Geçmişte beş yıl süreyle zayıflama ve selülit tedavisi uzmanlığı yaptım. O yıllarda ve sonrasında yaşam koçu olarak yaptığım çalışmalarda -kilo kontrolü ile ilgili çaba sarf eden insanlarla yaşadığım tecrübeler sonucunda- bu mücadelenin fiziksel bir yanı olmasının yanında, başarıya giden yolun aslında daha çok düşünsel bir yoldan geçtiğini gördüm.


Bu süreçte en önemli olan, sizin bu diyeti uygulamanız ve uygulama sürecinde önünüze çıkacak engellerle gerektiği gibi mücadele edecek zihinsel güce sahip olmanızdır.


Kilo Kontrolünde Geçerli Davranışsal Adımlar

Bu yolculukta engel teşkil edecek veya yolu açacak olan durumlar, sanılanın aksine fiziksel olmaktan çok düşünsel alanda ortaya çıkacaktır. Yeterince duru olmayan bir düşünce biçimi, bedene de duru yansımayacaktır. Bedenlerimiz, zihinsel enerjimizle iç içe devinen kovuklarımızdır. Kovuğun içerisinde devinecek yanlış enerjiler, onu olması gereken formda tutmamızı zorlaştıracaktır. Bu mücadeleyi verirken -düşünsel anlamda- sonuca değil, sürece odaklı olmanız çok değerlidir. Süreç içerisinde karşınıza çıkacaklarla sırası geldikçe ilgilenerek, enerjinizi sakin tutup onu gereksizce harcamayarak; adım adım ilerlemek sizi daha kolay sonuca ulaştıracaktır.


Sonuca odaklı düşünce biçimini seçtiğiniz takdirde, bir merdiveni beşer adım çıkmaya çalışır gibi davranacağınız için bir noktada yorulacaksınız. Merdivenin başında durun, derin bir nefes alın ve her adımınızı sindirerek atın ki, yolda sendeleyip düşme ihtimaliniz ortadan kalksın.


Dünyanın en iyi diyetisyeniyle ve yanı sıra çok iyi bir yaşam koçuyla bu yola çıktığınızı düşünelim. Eşlikçileriniz kendi alanlarında ne kadar iyi olurlarsa olsunlar, çıktığınız yolda belirlediğiniz bir eylemi geçerli kılacak olan sizden başkası değildir. Bu sebeple dünyanın en iyi eşlikçilerine ve diyet reçetesine sahip olsanız bile, bu tek başına asla yeterli olmayacaktır.


Sizin ortaya koyduğunuz emek ve göstereceğiniz çabanın gücü yolu açacak tek anahtardır. Malum “diyetler hep Pazartesi başlar” gibi düşünsel bir kalıp bile oluşmuştur. Bunun sebebi, genele yayılmış bir tavırsal kalıbın oluşmuş olmasıdır. Diyetler hep ertelenir veya yarıda kesilir, kilo vermek hep zordur. Bu düşünce kalıplarına alışmış zihinlerle yola çıkarız ve tavırsal anlamda esneyebilme kabiliyetimiz de zarar görmüş olur.


Kilo verme ya da başka bir değişim sürecinde ilk adım, bu ve benzeri düşünsel kalıpları yıkmanın yanı sıra, mücadeleye hakkını verecek seçimleri yönetme gücüne sahip olmayı da içerir. Bizler, seçim yapabilme yetisiyle onurlandırılmış irade sahibi varlıklarız. Ancak, çoğu zaman bu özelliğimizi unutur ve körelmesine neden oluruz.


Yaşamınızda bir değişim gerçekleşmesi gerekiyorsa, bu sürecin kökü sizin tercihlerinizden ibaret olacaktır. Diğer detaylar ve kişiler –diyetisyenler, diyetler, uzmanlar- o kökü sulayan birer bahçıvan gibilerdir. Kök yoksa bahçıvanlara da gerek olmaz veya işlevsiz kalırlar.


Değişim çaba ister. Sizden iyi yönde bir farklılık yaratabilmek adına performans bekler. Değişim kolay değildir ve hop diye kucağınıza düşmez. Eğer değişmek istiyorsanız, bir noktada dayandığınız konforlu alanı da terk etmeniz şarttır. Ama iyi bir haberim var ki, o da esneyebilen ve adım atan herkesin değişme kudretine sahip olduğudur. Önümüzdeki zamanlarda, her hafta belli adımlarını aktaracağım bilgilerle ihtiyacı olan herkese eşlik edebilmek için elimden geleni yapacağım. Bu yönde bir çabası olan herkese, sağlıklı bir değişim süreci diliyorum. Haftaya görüşmek üzere, sevgiyle kalın.



Ebru Gökçe

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir değişimin ardından gelinen bölgede yeni 'konfor alanı' oluveriyor :)
    CEVAPLA
  • Misafir ebru hanım söylediklerinize katılıyorum. ne de güzel ifade etmişsiniz.
    CEVAPLA
  • Misafir çok teşekkürler...
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.