"Hayır" diyemeyen kişilerin diğer insanlar tarafından sınırları algılanmaz. Algılanılamayan sınırlar, aşılır veya çiğnenir. Bu duruma maruz kalınca da kendimizi çok veren ve karşılığını alamayan biri gibi, hatta haksızlığa uğramış hissederiz.


Özellikle ikili ilişkilerde sınırı belirleyen “Hayır” normalde bizim bir yetimizdir.


Şöyle bir düşünsenize, bir arsanız veya tarlanız var ve sınırı yok. O zaman nereye ne ekeceğinizi veya nereye konutunuzu koyacağınızı bilemezsiniz. Veya bilseniz de birden fazla proje üretirsiniz. Zaman ve çabanız, kısaca enerjiniz, çok çabuk tükenir. Tarlanızın veya arsanızın sınırları olsa çok daha kısa sürede projeler üretir ve organize edersiniz.


Sınırları belirlemek bize rahatlık ve huzur verir her şeyin ötesinde.


Şimdi örneğimizi genişletelim; artık bir bahçeniz veya tarlanız var ve siz orada planladıklarınızı yapmaya çalışıyorsunuz. Bir çaba gösteriyorsunuz. Yan tarladan komşunuzun sizden bir şey istediğini düşünün. Mesela, sulama aparatını istedi. Siz komşunuzu kırmamak adına kendi sulama aparatını komşunuza verirsiniz. Kendi tarlanızda işler yarım bırakılmış olur. Zamanlamanız, ekininiz için gösterdiğiniz çaba ve enerjinizi kısa sürede tüketmiş olursunuz. Eğer “Hayır” diyemez ve herkesin yardımına koşmaya çalışırsanız kısa sürede kendinizi yorgun ve çaresiz hissetmeye başlarsınız.


Başkalarından kabul ve onay alabilmek adına kendiniz için kaybettiklerinizi farkına varmak her zaman bu örnekte olduğu kadar kısa olmayabilir. “Hayır” demeyi öğrenmek için öncelikle sizi hangi düşünce veya duygunun alıkoyduğunu analiz etmeniz gerekiyor.


Hayır diyememe nedenlerine bir göz atalım. Bunlardan mutlaka biri sizin kişiliğiniz ile örtüşüyordur.


  1. Yardımcı olmak istiyorsunuzdur. İyi kalbinizden dolayı sizden yardım isteyen bir kişiyi geri çevirmek istemiyorsunuzdur.
  2. Kaba ve kırıcı olmaktan çekiniyorsunuzdur. Özellikle sizden yaşça büyük kişilere “’HAYIR’ denilmez” yargısıyla işlenmiş bir düşünce yapısına ait bir aileden geliyorsanız bu hisse kapılabilirsiniz.
  3. Çatışma yaşamaktan korkuyorsanız reddettiğiniz kişi ile tartışmaktan hatta onu kızdırmaktan korkuyor olabilirsiniz.
  4. Dışlanmaktan korkuyorsanız dışlanmaktan korktuğunuz veya çekindiğiniz için istenilen her şeyi yapıyor olabilirsiniz.
  5. Fırsatları kaybetmekten korkuyorsunuz. Özellikle işyerlerinde görülen bir korku tipidir. İşinizden olmamak için sizden istenilen her işi yapıyor olabilirsiniz.
  6. Köprüleri yıkmaktan korkuyorsunuzdur. Genellikle ilişkilerin son bulacağını düşünerek istenilen her şeyi yapıyorsunuzdur.

Şimdi, bu 6 ögeden biri veya birkaçına “Aaaaaa, aynen ben!” dediğiniz var mı? Bu konuda kesinlikle yalnız olmadığınıza emin olabilirsiniz.


“Hayır ” demenin çok basit bir yolu var:


Hayır demek veya Hayır diyebilme tereddütü, korkusu, nasıl adlandırırsanız adlandırın, sadece beynimizde olan bir durumdur. Beynimize istersek rahatlıkla hükmedebiliriz. Sadece hayır derken söyleyiş ses tonunuz, sesinizin tınısı, bakışınız bir bütün olmalıdır.


Sonra,


“Kabul etmeyi çok isterdim ama…”

“Bu konuda sana yardımcı olacak en doğru kişi ben değilim…”

gibi cümlelerle karşı tarafa da gereken önem ve değeri bildiren kelimelerle “Hayır” diyebilirsiniz.


Veya:


“Hayır yapamam…”

gibi en basit ve yalın şekilde söyleyebilirsiniz.


“Başkalarına ‘Evet’ derken kendinize ‘Hayır’ demediğinizden emin olun” der Coelho.


Meral Boylu

Fotoğraf: flickr

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Ne kadar da doğru, akici, tam da bizim anlayacağımız dilde yazmışsiniz çok teşekkür ederiz. Emeğinize sağlık. Yazılarınızı zevkle takip ediyoruz.
    CEVAPLA
  • Misafir çok teşekkür ederi̇m
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.