Her gün gözünü açtığın andan itibaren temas ettiğin her kişiye sorduğun ve temas ettiğin her kişiden duyduğun, kulağa basit gelen bu sorunun ardındaki derinlikle bağlantıya geçmek isteyenlere seslenmek istedim bu yazıda.


Bir gün içinde kaç defa duyuyorsun “Nasılsın?” kelimesini?


Her sorana aynı cevabı mı veriyorsun?


"İyi, fena değil, şükür, idare eder" ya da hiç kendine değmeden “Sağol, sen nasılsın?” gibi cevaplar otomatik olarak çıkıyor mu ağzından?


Zaten oldukça kısa olan bu soruyu daha da kısaltıp “Naber?”e döndürmüşler zaman içinde. Cevabı da her geçen gün kısalıyor: “ii, sen?”


Oysa bu kadar basit mi sorunun cevabı? "Nasılsın?" sorusuna cevap olarak verilen kestirme cevaplar gerçekten senin nasıl olduğunun yanıtı mı?


Çocukluğundan şu anki yaşına kadar, başına gelen herhangi bir deneyimle ilgili gerçekten nasıl hissettiğini soran oldu mu?


Birbirimizin halini sormakla, birbirimizin haliyle gerçekten ilgilenmek arasındaki fark açıldıkça sorularda cevaplarda kısaldı. Oysa, verilen her kısa cevabın ardında uzun ve derin hikayeler yatıyor olabilir.


Nasılsın sorusuna verdiğin kısa cevaplarını şöyle bir gözden geçirmek ister misin?


"İyiyim" diye cevap verdiğin kaç defada gerçekten iyisin? İyilik tanımın ne mesela? Bedenen sağlıklı, duygusal olarak memnun olmak mı senin iyilik tanımın? Eğer böyleyse, "fena değil" tanımın ne? Bedenen ağrılı, duygusal olarak da memnuniyetsiz olmak mı? İdare ettiğin ne o vakit? Bedenen huzursuz, duygusal olarak gerginlik mi? "Şükür" dediğin cevabın ardında gerçekten ne var; ağrımayan bedeninden, tam olan sağlığından, tok olan karnından memnun olma hali mi, duygusal olarak dingin, minnettar olmak mı?



Tüm bunların ötesinde cevaplar var, biliyor musun?


Günlük hayatın hızının içinde kaybolmadığın zamanlarda fark edebileceğin ve bedeninde duyumlarla kendini gösteren onlarca duygu geliyor ve geçiyor bedeninden.


Bedenimizde ağırladığımız duygularımız, andan ana değişirken neden her sorana "İyiyim" şeklinde otomatik bir cevabı seçiyoruz?


Durup bir bakmak ister misin? Şu anda, burada bu satırları okurken nasılsın?


Yazıya dair meraklı mı? Yaşadığın bir deneyime dair gergin mi? "Yapılacaklar" listen sebebiyle stresli misin? Tamamlayamadığın işleri düşünüp huzursuz mu hissediyorsun? Hayatın başına getirdikleriyle hemhal olurken çaresiz mi hissediyorsun kendini? Uzun zamandır emek harcayıp hayatına geçirdiğin bir hayalin vesilesiyle keyifli misin? Sevdiğinle buluşup, kalpten bir sohbetin tadıyla neşeli, keyifli, hoşnut musun? Gökyüzüne bakıp, kuş seslerini duyduğun bir an mı bu an ve bedeninde huzur, dinginlik mi canlı? Bu saydıklarımın her biri, andan ana bedenimizde ağırladığımız duygular. Fark ettin mi? İçlerinde iyi, kötü, fena değil, idare eder yok.


İçindeki sesler yükselişe geçtiyse, durup bi 30 sn. nefesine odaklanmayı dener misin?


Şiddetsiz İletişim ile ilk tanıştığım zamanlarda duyguların bu kadar çeşitli olduğunu duyduğumda duygusal okur-yazarlığımın ne kadar kısıtlı olduğuna hayret etmiştim. Bedenimde misafir ettiğim duyguların andan ana değişen halini, bu duyguları fark etmediğimi, fark etmediğim duygularımla beraber yaşadığım sürece duygusal olmakla, alıngan olmakla ilgili duyduğum yorumları düşünmüştüm. Dışarıdan duygusal görünen hal ile içerinden duygularını tanımadığın hal arasında bağlantıyı kurmak ile başladı benim kendime doğru yolculuğum.


Kendini tanımak, anlamak, kendinle yakın dost olmayı isteyenlerden isen, şu anahtar soruyu kalbine koymaya ne dersin?


“Canım kendim, şu anda nasılsın?”


Kendinle kurduğun yakın bağlantı, seni iletişimde olduğun kişilere doğru yönlendirebilir. En son ne zaman iletişim halinde olduğun birinin gözlerinin içine bakıp ona ilgiyle ve merakla nasıl olduğunu sordun? Sormuş olmak için, otomatik bir soru olarak değil de, hakiki bir merakla, ilgiyle sorma halinden bahsediyorum. Kendinle ve diğerleriyle kalpten bağ kurmanın en sade sorusu bence “Nasılsın?”


Duyacaklarına kalbinde yer açarak iletişimde olduğun kişinin iç dünyasına ya da kendi iç dünyana doğru bir yolculuğa hazır mısın?

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Ah ne kadar da güzel yazmışsınız ellerinize dilinize ruhunuza sağlık
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.