The Atlantic Monday'de yayınlanan bir videoda, Dr. James Hamblin, insanların yüksek faktörlü güneş kremleri kullanırken düştükleri psikolojik hataların en büyüklerinden birini açıklıyor: “100 faktörlü güneş kremi kullandığınızda, yenilmez olduğunuzu, yeniden sürmeye ihtiyacınızın olmadığını, gölgede durmadan tüm gün boyunca dışarıda kalabileceğinizi düşünmeye başlıyorsunuz. Yalnızca 30 faktör kullandığınızda ise şöyle deme ihtimaliniz daha yüksek: 'Yine de güneşte dikkat etmeliyim. Yenilmez değilim, kremden tekrar süreyim.'”
Güneş güvenliğine dair yanlış bir algı, güneş ışınlarına maruz kalmanın ve kötü yanıkların habercisidir.
Her şeyden önce, güneş kremlerindeki faktör kavramının ne olduğuna dair kafa karışıklığı var. Örneğin birçok insanın düşündüğünün aksine, 30 faktör, 15 faktörün iki katı kadar etkili değil. Amerikan Dermatoloji Akademisi'ne göre, 15 faktör güneş ışınlarının yüzde 93'ünü, 30 faktör ise ışınların yüzde 97'sini bloke ediyor. Evet, doğru duydunuz; ikisi arasında yalnızca yüzde 4'lük fark var.
Elbette bu sayılar, söz konusu güneş kremlerin, iddia ettikleri faktör değerlerinin karşılığını verebildikleri sürece geçerli - ki ne yazık ki genelde böyle olmuyor. 4 yıllık güneş kremi test verileri ile yapılan bir analize göre, doğal güneş kremlerinin yalnızca yüzde 26'sı, kimyasal güneş kremlerinin ise yalnızca yüzde 58'i iddialarını karşılayabiliyor.
Açıkça görülüyor ki ciddi bir yanlış bilgilendirme söz konusu. Ama siz bunların hiçbirine kanmıyorsunuz, değil mi? Örneğin, güneş kremi üreticilerinin, ürünlerinin su geçirmez olduğunu iddia etmelerinin yasa dışı olduğunu biliyor muydunuz? Çünkü su geçirmeyen güneş kremi diye bir şey yok ve bu yüzden, her sudan çıktığınızda ya da terlediğinizde yeniden krem sürmeniz gerekiyor.
O halde güneş kremi alıken nelere dikkat etmek gerekiyor?
Öncelikle, dermatologlar, "geniş spektrumlu" etiketli ürünleri tercih etmek gerektiğini söylüyorlar. Bu ürünler, hem kırışıklıklara ve güneş lekelerine sebep olan UVA ışınlarına hem de cildi yakan UVB ışınlarına karşı koruma sağlıyor. Her iki ışın türü de zamanla cilt kanserine katkıda bulunuyor.
Güneş kreminiz, aynı zamanda da 30 ya da daha fazla faktörlü olmalı ve 40-80 dakikalık aktivite için suya dirençli olmalıdır. (Yine de sudan çıktıktan sonra yeniden sürmelisiniz.) Hangi ürünü seçerseniz seçin, istisnasız her gün kullandığınızdan emin olun.
'Doğal' güneş kremleri konusunda da dikkatli olun. Bu ürünler, genelde yanlış şekilde kullanılarak daha fazla güneş hasarına sebep olabiliyorlar. Güneş korunması konusunda test edilmeyen ev yapımı güneş kremleri ise daha da riskli yöntemler olabilir.
Güneş kremlerinin, cilt kanserinden korunma konusunda oldukça etkili oldukları artık net. Belirli içeriklerden kaçınmayı tercih etseniz de dışarıda bir yerlerde size uygun bir güneş kremi var; bulun ve kullanın. Ve elbette ki güneş kremi kullanmak, cilt hasarını önlemenin birçok yolundan yalnızca birisi.
İdeal korunma için şunları da aksatmamanız gerekli:
- Güneş ışınlarının en şiddetli olduğu 10.00 – 16.00 arasında güneşe maruz kalmayın.
- Mümkün olduğunca gölgede kalın.
- Güneşten korumalı giysiler kullanın.
- Kolaylıkla unutulabilen bölgeleri koruyun (kafa derisi, kulaklar, göz kapakları, dudaklar gibi)
- Yıllık cilt kontrolü yaptırın.
- Asla ve asla solaryuma girmeyin.
YORUMLAR