Geçtiğimiz hafta İstanbul Devlet Opera ve Balesi, 5. Opera Festivali’nin programını açıkladı. Geçen seneki gibi bu seneki program da hayal kırıklığı yaratmadı... Opera ya da R. Wagner’in tanımladığı gibi “Gesamtkunstwerk” yani “tüm sanatları kapsayan iş” hep biraz elit olmuştur. Halkın televizyon ve radyo gibi nimetlerden yoksun, sahne sanatlarına “mahkûm edildiği” karanlık çağlarda dahi opera, belli bir kesimin katılım gösterdiği bir saraylı eğlencesiydi. Belki Mozart’ın “Sihirli Flüt” ve Rossini’nin “Sevil Berberi” gibi mitolojik tanrılar ve tarihi karakterler yerine dönemin insanlarını ve onların yaşamlarını konu alan opera buffa yani komik opera örnekleri hariç.


Leyla Gencer Opera Merkezi'nin kaderi belli değil

Son belirtilen açılma tarihinin üzerinden neredeyse 2 sene geçen Atatürk Kültür Merkezi sebepsiz bir şekilde kapalıyken, İstanbul’da hâlâ neden opera üzerine bir şeyler yapılıyor anlamak güç. Bakırköy’de geçtiğimiz ocak ayında inşaatı tamamlanıp açılışı yapılan ancak düzenli bir programı olmayan Leyla Gencer Opera Merkezi ise yeni belediye başkanının kaderine karar vermesini bekliyor. Daha önce de yazmıştım; orası sadece opera merkezi değil, bir katı kreşe, bir katı da halkın kullanımına tahsis edilmiş bir halk merkezi. Böylesi binaların Avrupa’da da örneği çok. Aklıma ilk gelen Londra’daki Barbican Centre. O da tıpkı Leyla Gencer Opera Merkezi gibi Londra’nın mütevazı bir semtinde ancak City of London Belediyesi, Bakırköy Belediyesi’nin aksine orayı yüksek maliyeti nedeniyle halktan alıp özelleştirmeyi düşünmüyor. Özelleştirildiği takdirde kreş ve halk merkezine ayrılan bölümler büyük ihtimal kafe ve dükkânlara tahsis edilecek ve yine bir belediye kültür politikalarından sınıfta kalacak.


Osmalı opera festivali

Opera Festivali’nin programı ise enikonu kötü... Böylesi bir repertuvarı kalkıp da “üstünü şeker kaplayarak” analiz etmek mümkün değil. Geçen seneki festivalde, librettosu Şefik Kahramankaptan’a ait Lale Çılgınlığı operası vardı. Yıldırım Bayezid ve IV. Murad operaları haricinde dünya çapında bilinen tek opera Mozart’ın Saray’dan Kız Kaçırma’sı olduğuna göre İstanbul Opera Festivali yerine Osmanlı Opera Festivali demek daha doğru olabilir. Muhteşem Yüzyıl ve tüm yıl devam eden lale, ney ve ebru etkinliklerine ilgi olduğu doğru. Hatta ev dekorasyonundan yeni binaların mimarisine, genel bir Osmanlı hayranlığı etkisi görmek mümkün. Operaya katılımı artırmak için seyirci geliştirme çalışması yapan kültür yöneticisinin, repertuvar oluştururken Osmanlı’yı konu eden işler seçmesi bu açıdan mantıklı gibi görünebilir ancak değil. Bahsettiğim elitlik mevzuu gereği opera etkinliği düzenleyen yöneticinin kitlesinin “niş” olduğunu kabullenmesi şart. “Hem festivalimin konusu opera olsun hem de herkes akın etsin” mantığıyla gidilince işte ortaya böylesi amorf bir program çıkıyor. Geçen sene en azından Aya İrini ve Topkapı Sarayı gibi tarihi açık hava mekânları varken bu sene festival, Arkeoloji Müzesi’nin bahçesi hariç kapalı mekânlara hatta AVM’ye hapsedilmiş. 5. Opera Festivali’nde Verdi’nin Attila’sı, Rossini’nin Fatih Sultan Mehmed’i ve Tulebayev’in Birjan ve Sara’sı var. Hani festival dediğin tematik olmalı ya, bu festivalin teması bilinmeyen ve çalınmayan eserler sanırım. Belki de bu yerelleştirme merakı, operanın tarihi konuları işleyen bir sanat olmasıyla ilgili. Ancak salt yerel tarih içeren eser sahnelemek için cımbızla repertuvar seçilmemeli.


Önyargı kaygısıyla Fransa, İngiltere ve Almanya’daki benzeri festivallere de baktım. Wagner, Mozart, Puccini ve Bach’ın en bilinen ve sevilen eserlerinden geçilmiyor. Britten gibi çağdaş opera bestecileri de mevcut. Programlar “Herkes katılsın” kaygısından çok, “Gerçekten opera seven memnun ayrılsın” mantığıyla hazırlanmış ve bence çok da iyi yapılmış. Bırakın opera elit kalsın Almanya’da repertuvar seçiminden çok eserlerin modern sahnelenmesine itirazlar var.


Sırma Karasu

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.