Aile... Hayatımızdaki ilk ve en önemli ilişki ağı. Çocukluğumuzda şekillenmemizi etkileyen, yaşamdaki temel değerleri kazandığımız; tüm yaşantımızda etkilerini hissettiğimiz annemiz babamız, birçoğumuz için ilk arkadaşlarımız ve olan kardeşlerimizden oluşan sistem. Varlığını öylece kabul ettiğimiz ailemiz... Yaşamımızın farklı aşamalarında değişen ilişkilerin yer aldığı sistem...


Türk Dil Kurumu sözlüğünde aile, “Evlilik ve kan bağına dayanan, karı - koca, çocuklar, kardeşler arasındaki ilişkilerin oluşturduğu toplum içindeki en küçük birlik” olarak tanımlanıyor. Bu en küçük birlik öncelikle iki kişiyle başlıyor. İki sevgili/arkadaş bir aşamada evlenmeye karar veriyor ve ilişkileri farklı bir aşamaya geçerek onlara yeni roller getiriyor. “Eş” olarak yeni roller ve yeni sorumluluklar ortaya çıkıyor. “Eş”ler birer birey olarak yaşamlarına devam ederken, ilişkileri de bu ilk çekirdek ailenin bir parçası oluyor. Her ikisinin de duygularının, davranışlarının şekillendirdiği bir 3. varlık olarak bu ilişki ailenin görünmez ama çok etkili bir bileşeni olarak eşlerin yaşamına eşlik ediyor. Bu ilişkiyi ne kadar farkında olarak yönetirsek ve özen gösterirsek o kadar tatmin edici bir süreç yaşıyoruz.


İlişkiler beraberinde çok şey getiriyor. Her şeyden önce tanımlı ya da tanımlanmamış, farkında olduğumuz ve olmadığımız birçok rol üstleniyoruz. Çekirdek aileye dönecek olursak eş rolü dışında birlikte yaşamın gerektirdiği sorumlulukların yüklediği roller -aşçı, şoför, alışveriş yapan gibi paylaşılan roller. Bunun yanı sıra görülmeyen ancak üstlenilmiş başka roller de var tabii… Destekleyen, cesaret veren, aksiyona geçiren gibi kendiliğimizden yüklendiğimiz roller, belki farkında bile olmadan. Bazen bu rolleri istemediğimiz halde üstlenmiş, bazen de bu rollerden yorulmuş oluyoruz.


İşte bu yazımda aileye bu açıdan bakmak istiyorum. Bir sistem olarak aile, bir ilişki sistemi. Bu bakış bize ilişkilerimizde bazı farkında olmadığımız ya da anlayamadığımız konularda ışık tutabiliyor, yol gösterebiliyor.


İki kişilik aile işin içine bir de çocuk girince değişime uğruyor. Artık sadece eşler arası bir ilişki değil, yeni roller ve yeni ilişki sistemleri ortaya çıkıyor. Eş rolünün yanı sıra bir de anne baba rolü ekleniyor ve onun getirdiği birçok farklı sorumluluk ortaya çıkıyor. Var olan sistem doğumla birlikte aniden değişiyor, aile sisteminde sadece eş ilişkisi varken buna ek olarak anne-bebek, baba-bebek ve anne-baba-bebek ilişkisi olarak üç ayrı ilişki sistemi daha eklenmiş oluyor. Sistem aniden karmaşıklaşıyor. Buna ek olarak dışarıdan da sisteme daha sık giren farklı ilişkiler oluyor – anneanneler, babaanneler, halalar, amcalar, dayılar, teyzeler ve yeni bir yardımcı gibi…


Bu değişim kolay bir değişim değil. Annenin biyolojik değişimi de bu sürecin bir parçası. Anne ve babanın ayrı ayrı hayalleri ve endişeleri olabiliyor. Buna bağlı olarak da beklentileri. Birbirine çok açık bir çift de olsa bunları her zaman bütün açıklığıyla paylaşmak mümkün olmayabiliyor. Hatta o aşamada bu beklentilerinin açıkça farkında bile olamayabiliyor insan. İkinci çocuk da olsa yine benzer değişim süreci yaşanıyor ve ilişki sistemleri arttığı için daha da kompleks bir hale gelebiliyor.


Oysa bu değişime biraz da olsa hazırlanılabilinse, eşler kendilerini nasıl bir sistemin beklediğini biraz daha net görebilseler, birbirlerinin beklenti ve ihtiyaçlarını daha etkin bir yaklaşımla anlayabilseler, hatta kendi beklentilerinin de daha net farkında olabilseler daha kolay olmaz mı? Bu, mümkün. İlişki sistemleri koçluğu bu anlamda farkındalık kazanmanızı, sizi bekleyen sistemi tanımanız, yeni rol ve sorumluluklarınızı önceden görebilmenizi ve belki de en önemlisi bu konuda sizi etkileyecek beklenti ve isteklerinizi tanımlamanızı, paylaşmanızı ve birlikte hareket edeceğiniz bir anlaşma yapmanızı sağlayabilir. İlişkinizde ortaya çıkan sorunlarınızı da isterseniz bu süreçte ele alıp uyumlanmanız mümkün olabilir. Birbirinizin dünyasını daha iyi tanıyarak birlikte hareket edeceğiniz bir yol haritası oluşturmak ve belki de her şeyden önemlisi kendi ilişkinizi farklı bir bakış açısıyla görerek geliştirmek için uygun ortamı sağlayabilir. Sağlıklı ilişkiler sağlıklı çocukların yetişmesini sağlar.




İlişki Koçu Zeynep Akalın

Organizasyonel ve İlişki Sistemleri Koçu

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.