Yolanthe Cabau Van Kasbergen. Nam-ı diğer, Cimbom’un yeni yengesi. Futbolcu eşi kontenjanından ünlenen biri değil. Ülkesi Hollanda’da zaten isimolmuş biri. Bugüne bugün, eşiWesley Sneijder’la Galatasaray’ın tam3.5 yıllık sözleşmeleri var. Bu demek oluyor ki her ikisini de yakından tanımak için çok zamanımız olacak. Yine de hakkında neler bildiğimizi bir gözden geçirelim...


Doğum tarihi 19 Mart 1985. İspanya’nın İbiza Adası’nda dünyaya geliyor. Babası İspanyol, annesi Hollandalı. Böylece 2006, 2007 ve 2009’da Hollanda FHM Dergisi’nin onu “en seksi Hollandalı kadın” seçmesinin genetik nedenlerini anlamış oluyoruz. Devam....


Babası hakkında pek çok spekülasyon var. Bazı kaynaklarda başarılı bir girişimci, bazılarında İbiza’nın eğlence sektöründe hâkim bir isim, bazı yerlerdeyse uyuşturucu işine bulaşmış biri olduğu iddia ediliyor. Bunu da yengemize ilk fırsatta sorulacak sorular listesine ekleyelim...


7 öz kardeşi var. Ağabeylerinden biri genç futbolcuları takip eden bir yetenek avcısı. Babasının ikinci evliliğinden 5 üvey kardeşi daha olmuş. Çocuk gürültüsünden fena sıkılmış olacak ki lise biter bitmez kendini dizi sektörüne atmış. 17 yaşında Chromosomen dizisinde ilk rolünü oynuyor. Akabinde gelen Costa dizisine dikkat! Kader ağlarını örüyor çünkü. Tabii Yolanthe o zamanlar olan bitenden habersiz. Ama esas adam Wester Sneijder, esas kızı ilk kez o dizide görüp beğeniyor. Bunu 2 yıl önce Hollanda’nın De Telegraaf Gazetesi’ne verdiği röportajdan anlıyoruz.


Yalnız burada bir parantez açalım. Çünkü röportajın başlığı da bir hayli dikkat çekici. Wesley’nin eşine ithafen söylediği “Onunla takım kurmak istiyorum” sözüne yer verilmiş. “O kadar güzeldi ki. Bir anda hayallerimin kadını oldu. Ama bu,muhtemelen onu gören bütün erkekler için böyleydi. Birkaç yıl sonra tanıştık ve onunla yüz yüze geldiğim andan itibaren eşim olacağını biliyordum” diyor ünlü futbolcu.


Yolanthe’ın o dizideki rolüyse, haremdeki bir cariye. Bu tesadüfün yorumunu da size bırakıyorum. Yolanthe’nin Türk Pilici isimli erotik bir kısa metraj filmi olduğunu da zaten biliyorsunuz. Zira işi “Türklüğe hakaret” boyutuna getirerecek yorumlarda bulunanlar dahi oldu. Fakat bu detay, romantik hikâyemize gölge düşürmesin diye atladım gitti...





Hollywood’a kanca attı!

Yolanthe Cabau, zamanla kariyerine mankenlik ve sunuculuğu da ekledi. Filmlerde rol almaya başladı. Hatta bir tanesi, haziranda gösterime gireceği konuşulan Hollywood yapımı “Pain and Gain”. Vücut geliştiricilerin yaşamı anlatılıyormuş. Buraya kadar öğrendiklerimizden, esas kızımızın renkli bir yapıya sahip olduğunu söylemek mümkün. Ama hayatının renk cümbüşüne dönmesi, hikâyeye Wesley Sneijder’in katılmasıyla başlıyor...


Kısaca özetlemek gerekirse: 4.5 yıl önce Yolanthe Hollanda’nın en ünlü şarkıcılarından Jan Smit’le beraberdir. Bir dargın bir barışık yaşayıp giderlerken, sahneye o zamanlar parmağında başka bir evliliğe ait bir yüzük taşıyan Sneijder girer. Eros okunu atmıştır bir kere. Hikâyemizin iki ana kahramanı buna karşı koyamaz. Ve bir otoparkta öpüşürken yakalanırlar. Bu olay uzun süre Hollanda basınının magazin sayfalarında yer bulur. Sneijder eşinden ayrılır. Yolanthe da sevgilisinden.


Sonunda kavuşmuşlar kavuşmasına da “Kesin çok ah almışlardır” diye düşünenleriniz olabilir. Olayın ilk patlak verdiği dönemde neler oldu bilinmez ama şimdiye dönersek köprünün altından çok sular akmış gibi. Zira Yolanthe Hollanda basınında çıkan haberlerde pek çok kere; Sneijder’in eski eşiyle iyi geçindiklerini ve yine Sneijder’in oğlu Jessey’i çok sevdiğini söylüyor: “Bu tür durumlarda kadınların çoğu zaman birbirlerine kötü davrandığını görüyorum. Biz böyle olmadığımız için şükrediyorum. Romona harika bir anne. Benimde Jessey’le iyi geçinmeme çok seviniyor. Jessey bizde kaldığı zamanlar, korkarak uyandığında, acıktığında ya da tuvalette işi bittiğinde “Yolanthe” diye bağırıyor. O kadar tatlı ki...” Ve yine röportajlarından anlıyoruz ki eski eş Ramona’nın da keyfi yerinde. Evlenmiş, bir çocuğu daha olmuş.


Ailesi her şeyden önemli...

Ama Sezar’ın hakkı Sezar’a. Yolanthe için ailenin her şeyden önce geldiğini söylesek, yanlış olmaz. Bakınız, oyunculuk kariyerine sıkı sıkı sarılmak yerine başarılı erkeğin arkasındaki kadın olmayı daha cazip bulmuş olacak ki Türkiye’ye geldikten sonra verdiği taze demeçlerden birinde şöyle dedi: “Şu an Sneijder’e ve onun kariyerine odaklanmış durumdayım. Bugüne kadar hep yanında olduğum gibi, yeni süreçte de hep destekçisi olacağım.” Aktif olarak yürüttüğü işlerden biri “Yolanthe’s Choice” adlı kendi moda markası için iç çamaşırı, banyo tekstil ürünleri tasarlamak. “Hemen her futbolcu eşinin olmazsa olmazı tasarım dünyasına el atmadan duramamış” demeyin diye, hemen hatırlatalım:Markasını Sneijder’la tanışıklığından önce, 2007 yılında kurmuş.


Haber: Pınar Erbaş

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.