Birçok kişi yardım etme isteğiyle konuşuyor gibi görünse de kolik bebeği olan anneler ile konuşurken dikkat edilmesi gereken bazı şeyler vardır. Yeni doğmuş bir bebeğin dünyaya alışma süresi boyunca ona eşlik etmek zaman zaman zorlu bir deneyimdir. Kolik ile baş etmeye çalışırken kendisi de bir lohusa olan ve toparlanmaya çalışan anneler için etraftan gelen tavsiyeler bazen duymak istedikleri son şey olabilir.


Anne ve babalara onlar sormadan verilen tavsiyeler rahatsız edici ve hatta tetikleyici olabilir. Çok değerli olan sessizlik anlarını istenmeyen tavsiyelerle doldurmak iyi niyetli gibi görünse de amacını aşabilir. Yeni bir anne olan Kate Blair, Todaysparent sitesine yazdığı yazıyla tüm bunlara dikkat çekiyor.


Kolik nedir? Ne zaman geçer?


“Bunun için endişelenme. Bütün bebekler çok ağlar”

Evet, teşekkürler. Ağlayan bebek olayını bu ebeveynlik işine girdiğimizde biliyorduk. Bunu söylediğinizde, değmeyecek bir şey için yaygara yaptığımızı ya da normal ebeveynliği kaldıramadığımızı iddia etmişsiniz gibi geliyor. Bütün bebekler ağlar ama kolikli bebekler normalden çok daha fazla ağlar.


Kolik, günde üç saatten fazla, haftada üç günden fazla, üç haftadan fazla ağlama olarak tanımlanır ve genellikle üç ay kadar sürer. Bu, en az 108 saat boyunca çığlık duymak anlamına gelir. Hatta kolikli bebekleri olan tanıdığım çoğu insanın bebeğinin çok daha fazla ağladığını söyleyebilirim. Kızım 12 hafta boyunca her gün ortalama beş saat ağladı.


“Bu kitabı okudunuz mu/buğdayı kesmeyi düşündünüz mü/bu homeopatik ilacı denediniz mi?”

İyi niyetli olduğunuzu biliyorum ama bu konuda bana güvenin. Kitapları denedim. Diyetleri denedim. Korkunç pahalı türde özel kundakları denedim. Her şeyi denedim. Kimse sadece omuz silkip bebeğinin bütün gününü çığlık atarak geçirmesini kabul etmez. Bebeği kolik olanlar Google'da deli gibi çözüm arıyorlar. Her şeyi okuyorlar. Tüm damlaları satın alıyorlar. Zavallı çocuk doktorlarını sorguya çekiyorlar.


Kolik için gizli, sihirli bir tedavi yok çünkü ne yazık ki mevcut değil. Niyetiniz ne olursa olsun, yanlış şeyi yemenin, yanlış ürünü satın almanın veya bebeğine doğru şekilde bakmamanın ebeveynin hatası olduğunu ima etme riskiniz vardır. Mükemmel bir tavsiyeniz olduğunu düşünseniz bile, çok dikkatli olun. Kolikli çocukların ebeveynlerinin neredeyse çığlıklar kadar fazla duyduğu bir şey varsa, o da gereksiz telkinlerdir.





“Bu anların kıymetini bilin.”

Bunu her zaman yaşadım ve ağlamak istememe neden oldu. Evet, bebeklik günlerinin inanılmaz derecede özel olduğunu biliyorum, ama bazen kolikli bir bebekle, “Bugünlerin kıymetini bil” diyenleri aldatıyormuş gibi hissettim. Ağlayan kızımı sakinleştirmeye çalışıyordum ve o esnada diğer ebeveynler bebekleriyle birlikte nazikçe cıvıldıyor ve gülümsüyordu. Ne zaman biri “Bu anların kıymetini bilin” dese içimden şöyle demek geldi: “Hangilerinin? Gözümden kazma gibi çıkan çığlıkların mı yoksa kızımın ağlamasını durduramadığım için kendimi başarısız hissettiğim mi?” Ağlamadığı anlar beni daha da üzdü, çünkü bebeğimin olmasını istediğim hali buydu ancak bu haline nadiren şahit oluyordum.


“Sanırım aç / Üşüdü mü? / Bezi mi değişmeli acaba?”

Dürüst olmak gerekirse, insanların bunları söylerken gerçekten ne düşündüğünü anlamıyorum. Çocuğumun çığlık attığını fark etmediğimi mi düşündüler? Ben kendi bebeğimin aç, üşümüş veya bez değiştirme ihtiyacının olduğunu fark edemeyecek kadar bilgisizken, bebeğimin ihtiyaçlarını değerlendirebilecek sihirli bir önsezileri olduğuna mı inanıyorlardı?


"Ah, arkadaşımın bebeği ağlamayı kesmedi ve bunun … hastalığı olduğu ortaya çıktı."

Bunu asla yapmayın. Bir bebek bütün gün çığlık attığında, annesi veya babasının kafası doğal olarak karanlık yerlere, en korkunç endişelerine kayar. Bu da acı vericidir. Kolik zararsızdır ancak içinden geçerken öyle hissettirmez. Kolik bebeklerin ebeveynleri, ellerindeki her şeyi ve akıllarındaki her ihtimali elemiş olsalar da endişelenmeyi bırakamazlar. Lütfen onların kabuslarını beslemeyin. Olduğu haliyle bile zar zor uyuyorlar.


“Annesine ihtiyacı var. Onu eve götürmelisin."

Babalar, ağlayan bebeklerini anne yanlarında olmadan dışarı çıkardığında sıklıkla bu uyarıyla karşı karşıya kalırlar. Benim kocam da kızımı bensiz dışarı çıkardığında bunu duydu. Hayır, kızımızın annesine ihtiyacı yoktu. Kızımız annesiyle olduğunda da böyle çığlık atıyordu. Hep böyle bağırıyordu. Babasıyla dışarıda olmasının tek nedeni, annesinin duvarlara tırmanacak hale gelmesi ve yarım saat boyunca sessiz bir evde oturma ihtiyacı duymasıydı.


“Nasıl idare ettiğinizi bilmiyorum. Bizimki küçük bir melek."

Ben de nasıl idare edeceğimi bilmiyordum. Her gün bir mücadele halinde geçiyordu. Ve ne zaman biri "hayalindeki bebek" ya da "kolay bebek" hakkında konuşsa, bu kişinin benim bir arkadaşım olduğunu ve dayanılmaz derecede kendini beğenmiş bir canavar olmadığını kendime sürekli hatırlatmak zorunda kalıyordum, yoksa ondan nefret ederdim.


Kolik bebeği olanlara nasıl yardım edilebilir?

Kolik bebeği olan anne ve babalar stres atmaya ihtiyaç duyar. Bir şeyleri düzeltmeye çalışmadan sadece anlayışlı bir dinleyici olmanız takdir kazanmanızı sağlar.

Duymaya ihtiyaçları olan tek şey koliğin eninde sonunda geçeceği, yanlış yaptıkları bir şey olmadığını ve bebeklerinin eninde sonunda iyi olacağıdır. Kolik ağlamaları ile zorlanan anne ve babalara bunun zor olduğunu bildiğinizi, harika bir iş çıkardıklarını, her şeyin daha iyi olacağını söylemeniz oldukça işe yarar. Tabi ki bebeğin ağlama sesi ve çığlıkları arasında duyulmak için sesinizi yükseltmeniz gerekecektir…




Kaynak: Kate Blair. “7 things not to say to the parents of a colicky baby”. (2020) Şuradan alındı: https://www.todaysparent.com/baby/colic/things-to-not-say-to-the-parents-of-a-colicky-baby/






Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.