Kadınlar arasında psikolojik sağlık sorunları artış gösteriyor. İngiltere’de yapılan araştırmalara göre kadınların beşte biri (%19) yaygın bir psikolojik rahatsızlık (örneğin anksiyete veya depresyon) yaşarken, bu oran erkeklerde %12.
Kadınların psikolojik sağlığı, sadece biyolojik olarak kadın olmalarından etkilenmiyor. Şiddet ve istismara uğrama riskleri daha yüksek olduğu için, bu tür olumsuz deneyimler de kadınların mental sağlığını tehlikeye atıyor. Psikolojik bir sağlık sorunu yaşayan kadınların %53'ünün istismar deneyimi yaşadığı belirtiliyor.
Hem çocukluklarında hem de yetişkinliklerinde geniş kapsamlı fiziksel ve cinsel şiddete maruz kalan kadınların %78'i yaşamı tehdit eden travmalar yaşamış, %16'sı ise travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) geliştirmiştir. Bu kadınların %36'sı intihar girişiminde bulunmuş, %22'si ise kendine zarar vermiştir.
Ekonomik zorluklar da kadınların psikolojik sağlığını olumsuz etkiliyor. Yoksulluk içinde yaşayan kadınların %29'u yaygın bir psikolojik rahatsızlık yaşarken, bu oran yoksul olmayan kadınlarda %16. Özellikle yoksulluk içinde yaşayan ve istismar görmüş kadınlar daha yüksek risk altında.
Hormonal düzensizlikler psikolojik sağlığı etkiliyor
Kadınların yaşamları boyunca karşılaştığı hormonal değişiklikler, duygu durumlarını, stres seviyelerini ve genel zihinsel sağlıklarını etkileyebilir. Özellikle östrojen ve progesteron gibi hormonların dengesizliği, kadınların yaşadığı bazı spesifik dönemlerde psikolojik sorunlara yol açabilir.
Premenstrual Sendrom (PMS)
PMS, adet öncesi dönemde kadınların büyük bir kısmında görülen fiziksel ve duygusal belirtilerle karakterizedir. Bu belirtiler arasında sinirlilik, depresyon, yorgunluk, baş ağrısı ve göğüs ağrısı bulunmaktadır. Bu belirtiler genellikle adetin başlamasıyla hafifler veya tamamen kaybolur.
Premenstrual Disforik Bozukluk (PMDD)
PMDD, PMS'e benzer belirtiler gösterse de, bu belirtiler daha şiddetli ve yaşam kalitesini ciddi anlamda etkileyebilir. PMDD'li kadınlar genellikle yoğun depresyon, irritabilite ve gerginlik hissederler. Bu durum, kadınların günlük yaşamlarında, işlerinde ve ilişkilerinde ciddi sorunlara neden olabilir.
Menopozla ilişkili mental rahatsızlıklar
Menopoz, kadınların yumurtalıklarının östrojen ve progesteron üretimini azalttığı veya durdurduğu bir dönemdir. Bu hormonal değişiklikler sıcak basması, gece terlemesi, uyku problemleri ve ayrıca depresyon, anksiyete ve hafıza problemleri gibi psikolojik sorunlara yol açabilir.
Hamileliğe bağlı gelişen mental rahatsızlıklar
Hamilelik sırasında, kadınların vücutları büyük hormonal değişiklikler yaşar. Bu değişiklikler, bazı kadınlarda depresyon veya anksiyete gibi mental sağlık sorunlarına yol açabilir. Özellikle doğum sonrası dönemde, birçok kadın doğum sonrası depresyonu olarak bilinen bir durum yaşayabilir. Bu durum, doğumun ardından ilk birkaç hafta veya ay içinde ortaya çıkar ve tedavi edilmediği takdirde ciddi sonuçlara yol açabilir.
Polikistik Over Sendromu (PKOS) ile ilişkili mental rahatsızlıklar
Polikistik Over Sendromu (PKOS), yumurtalıklarda anormal kist oluşumu ile karakterize edilen bir endokrin bozukluğudur. Bu durum hormon dengesizliklerine yol açabilir. PKOS'lu kadınlar, anksiyete ve depresyon riski altında olup, bu durum aynı zamanda özsaygı sorunlarına ve vücut imajıyla ilgili sorunlara da yol açabilir.
Doğum kontrol yöntemleri ve mental sağlık
Bazı doğum kontrol yöntemleri, özellikle hormonal doğum kontrol yöntemleri, kadınların ruh hali üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olabilir. Bazı kadınlar, doğum kontrol haplarını kullanmaya başladıktan sonra depresyon, anksiyete ve duygudurum değişiklikleri yaşayabilir.
Endometriyozis ve psikolojik sağlık
Endometriozis, rahim iç dokusunun rahim dışında büyümesiyle karakterize bir durumdur ve şiddetli pelvik ağrıya neden olabilir. Bu kronik ağrı, depresyon ve anksiyete riskini artırabilir. Ayrıca endometriyozis tanısı konulan kadınlar, kısırlık endişesi nedeniyle de stres ve anksiyete yaşayabilirler.
Menstrüel psikoz
Menstrüel psikoz, adet döngüsüyle ilişkilendirilen nadir bir rahatsızlıktır. Kadınlar genellikle adet döneminden hemen önce veya hemen sonra ağır psikotik belirtiler gösterir. Bu belirtiler halüsinasyonlar, şiddetli konfüzyon ve delüzyonları içerebilir.
Menstrüel psikoz, en sık östrojen seviyelerinin düşük olduğu adet dönemlerinde ortaya çıkar. Adet döngüsünün düşük östrojen fazları sırasında artan dopamin duyarlılığından kaynaklandığına düşünülmektedir. Menstrüel psikozda farmakolojik tedavinin temeli nöroleptikler, duygudurum düzenleyiciler ve hormon tedavisidir.
YORUMLAR