Öğrenme güçlüğü bir çocuğun zekâsı normal olmasına rağmen, okuma, yazma, matematik, konuşma, dinleme, anlama ve kendini ifade etme becerilerinden bir ya da birkaçında yaşıtlarına ve zekâsına oranla düşük başarı göstermesine verilen isim. Çocuğun zekâsıyla ilgili bir sıkıntıya işaret etmediği, öğrenme güçlüğü sorunu yaşadığı bilinen ünlü isimlerden anlaşılabilir. Albert Einstein, Leonardo Da Vinci, Tom Cruise hatta Jamie Oliver okul çağlarında öğrenme güçlüğü sorunu yaşadığı bilinen tanınmış, başarılı kişiler… Bu yönüyle terim daha çok, normal ya da normalin üstü düzeyde zekâya sahip olduğu halde, kimi temel akademik becerileri bulunmayan kişiler için kullanılıyor. DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü’nden Uzman Klinik Psikolog Ayşen Kayahan ve Uzman Psikolog Ayşegül Moral öğrenme güçlüğü ile ilgili sorularıma yanıt verdiler…


Bir çocukta öğrenme güçlüğü olduğu nasıl anlaşılır?

Özgül öğrenme bozukluğu olan çocukların çok büyük bir kısmını okuma güçlüğü olan çocuklar oluşturduğundan, çoğu kaynakta “okuma yazmada güçlük” anlamına gelen “disleksi”, “özgül öğrenme bozukluğu” ile eşanlamlı olarak kullanılır. Genellikle çocuk ilkokul birinci sınıfta okuma yazmayı öğrenmede sorun yaşamaya başlayınca fark edilir. Bu çocuklar zeki görünmelerine rağmen okuma yazmayı yaşıtları hızında öğrenemezler. İlerleyen sınıflarda da okumaları hız ve nitelik açısından yaşıtlarından geridir. Okumayı geç öğrenirler, yavaş okurlar, harf karıştırırlar. Söz konusu çocuklarda harf-ses uyumu gelişmemiştir. Harfin şekli ile sesini birleştiremez, kelimeleri harf ve hecelere ayırırken zorlanır, okuduğunu anlayamaz. Yazıda da ciddi sıkıntıları vardır. Yazıları kötüdür, okunaksızdır. Yazarken harf, hece atlarlar, karıştırırlar, sembolleri ters yazarlar. İmla ve noktalama hataları yaparlar, çarpım tablosunu öğrenmekte çok zorlanırlar.


Neden ortaya çıkar?

Nedenleri tam olarak bilinmese de kalıtsal etmenlerden ve beyindeki yapısal, işlevsel farklılıklardan söz edilir.


5 yaş altındaki çocuklarda öğrenme güçlüğü varsa eğer anlaşılır mı, nasıl?

Okul öncesi çocuklarda da bazı belirtiler görülebilir. Özellikle konuşmanın gecikmesi ve kelimeleri yanlış telaffuz etme, konuşurken harf ve hecelerin yer değiştirmesi, tekerleme, şiir, bilmece ezberlemekte güçlük, bir şey anlatırken zorlanma, az konuşma, kelime dağarcığının yetersiz olması ve yavaş gelişmesi ve diğer dil sorunları da sıklıkla görülür.




DBE uzmanı Psikolog Ayşen Karahan


Öğrenme güçlüğü olan çocuklara destek, gelişim nasıl sağlanır?

Özgül Öğrenme Bozukluğunun tedavisi eğitimdir. Eğitim bu alanda uzmanlaşmış kişiler tarafından verilmelidir. Değerlendirme sonuçlarına göre çocuğun durumuna uygun bir özel eğitim programı hazırlanır. Öğrenme, dikkat, algılama, problem çözme, okuma ve yazma, dil becerilerinin geliştirilmesi, kavram ve düşünce süreçlerinin gelişiminin desteklenmesi gerekir. Erken tanı ve uygun tedavi çok önemlidir. Ailelerin durumu kabullenmesi ve eğitime başlaması ile çocukta hızla iyiye gidiş gözlenir. Çocuğun gelişimini yetersiz kılan psikolojik süreçlerin belirlenmesi ve düzeltilmesi, özelikle özgüveni destekleyici yönde çalışmalar önemlidir. Bu çocuklarla çalışmak uzun soluklu bir iştir bu da düzenli görüşme aralıkları belirlenerek uzmanla işbirliğini sürdürmeyi gerektirir. Tanı konulduktan sonra uzman-aile- okul-özel eğitimci işbirliği içinde olmalıdır. Çocuğun güçlü yanları bulunmalı, başarıyı yaşaması için fırsat yaratılmalı ve bu beceri diğer alanlara taşınmalıdır.




Uzman Psikolog Ayşegül Moral




Okul öncesi çocuklardaki işaretler


Bu çocuklar:

  • Sözcük bulmada zorlanabilirler,
  • Nesnelerin isimlerini karıştırabilirler,
  • İsimleri unutabilirler,
  • Büyük- küçük, üst-alt, önce sonra gibi kavramları daha zor öğrenirler,
  • Düğme ilikleme, bağcık bağlama gibi motor becerileri yavaş gelişir,
  • Çizim, kopyalama yapma çalışmalarında isteksiz olabilirler,
  • Renkleri, günleri öğrenmede, sıralı işleri yapmada zorlanabilirler.

En düşük oran Çin’de

Özgül öğrenme bozukluğunun görülme sıklığı toplumdan topluma değişse de, sayı hiç de azımsanacak gibi değil. Erkeklerde kızlara oranla 4-6 kat fazla ve Avrupa ülkelerinde okula giden çocukların % 15-20’sinde, ABD ve Kanada’da % 10-15’inde özgül öğrenme bozukluğu saptanmış durumda. 16 ülkeyi kapsayan bir araştırmaya göreyse bu sorunun görülme ortalaması yaklaşık % 8. Çin, bu ülkeler arasında %1’le en düşük orana sahip ülke.


Röportaj: Damla Çeliktaban

    YORUMLAR

    Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

    İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.