Koç Üniversitesi Hastanesi Kardiyoloji Bölümü'nden Prof. Dr. Remzi Karaoğuz kalp ritim bozuklukları hakkında bilgiler verdi.


Kalbin, doğal uyarı çıkış merkezi olan sinüs düğümü tarafından yönetilen bir çalışma düzeni vardır. Bazı çevresel faktörler, kullanılan ilaçlar, vücudumuzdaki hormonlar, sempatik sinir sistemi gibi değişik mekanizmalar da kalp hızını etkiler. Erişkin bir kişide dinlenirken kalp hızının dakikada 60 ile 100 arasında olması normal kabul edilmektedir.


Kalp ritim bozuklukları, sinüs düğümünden çıkan uyarı sayısının veya düzeninin değişmesine veya kalbin değişik bölgelerinden hızlı veya düzensiz uyarıların çıkmasına bağlı olarak oluşur. Ritim bozuklukları çıkış yerine göre kulakçık veya karıncık aritmileri, hızına göre taşikardi (kalp atım hızının dakikada 100’ün üstünde olması) ve bradikardi (kalp atım hızının dakikada 60’ın altında olması) olarak sınıflandırılabilir. Bazı ritim bozuklukları kalp fonksiyonu normal olan kişilerde ortaya çıkabilir, önemli bir belirti yapmadan, kendiliğinden veya tedavi ile kısa sürede düzelir. Bunlara örnek olarak sinüs taşikardisini, kulakçık veya karıncıktan çıkan seyrek ekstra atımları gösterebiliriz. Bazı ritim bozuklukları ise kalp hastalığının bir belirtisi olarak ortaya çıkar, çarpıntı, tansiyon düşmesi, nefes darlığı ve bayılma gibi önemli belirtilere yol açar. Bu tür ritim bozukluklarının teşhis ve tedavisi, komplikasyonları önleyerek, kişinin yaşam kalitesini ve süresini uzatır.


Kalp hızının yavaşlaması (Bradikardi) nedir?


Hepimizde kalbin doğal uyarı çıkış merkezi olan sinüs düğümünün fonksiyonu normalse, kalp hızı dinlenme halinde dakikada 60 ile 100 arasında değişir. Sinüs düğümünden dakikada 60 dan az uyarı çıkması sinüzal bradikardi olarak isimlendirilmektedir. Sinüs hızının çok yavaş olduğu durumlarda ise baş dönmesi, halsizlik, yürürken çabuk yorulma gibi belirtiler ortaya çıkar. Bayılma atakları nadirdir. Ciddi sinüs yavaşlamasının en önemli nedeni hasta sinüs sendromu olarak isimlendirilen bir bozukluktur. Kalp hızının ciddi derecede yavaşlamasına neden olan bir diğer neden atriyoventriküler blok’lardır. Özellikle 2. ve 3. derece atriyoventriküler bloklarda sinüs düğümünden çıkan uyarıların bir kısmı bazen de hepsi karıncıklara ulaşamaz. Eğer başka bir merkezden karıncıklar düzenli bir şekilde uyarılmazsa kalp hızı ciddi derecede yavaşlar. Atriyoventriküler blok gelişen hastalarda ani gelişen bayılmalara ve düşme sonucu yaralanmalara sık olarak rastlanır.


Kalp hızını yavaşlatan her iki durumda da düzeltilebilir veya geçici bir neden saptanamazsa kalıcı kalp pili takılması gerekebilir. Kalp pili takılması kateter laboratuvarlarında, genellikle lokal anestezi altında kardiyologlar tarafından gerçekleştirilmektedir. Pil cilt altına hazırlanan küçük bir cebe, elektrodlar köprücük kemiği yakınındaki venler yoluyla sağ karıncık ve gereken durumlarda sağ kulakçığa yerleştirilir. Kalp pillerinde hız dâhil birçok parametre programlanabilmektedir. Böylece kalp hızı düştüğünde bataryadan çıkan elektrik sinyalleri elektrotlar tarafından kalp kasına iletilir ve programlanan hızda kasılmasını sağlayarak kalbin normal kan atma görevini sürdürmesi sağlanır.


Kalbin hızlı atması (Taşikardi) nedir?


Taşikardiler kulakçık ve karıncık taşikardileri olarak iki grupta toplanabilir. Kulakçık kaynaklı taşikardiler genellikle nöbetler halinde gelen, kalp hızının dakikada 130 ile 250 arasında değiştiği ritim bozukluklarıdır. Toplumda görülme sıklığı yaklaşık olarak 1000 kişide 2 olarak bilinmektedir. Kalp hızına bağlı olarak çarpıntı, baş dönmesi, nefes almada güçlük, göğüste baskı hissi ve daha seyrek olarak bayılma gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Bu çarpıntıların önemli bir kısmı kalbin diğer yapılarında bozukluk olmadan ortaya çıkmakta ve tedaviye çok iyi cevap vermektedir. Çarpıntı atakları sırasında karotis masajı gibi parasempatik aktiviteyi arttıran bazı manevralar çarpıntıyı durdurabilir. Cevap alınamayan hastalarda antiaritmik ilaçlar kullanılmaktadır. Bu çarpıntılar genellikle tekrarlayıcı karakterdedir. Nükslerin önlenmesi için çarpıntıyı tetikleyen faktörlerden kaçınılması ve uzun süreli ilaç tedavileri yapılabilir. Bir diğer tedavi yöntemi ise kateter ablasyonudur. Kateter ablasyonu bu grup hastalarda oldukça etkili bir tedavi yöntemidir. Tecrübeli merkezlerde işlemin komplikasyon riski düşük, başarı oranı ise oldukça yüksektir. İşlem sonrası çarpıntıların tekrarlama riski de yüzde 1-2 civarındadır. Çarpıntı sorunlarından müzdarip iseniz kalp çarpıntısının nedenleri yazımıza göz atabilirsiniz.


Karıncık kaynaklı (ventriküler ) taşikardi ve ventriküler fibrilasyon yaşamı tehdit eden çok ciddi aritmilerdir. Yetişkinlerde en önemli nedenleri koroner arter hastalıkları, miyokart infarktüsü ve kalp kası bozukluklarıdır. Bu ritim bozuklukları, ani kalp durmasına, dolaşım ve solunum fonksiyonlarının bozulmasına ve bilinç kaybına neden olur. Bu durumda mümkün olan en kısa sürede, kalp masajı ve suni solunumla kardiyopulmoner canlandırma ve defibrilatör adı verilen cihazla elektrik şok uygulaması gerekir. Ani kalp durmasına neden olan ciddi karıncık ritim bozukluklarının büyük kısmı hastane dışında meydana gelmektedir. Havaalanı, kütüphane, stadyum gibi toplu yaşam alanlarına kalp ritmini düzeltici cihazlar ( otomotik eksternal defibrilatörler) yerleştirilmesi ve eğitilmiş personellerle bu cihazların kullanılması, ciddi ritim bozukluklarını erken dönemde tedavi ederek ölüm oranlarını düşürecektir.


Bu gruptaki hastalara özel olarak geliştirilmiş cihaz tedavisi uygulanmaktadır. İmplante edilen kardiyovartör ve defibrilatör adı verilen cihazlar kalp piline benzer şekilde vücuda yerleştirilmektedir. Bu cihazlar ciddi ritim bozukluklarını algılayarak kısa sürede elektrikli tedavilerle düzeltmektedir. Bu grupta uygulanabilecek diğer tedaviler ilaçlar ve kateter ablasyonudur. Toplumsal açıdan baktığımızda ise koroner arter hastalıkları risk faktörlerinin azaltılması, kalp krizlerini ve buna bağlı olarak ciddi karıncık ritim bozukluklarını azaltacaktır.


Atriyal fibrilasyon ve inmeden (felç) korunma


Atriyal fibrilasyon kulakçıkların en önemli ritim bozukluğudur. Genel popülasyonun %1 ile 2 ‘sini ilgilendiren bir aritmidir. Atriyal fibrilasyon kaotik elektriksel sinyaller nedeniyle kalbin kulakçıklarının normal kasılmasını bozarak titreşmesine neden olur. Ataklar halinde ortaya çıkabileceği gibi, devamlı bir şekilde de görülebilir. Atriyal fibrilasyon sırasında kan kulakçıklarda göllenerek pıhtı oluşturabilir. Burada oluşan pıhtıların parçalanması ve kopan pıhtı parçalarının dolaşıma katılmasıyla en ciddi sonuç olan inme ortaya çıkabilir. Dolayısıyla; inmeden koruma atriyal fibrilasyon tedavisinin temelini oluşturur. İlk seçenek antikoagülan (kan sulandırıcılar) ilaçların kullanılmasıdır. Kan sulandırıcı olarak uzun yıllar vitamin K antagonistleri tek seçenekti. Vitamin K antagonistleri kanın pıhtılaşmasında rol oynayan bazı faktörlerin üretimine engel olarak etkisini göstermektedir. Bazı besinler ve ilaçlarla beraber kullanılması durumunda kumadinin etkisi artabilir veya azalabilir. İlacın etkili dozu kişiden kişiye değişir, bu nedenle periyodik olarak kan testi yapılarak, dozu doktor tarafından ayarlanmalıdır. Son yıllarda kullanıma giren diğer kan sulandırıcı ilaçlar; direkt trombin inhibitörleri pıhtı oluşumunda yer alan enzimlerden trombinin baskılanması ile pıhtılaşmaya engel olurlar. Pradaxa (Dabigatran) bir direkt trombin inhibitörüdür. Faktör Xa inhibitörleri, pıhtı oluşumunda yer alan faktör Xa enzimini baskılayarak pıhtılaşmaya engel olurlar. Xarelto (Rivaroksaban), Eliquis (Apiksaban) ve Lixiana (edoksaban) faktör Xa inhibitörleridir. Atriyal fibrilasyonlu ve pıhtı gelişme riski yüksek olan hastalarda tüm antikoagülanlar inme riskini anlamlı olarak azaltır. Diğer yandan, bu ilaçların, özellikle riskli olan bazı gruplarda, kanama yapabileceği bilinmelidir. Bu nedenle, ilaçları kullanan kişiler, kontrollerini düzenli olarak yaptırmalıdır. İlaç dozlarının değiştirilmesi veya gerekli durumlarda kesilmesi mutlaka doktor bilgisi dâhilinde yapılmalıdır.


Atriyal fibrilasyonlu kişilerde çarpıntı, halsizlik, yorgunluk ve nefes darlığı görülebilecek diğer belirtilerdir. Hastanın durumuna göre uygulanabilecek tedaviler kalp hızının yavaşlatılması ve ritmin düzeltilmesi için antiaritmik ilaçlar, kontrollü şok uygulaması (kardiyoversiyon), kateter ablasyonu (ritim bozukluğuna neden olan odakların ısıtma veya soğutma ile tahrip edilmesi), bazı durumlarda kalp pili uygulamaları ve bazı cerrahi girişimlerdir. Ayrıca atriyal fibrilasyonlu tüm hastalarda şişmanlık, hipertansiyon, tiroid hastalıkları, diyabetes mellitus ve uyku apnesi gibi risk faktörlerinin araştırılması, varsa tetikleyici faktörlerin düzeltilmesi gerekir.



Kalp ritim bozukluğunun teşhisi nasıl konulur?


Anadolu Sağlık Merkezi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Enis Oğuz, kalp ritim bozukluğunun belirtilerini anlattı.


Kalp ritim bozukluğunda en önemli tanı aracının, ritim bozukluğu anında çekilen elektrokardiyografi (EKG) olduğu belirtiliyor. Ritim bozukluğu sıklıkla ataklar halinde meydana geliyor. Eğer bu ataklar kısa sürüyorsa o anda EKG çekilmesi mümkün olmayabiliyor. Bu durumda ritim bozukluğu anı, Holter (olay kayıt edici) gibi uzun süre kalp ritmini kayıt eden ve hastanın yanında taşıyabildiği elektronik cihazlarla yakalanmaya çalışılıyor. Tanı koymanın bu şekilde de mümkün olmaması halinde, elektrofizyolojik çalışma ile koroner anjiyografiyebenzer girişimsel müdahalede bulunuluyor.


İhmal inme nedeni

Kalp – damar hastalarının büyük bölümünde, değişik tür ve ağırlıkta ritim bozuklukları oluyor. Bazı türlerinin hayati önemi yokken bazıları ani ölümle sonuçlanabiliyor. “Atriyal fibrilasyon” denen ritim bozukluğuna bağlı felç riski de önemli sonuçlar arasında görülüyor. Eğer bu bozukluk zamanında fark edilmez ve kan sulandırıcı ilaca başlanmazsa kalp içinde pıhtı oluşup, bir damarı tıkıyor ve inme nedeni olabiliyor. Bunun dışında tedavi edilmeyen kalp ritim bozuklukları bayılmaya da yol açabiliyor. Kalbin hızlı attığı ritim bozukluklarında kalp hızının günlerce yüksek seyretmesi, kalp yetersizliği gelişmesiyle sonuçlanabiliyor. Kalp krizi geçirmiş ve kalbin kasılma gücü ileri derecede azalmış hastalarda 2 yıl içinde hayati ritim bozukluğu görülme oranının yüzde 15, atriyal fibrilasyon denen ritim bozukluğu görülme oranının ise yüzde 2 olduğu belirtiliyor.


Kalbiniz normalden hızlı atıyorsa...

Kalbin normalden hızlı atması, “Taşikardi” olarak isimlendirilse de taşikardiler her zaman ritim bozukluğu ile birlikte olmayabiliyor. Bazen psikolojik nedenler ve yaşam tarzı da kalp atımını hızlandırabiliyor. Taşikardinin bazı türleri hayati risk taşıyor. Risk, taşikardiye neden olan kalp hastalığına bağlı olarak ortaya çıkıyor.


Kalbiniz normalden yavaş atıyorsa...

Kalp hızında azalma ile birlikte olan ritim bozukluklarına, “bradikardi” deniyor. Bu sorun genel olarak hayati soruna yol açmayıp, baş dönmesi, göz kararması atakları, bayılma, çabuk yorulma gibi belirtiler veriyor. Bayılma gibi ciddi olaylarla sonuçlanan durumlarda tedavi şeklinin kalıcı kalp pili takılması olduğu belirtiliyor.


Kalp ritim bozukluğunun belirtileri nelerdir?


Kalp ritim bozukluğu sık rastlanan ve hayati riskler içeren bir sağlık sorunu. En önemli belirtileri; çarpıntı hissi, göz kararması ve bayılma. Belirti vermeden de ilerleyebilmesi ise dikkatli olunmasını gerektiren bir başka özelliği...

  • Bayılma
  • Çarpıntı hissi
  • Ataklar halinde baş dönmesi, göz kararması
  • Çabuk yorulma (Daha az sıklıkta görülen bir belirtidir)

Not: Kalp ritim bozukluğunun hiçbir belirti vermeden de oluşabileceğinin unutulmaması gerekiyor.


Kalp ritim bozukluğunun nedenleri nelerdir?


  • Yapısal kalp hastalıkları (Kalp-damar hastalıkları, kalp kapak ve kalp kası hastalıkları, kalp yetersizliği vb)
  • Hipertansiyon
  • Diyabet
  • Tiroid
  • Kalbin elektrik ileti sisteminde bozukluk yaratan hastalıklar (Brugada Sendromu, Uzun QT sendromu, WPW sendromu vb)

Not: Ritim bozukluğu kişide hiçbir hastalık olmadan da meydana gelebiliyor.






Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Emekli maaşlarına zam gelirse benim kalbim iyileşecek zam zam
    CEVAPLA
  • Misafir Uzun zamandır baş dönmesi göz kararması ile birlikte dengesizlik var yere düşüyorum. Kalp sıkışması da var
    CEVAPLA
  • Misafir Yaklaşık üç haftadır sıkıntı veren çarpıntım var. Önceleride oluyordu. Kalbim ağrıdığında bazen komumda, bazen sırtımda baskılı bir ağrı oluyor. Bu üç haftadırda sürekli baygınlık geliyor. Sanki beynime kan gitmiyormuş gibi oluyor. Ama hiç bayılmadım. Çarpıntılarım artığından beri çabuk yoruluyorum.
    CEVAPLA
  • Misafir lavobaya giderken bi anda kalbime ağrı girdi gözlerim karardi ve baş dönmesi oldu bi anda yere yığıldım bu bana sıklıkla oluyor yerden kalkamadım uyustu bacaklarım sonra nefes darlığı oldu acaba sebebi neden
    CEVAPLA
  • Misafir Bugün sabah kötü bisey oldu . Mutfağa gittim . Ve bir anda çarpıntı başladı 1 dakika içinde çok terledim. Sonra gozum karardi basim döndü ve yere düştüm . Kalkamadim her yerim uyustu .bi süre sonra geçti kalktım ama ellerim titriyordu . Sizce bu neyin belirtisi ?,
    CEVAPLA
  • Misafir epilepsi olabilir
    CEVAPLA
  • Misafir Doktor bey çarpıntı titreme ve bayılma bendede oluyo aynı Zaman'da bilinç kaybıda yaşıyorum hatta doktora gittim ritim bozukluğu var dediler ameliyat ettiler ama bu şikayetler geçmedi bi çözüm bulun ne olur ben askerim bu arada doktorada gidiyorum sonuçlarda bişey çıkmayınca arkadaşlarımda inanmıyo
    CEVAPLA
  • Misafir Akciyere piti sicramasi
    CEVAPLA
  • Misafir Kalbim çarparak bayılıyorum Dr bey acaba neden
    CEVAPLA
  • Misafir Çok bayılmam oluyor sıkça kalp ritimim düzensiz çalışıyo dideral kullanıyorum ama hiç bi gelişme yok doktor bey ne yapmam gerek
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.