Her anne-baba, çocuğunun ileride iyi bir yere gelmesini ister. Peki, bu yönde akıllıca bir destekleme nasıl olmalı? Çocuk özel bir amaçla vakitlice eğitilmeli mi; yoksa tasasızca oyun mu oynamalı? Gönüllerinin çektiğini yapmalarına izin vermek yeterli mi? Günümüzde birçok anne-babanın kafası sorularla dolu: Acaba çocuğumuz gelişimini canlandıracak uyaranlara gündelik yaşamda gerçekten ulaşıyor mu? Yoksa küçük bir çocuğa, okul öncesi çağdakilere, yoğun faaliyetlerinin yanı sıra kardeşlerinin ya da anne-babanın amaçlı uyarılar sunması mı gerekir? Pek çok uzman bu konuda içinizi rahat tutmanızı öneriyor. Küçük yumurcağın gereksinim duyduğu şeyler genellikle çevresinde bulunur. Ama bu hazineleri kendi başına her zaman bulamayabilir. Çoğunlukla sizlerin biraz yol göstermesi gerekir.

Hırs yapmadan oyun!

Çocuklar ancak kendi başlarına kavradıkları şeyleri, kendi yaşadıkları deneyimleri akıllarında tutar. Fazla mesaj yağmuruna tutulan, hırslı anne-babaların oradan oraya yönlendirdiği çocuklar kısa sürede kendilerini kapatır ve öğrenme isteklerini kaybeder.

Oyun oynamak çocuklarda doğuştan gelen derin bir gereksinimdir, insanların ve nesnelerin sırrını çözmeye yönelik bir dürtüdür. Yaşam hangi kurallara göre yaşanıyor? Bu dünyayı bir arada tutan ne? Durmadan yeni sorular çıkar ve çocuğunuz da yılmadan cevaplar arayarak önündeki bütünü kavramaya çalışır. Doğru, iyi ve bol bol oyun oynayabilen çocuklar, günlerini televizyon başında geçiren çocuklardan daha neşeli, hayatlarından daha memnun, daha güvenli, üstelik daha yetkin bireyler olur.

Çocuğunuz için doğru oyunlar

Oynayarak; beyni geliştirmek, gündelik yaşama hareket getirmek, duyular geliştirmek hayal gücünü desteklemek, konsantrasyonu ve hafizayıgüçlendirmek, müzik sevgisi aşılamak, kendine güvenlerini sağlamaka, kendini ve başkalarını tanımasın önayak olmak mümkün.

Bu oyun önerileriyle, çocuğunuzun yetenek alanlarındaki gelişimini belli hedefler doğrultusunda ve ailece eğlenerek destekleyebilirsiniz.

Oyuna övgü

Oyun oynamak için en önemli önkoşul, çocuğun tanıdığı insanların arasında, güvende, sağlam ellerde olduğunu hissetmesi, bu kişilerin ona oyunlarını oynaması için hoş bir ortam ve istediği kadar zaman sağlaması. Telaş, stres, ağzına kadar dolu randevu defteri oyunu bozar.

Oyun oynarken kendinizi tamamen çocuğunuza adayın, onun fikirlerine uyun. Çocuklar oyun oynarken başrolde olmak, oyunu yönlendirmek isterler ve öyle de olması gerekir. Anne-baba olarak size düşenlerse görevi şunlar olabilir.

• Bir oyunu başlatmak. (Bugün birlikte ormana gidelim mi?)

• Bir çerçeve oluşturmak. (Bu güzel havada bahçede oynamak istemez misin?)

• Oyun tıkandıysa ilerlemesine yardımcı olmak, ama hep arka planda kalmak.

• Okula oynayarak hazırlamak

• Çocuğunuzun sosyal davranışı, kişilik gelişimi, yaratıcılık ve motor becerileri için oyun şart. Dahası var: Amatör bir göz ilk bakışta göremese de, anaokulundaki birçok günlük faaliyet çocuğu okula hazırlar.
• İskemlelerini çember şeklinde dizmiş oturan arkadaşlarının ortasında öykü anlatan çocuk, diğer insanların karşısına çıkmayı öğrenir ve bu alıştırma sayesinde ileride okulda sınıfın önünde konuşması gerektiğinde zorluk çekmez.

• Anaokulunun bahçesinde diğer çocuklarla oyun kurallarının pazarlığını yapan çocuk, okulda kurallar olduğunu anlamakta ve kabullenmekte daha az zorlanır.
• Fantastik resimler çizen çocuk, sorunları yaratıcı bir şekilde çözmeyi öğrenir.