Birçok insan ne helikopter ebeveyn olmayı planlar, ne de çocuklarına karşı aşırı derecede koruyucu olmayı ister. Ebeveynler, çocuklarını bilir ve severler; çocukları için en iyi olanı yürekten isterler. Çocuklarına güven, mutluluk ve başarı erişimi sağlama hedefi ile motive olurlar. Ancak çocuklar, davranışlarının içine işleyen alışkanlıkları ve değerleri, çocuklukları boyunca, genelde beklentiler üzerine yapılan üstü kapalı etkileşimlerle öğreniyorlar.


Yetişkinler, geri çekilip küçük çocuklara problemlerini saptama ve çözme fırsatı verdiklerinde, çocukların öz-düzenleme, empati, problem çözme, yaratıcılık, kararlılık, sabır, azim gibi önemli becerilerini öğrenmelerine ve geliştirmelerine yardım etmiş olurlar. Küçük çocuklarına, bu önemli becerileri geliştirebilmeleri adına destekleyici fırsatlar sunarak çocukları ile aralarında sağlıklı bir ilişki koruyan ebeveynler, genelde şu ortak özelliklere sahiptirler: Çocuklarını dinlerler. Ebeveynler, bir tepki formüle etmeden önce çocuklarını dinlediklerinde, çocuklarının kendi bakış açılarını geliştirmelerini sağlamış olurlar. Bu yaklaşım, onlara seslerinin bir değerinin olduğunu ve kendilerini ifade edebildiklerini öğretir. Diğer yetişkinler çocukları ile etkileşime geçtiklerinde, bu ebeveynler, çocuklarını kendileri için tepki vermeye teşvik ederler. Onların yerine konuşmadan önce, çocuklarının düşüncelerini konuşarak ifade etmelerine izin verirler.



Çocuklarına şu soruyu sorarlar: “Bu sorunu çözmek için ne yapabilirsin?” Sonrasında da şu sorular gelebilir: “Şimdiye dek neler yaptın? Ne işe yaradı, ne işe yaramadı?” En son ise şu soru: “Problemi çözmen için sana nasıl yardımcı olabilirim?” Bu yöntem, çocukların olası çözümlerle gelebilecekleri sahnenin hazırlanmasını sağlar. Ebeveynler, sonrasında ise çocuklara, problemi çözecek olan planın uygulanması aşamasında koçluk yapabilirler; rol yapma yöntemiyle pratik yaparak ya da onları, küçük yaşlardan itibaren kendileri için çekinmeden konuşmaya cesaretlendirerek. Problem çözümü için zaman tanır ve müdahale etmeden önce beklerler. Çocuklar, çoğu kez, kendilerini düştükleri açmazdan çıkarabilecek fikirleri düşünebilirler.


Öğretmenlere saygı duyar ve onları desteklerler. Ebeveynler, öğretmenlerin hedeflerinin farkında olduklarında ve çocuklarla nasıl iletişime geçtiklerini izlediklerinde, çocuklarının da içinde bulunduğu okul seviyesinden beklenenleri öğrenebilirler. Bu çok önemli; çünkü ebeveynler kendi çocukları konusunda uzman olsalar da, öğretmenlerin bu yaş grubu ile olan derin tecrübeleri yadsınamaz. Çocukların hayatlarındaki öğretmenler ve diğer yetişkinler, ortak bir amaç doğrultusunda hareket eden takım arkadaşlarıdırlar.


Yenilgileri öğrenme fırsatı olarak görüp doğal sonuçların normal seyrini izlemelerine izin verirler. Başarısızlık ve hayal kırıklığı, çocukluktan yaşlılığa, hayatın düzenli birer parçasıdır. Çocuklara, sevgi dolu ve destekleyici bir ortamda erken yaşlarda yenilgi ile baş etme fırsatı verildiğinde, ileriki yıllarda yardımcıları olacak beceriler geliştirirler. Bir çocuk oyun kaybettiğinde, sportmenliği öğrenir. En iyi futbol takımına giremediğinde ya da bir piyeste başrolü kaçırdığında, hayal kırıklığı ile baş etmeyi ve yeniden denemek için çok çalışmayı öğrenir. Bir çocuk doğum günü partisini ya da oyun gününü kaçırdığında, başkalarına karşı empatisi artabilir.


Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.