İzlanda'nın kırsal Westfjords yarımadasında yer alan Árneshreppur bölgesinde toprağa duyulan saygı nedeniyle, bir hidroelektrik barajı inşaatı ve bölgede kurulan bir yurt arasında bir gerginlik yaşanıyor. Árneshreppur, geçtiğimiz onlarca yılda nüfusunun azalmasıyla ilgi odağı haline gelmiş. Bölgede şu anda 53 kişi yaşıyor.


Elín Agla Briem, kendisini "yerel kültür çiftçisi" olarak adlandırıyor, Árneshreppur'da bir "yerel kültür çiftliği" haline gelen bir yurt kurmuş. Elín bu çiftçiliği, "kültürün pratiğini yapmanın bir yolu" olarak tanımlıyor ve ekliyor: "Kültürü incelenmez, tartışılmaz, kültür hakkında yazılmaz. Belli bir yerde pratiği yapılır. O yeri tanırsınız ve orası da size o kültürü öğretir."



Elín'in gönüllülerle birlikte kurduğu yurt


Elín, yerel kültür çiftçisi çalışmalarında, toprakla bütünleşik olan kültürel hafızayı ve geleneksel pratikleri savunuyor. Árneshreppur'u bir bilgi takası ve kültürel etkinlikler sahnesi haline getirme hayali bu yaz, yurtla birlikte meyvelerini vermeye başlamış.


Elín Agla, bölgedeki köy okulunun eski müdürü ve şu anda da liman amirliği yapıyor. Kendisinin bu bölgeye olan bağları, on yıl kadar önce orada evlenmesiyle kurulmuş. Okul müdürü pozisyonu ilanındaki "Cadı mısınız?" başlığı dikkatini çekmiş ve çok kısa zaman önce düğününü düzenlediği küçük okula müdür arandığını görmüş. İşe kabul edilince oraya yerleşmiş.

Kendisini bir cadı olarak görüp görmediği sorulduğu zaman Elín, İzlanda dilinde bu anlamda kullanılan sözcüğün "norn" olduğunu ve kuzey anlamına gelen sözcükle aynı olduğunu söylüyor. "Bu, kuzeyin bir pratiğidir. Seiðr, şimdilerde 'sihir' dediğimiz şeyin pratiğidir ama aslında, sözcüklerle, olan biteni etkileme pratiğidir. Hikayeyi, sözcüklerin anlatmasına izin verirsiniz. Ben buna çok inanıyorum" diye konuşuyor Elín.


Yerel kültür çiftçiliğine olan bağlılığının yanı sıra Elín, liman amirliği işini yürütürken, yazları gelen balıkçılarla birlikte çalışıyor, forklift kullanıyor, avlanan balıkları tartıyor.


Elín için Árneshreppur'da yaşamanın önemi, toprak hafızası ve pratiklerinin kazandırdıklarında yatıyor. Kültürel etnografya alanında yüksek lisans yapmış ve dikkatini, sürdürülebilirlik felsefesiyle birlikte, Árneshreppur'ta yaşayan nüfusa veriyor. 2014 yılında Árneshreppur'un kültürel bir ulusal park statüsüne getirilmesi için bir toplantı düzenlemiş. Böyle bir sıfatı alırlarsa yapılacak yollar ve açılacak iş olanaklarıyla orada yaşamaya devam ederek kültürlerini koruyabileceklerini düşünüyor.


Şu an bu kültürel park fikri askıya alınmış olsa da Elín, yurt kurulumuyla İzlanda kültür mirası çabalarını sürdürüyor.


Gönüllülerin desteğiyle iki aydan biraz daha uzun sürede kurulan yurt, bir falezin kenarında yer alıyor. Elín'in dediğine göre birçok insan gelip yardım etmiş, politikleşen ortamı rahatlatmak için sürekli şakalar, espriler yapılmış. Bir topluluk olmanın ve toprağa güzelliğini geri vermenin keyfini yaşamışlar.


Yurt, kurulması planlanan hidroelektrik barajı inşaatına bakıyor. Elín barajın konumuna dair düşüncelerini iki yıl önceden duyurmuş. "Herkesi, barajı yapmak isteyenleri ve karşı çıkanları davet ettiğim iki günlük, büyük bir konferans düzenledim. Bundan sonra da bu konuda konuşmadım. Herkes benim duruşumu biliyor ama kimseyle kavga etmiyorum," diyor.


Baraj ve yol inşaatı, Árneshreppur bölge konseyinden onay almışsa da çok sayıda yasal şikayetle karşılaşmış. Dört tane çevre koruma organizasyonu Çevre ve Doğal Kaynaklar Şikayet Kurulu'na başvurarak bu onayın yeniden gözden geçirilmesini istemiş. Başvuruda bulunan bu organizasyonlar hidroelektrik üretiminin, koruma altında olan bir gölü etkileyeceği ve çevre koruma yasalarını çiğneyeceği gerekçesiyle, barajın bölgeye olan etkisinin hesaba katılmadığını iddia ediyor. Barajın bir bölümünün kurulacağı yerdeki arazi sahipleri de şikayette bulunarak inşaatın yanlış arazi sınırları üzerine projelendirildiğini ve kendilerinin bu inşaata rıza göstermediklerini söylüyorlar. Konu incelenirken inşaata ara verilmiş.


Elín'in dediğine göre, baraj projesi yasal nedenlerle sekteye uğrayınca "barajı yapmak isteyenler, yurdu, barajın karşılaştığı sorunların simgesi olarak görmeye" başlamışlar. "Tüm protesto ve bu konuda yazılan makaleleri benimle ilişkilendiriyorlar. Bütün öfkelerini yurda yönelttiler. Son savaşları, yurda karşı bir savaş" diyor Elín.


Civardaki arazi sahipleri, yol inşaatıyla ilgili de bir yasal şikayette bulunmuş. Elín, "Bir elf kolonisinin olduğu yerdeki kayaları kırmaya başladılar. Bölgede yaşayan halk şikayette bulunarak o araziye ve yola sahip olduklarını söyledi" diye konuşuyor ve İzlanda'da elflere ve gizli şeylere olan inanışın çok güçlü olduğunu ifade ediyor. Gerekirse, elfler yüzünden yolların güzergahının değiştirildiğini söyleyen Elín, "Zorunda olmadıkça kayaları hareket ettirmemelisiniz. Bunu yapamazsınız, orası onların evi" diyor. Oluşan ayrılık, kayaların, ruhları olan canlılar olduğunu düşünen ve yüzlerce km2'lik bir alanda onları parçalamak isteyen iki zihniyet arasında.


Yurt, el işlerinde usta kadınların adına verilen bir festivalle açılmış. Festivale, yün eğiren, İzlanda şarkıları söyleyen kadınlar onur konuğu olmuş.


Bir sonraki etkinlikte Kanadalı bir hikaye anlatıcı olan Stephen Jenkinson ve bir müzisyen olan Gregory Hoskins de katılacak. Etkinlikte sabah sunakları (morning altar) yapımı kursu da verilerek yerel kültür ve inanışların devamının sağlanmasına katkıda bulunulacak.



Kaynak: grapevine.is

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.