Oto koltuğuna oturuyor mu?

Bilmeyi sevmediğim ama bilmek zorunda olduğum şeyler var: Mesela deprem, mesela trafikte can güvenliği, mesela sokakta can güvenliği!

Ufacık bir bilgi kırıntısının çok fark yaratacağı konular yani.

Geçen hafta Norveçli BeSafe firmasının Türkiye Distribütörü Bebek Yaşam firmasının trafikte çocuk güvenliği ile ilgili yaptığı bir bilgilendirme toplantısındaydım.

İstanbul denen trafik amazonunda yolumu bulmaya çalışırken ‘İnşallah lazım olmaz bunlar’ diye not ettiklerim var.

Kazalar misal... En çok nereden darbe alıyor araçlar biliyor musunuz? Araç kaza istatistiği rakamları şöyle diyor: Önden (%47), arkadan (%18), sağdan (%15), soldan (%12), üstten (%8).

Sağdan ve soldan darbeleri düşününce çocuklar için araçtaki en güvenli yer arka orta koltuk mesela. Ama benimki dahil tek bir böyle yerleşimli koltuk görmedim.

Tabii bu tek çocuk varsa. Ya bebek de varsa? O zaman çocuk indiğinde güvenli olacak kaldırım tarafına, bebek şoförün arkasına.

Arka koltuktaki oto koltuğuna acabalanan, “Ben onu kucağımda sıkı sıkıya tutarım diyen” bir yakınınız varsa şunu söyleyin ona:

30 km/hızlık bir çarpışma, apartmandaki 1. kattan; 50 km/hızlık çarpışma 3. kattan; 70 km/hız’lık çarpışma 6. kattan; 90 km/hız’lık çarpışma 10. kattan düşme etkisine sahip.

Şehir içinde bile kaçla seyrettiğimizi düşününce ürperiyor insan. Ya da şöyle söyleyeyim:

15 kg ağırlığındaki bir çocuk 50 km hızla çarpışma anında bir kutup ayısı, 70 km hızla çarpışmada ise bir fil ağırlığına ulaşıyor.

Üstelik kazalar sandığımız gibi şehirler arası yollarda değil, daha çok şehir içinde oluyor. Yani ağlasa da zırlasa da o çocuk o koltukta oturacak, özeti bu meselenin. Tabii bunu kabul etmeyen ebeveyn yok gibi de, aslında iş konuyu çocuğa anlatabilmek.

Aynen bunu rica ettim ben de Bebek Yaşam firmasından. Konuyu esas sahibi olan çocuklara onları ürkütmeden anlatabilirlerse, gerçek bir sosyal sorumluluk çalışması yapılmış olacak.

Hepimize iyi seyirler.