha fazla.

  • Kadınların pulmoner hipertansiyon geliştirme olasılığı erkeklerden 4 kat daha fazla.


YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Bende 11 ay oldu kurdeşene yakalandım çaresi warmi
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.