Bir gün özleyeceksiniz onu. Bir gün, banyoya gittiğinizde, kapıyı parçalamaya çalışan küçük eller ya da uf olmuş elini tutmuş, siz panik halinde banyodan çıkana dek kan dökme niyeti ile feryat eden birisi yerine, huzurlu bir sessizlik olacak.


Bir gün, bir türlü yetişememenin çıldırtıcı çaresizliğini özleyeceksiniz; çünkü bir gün her şey yetişecek. Çocuklarınız büyüyecek ve siz de doğru düzgün bir mola vereceksiniz. Bir gün.


Şu anki iyi zamanların tadını çıkarmak gerek, değil mi? O kadar kolay değil. Yine de kendinize sürekli şunu söyleyin: bir gün özleyeceksin.


Bunu kendinize her gün, sabah akşam, çıldırmanın eşiğindeyken hatırlatın. Kulağa ne kadar klişe gelirse gelsin doğru olduğundan, bu mantra, güç verecek size. Tam da yaz tatiline girmenin eşiğindeyken böyle bir düşüncenin zihninizde yer etmesine ihtiyacınız var.


Bir gün, oyun kıyafetleri, spor kıyafetleri ya da üniformalarla dolup taşan bir çamaşır sepeti olmayacak. Bir gün, lavaboda sonu olmayan bulaşık yığınları olmayacak.


Ve özleyeceksiniz bunları.


Birinin size sürekli ihtiyaç duymasını özleyeceksiniz. Konu ne olursa olsun, günde binlerce kez çağırılmayı özleyeceksiniz.


Bir gün, etrafınızda yaz tatili boyunca nasıl eğlendireceğinizi düşüneceğiniz birileri olmayacak; çünkü kendi hayatları, kendi arkadaşları ve tutkuları olacak.


Şu an sabırsızlıkla beklediğinizi düşündüğünüz hayat – belki eşinizle belki de kendinizle yalnız bir şekilde geçirmek istediğiniz hayat – gelecek ve sonra bitecek. Yerdeki çamur, halıdaki lekeler ya da asla temizlenmeyen odalar üzerine yapılan tartışmalar, hayatın gelgitleri ile birlikte sürüklenip gidecekler.


Pis, dağınık ve geveze çocuğunuzla yaşadığınız anları bağrınıza basma hislerini şu an toparlayamıyor olabilirsiniz; ama bu günlerin geçeceğini ve bir gün bunları özleyeceğinizi de unutmamakta fayda var.


Bir gün, onları okula bırakmayı ya da okuldan almayı özleyeceksiniz. Yemek için ne yaptığınızı gördüklerinde yüzlerinde beliren tiksinti dolu ifadeyi özleyeceksiniz. Bir bardak su için, bir kez daha sarılmak için, üçüncü masal için onuncu kez odalarına çağrılmayı özleyeceksiniz.


Sonu yokmuş gibi görünen tüm soruları özleyeceksiniz. Neden mi? Çünkü bir süre her şeyi bildiğinizi düşünecekler. Tabi ki sonsuza dek değil…


Bir gün yaptıkları her şeye, günlerinin her saniyesine bakmanızı istemeyecekler sizden. Bir gün sürekli sizin onayınızı beklemediklerini göreceksiniz. Bir gün, birçok şeyi siz olmadan yapacak özgüvene sahip olacaklar.


Bu yüzden, bir dahakine hiç kimse temizlik konusunda sizi dinlemediği için bağırmak, çığlık atmak, çıldırmak istediğinizde, tüm bu can sıkıcı kaosu özleyeceğiniz bir anın geleceğini kendinize hatırlatın. Özellikle de akıl sağlığınız açısından pek de iyi olmayan ateşli günlerde umutsuzluğunuzu yatıştırması açısından yardımcınız olabilir.


Bir ebeveyn olarak yaşadığınız her tür andan tam olarak keyif almanız mümkün olmasa da bir gün tüm bunları özleyeceğinizi bilmek, kesinlikle mümkün.


Bahar Atilla

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir harika bir yazı olmuş.evet özleyeceğim bir anne olarak.
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.