Yeni araştırmaya göre, hava kirliliği her yıl dünya çapında 6 milyona kadar bebeğin erken doğumuna ve 3 milyon bebeğin düşük kilolu olmasına neden olmaktadır.
Plos Medicine dergisinde yayınlanan araştırma, dış ve iç mekan hava kirliliğinin toplam küresel yükünü hesaplayan ilk araştırma. Çok sayıda bilimsel çalışmanın sonuçlarına bakıldığında, araştırma, iç mekan hava kirliliğine maruz kalmanın dış ortam seviyelerine kıyasla çok daha fazla yük taşıdığını ortaya koydu.
Hava kirliliği çocukların DNA'larını da etkiliyor
Çoğunlukla kömür veya odun gibi katı yakıt yakan ocaklardan kaynaklanan iç ortam kirliliği, 2019'da gebelikler üzerindeki toplam kirlilik yükünün neredeyse üçte ikisini oluşturdu. Bu, özellikle Güneydoğu Asya ve Sahra altı Afrika'nın bazı bölgeleri gibi gelişmekte olan yerlerde geçerlidir.
Dünya nüfusunun %92'sinden fazlası, hava kalitesinin Dünya Sağlık Örgütü tarafından belirlenen tavsiye edilen limitlerin altında olduğu bölgelerde yaşıyor ve yaklaşık %49'u eşit derecede yüksek düzeyde hava kirliliğine maruz kalıyor.
Güney ve Doğu Asya gibi bölgeler en kirli bölgelerdir. Bangladeş, Çin, Hindistan ve Pakistan dünya çapındaki en kirli 50 şehrin 49'una ev sahipliği yapmaktadır. Hava kirliliği alerji ve hastalık yapıyor yazısını okumak için tıklayınız...
Son yıllarda orman yangınları, tarım yangınları ve toz fırtınaları da yoğun hava kirliliğine neden oldu. Çalışma, Güneydoğu Asya ve Sahra Altı Afrika'daki hava kirliliğini en aza indirerek, prematüre doğumların ve düşük doğum ağırlıklı bebeklerin sayısının küresel olarak neredeyse %78 oranında azaltılabileceğini hesapladı.
Kaynak: instagram.com/guardian
Hava kirliliği kısırlığa yol açabilir mi?
