2012’de Karaköy’de açılan direk dansı stüdyosu, geçtiğimiz aylarda Sanayi Mahallesi’ne taşındı. 250 öğrencisi olan okulun kurucuları Sevinç Gürmen ve Zeynep Vargil’le Sanayi’de direk dansını konuştuk.


Akşam saatleri... Sanayi Mahallesi’nde karla karışık yağmur altında, kaportacıların arasında ilerlerken sonunda “mor kapı”yı buluyorum. Ayakkabılarımı çıkarıp sonradan ayna olduğunu öğrendiğim tahtaların arasından kafamı uzatıyorum ve o da ne! Dışarıda hava 0 dereceyken içeride birçok genç kadın, sporcu çamaşırlarıyla direklerin üzerinde! Direğin üzerinde giyinik duramıyorsunuz, teninizin direğe tutunması lazım çünkü. Pembe ışıklar, şeffaf yüksek topuklar, arkada çalan dubstep ve kahkahalar arasında ders devam ediyor. Her şey öyle dişi ki, büyüleniyorsunuz. Bir kere herkes çok rahat; selülitmiş, basenmiş kimsenin umurunda değil. Bu özgüven de ayrıca büyüleyici. “Kadın dediğin selülitli olur, östrojen o” deyiveriyorsunuz. Tam bir “sisterhood” ortamı, biri hareketini başarıyla yaptığında alkışlar kopuyor, videolar çekiliyor ve çok eğleniyorlar. Derse başlamadan 45 dakika ısınıp şınav çekiyorlar. Göründüğü gibi kolay değil yani. Ders bittikten sonraysa mutfağa geçiliyor; gelsin patlıcan kızartmaları, gitsin humuslar. Wow Classes’ın kurucuları Sevinç Gürmen ve Zeynep Vargil’in 2012’de Karaköy’de başlayan hikâyeleri Sanayi’de işte böyle devam ediyor. 2 genç dansçı, pole dansını ve neden Sanayi’de olduklarını anlatıyor.


Sizi tanıyabilir miyiz?

Sevinç Gürmen: İç mimarlık okudum. Aklınıza gelebilecek her işi yaptım. Dövmecilikten, motosiklet tamirciliğine kadar denedim. İç mimarlığı da denedim ama nefret edip okulu bıraktım. Senelerdir dans ediyorum.


Zeynep Vargil: Reklam sektöründe çalışıyorum. Kaya tırmanışından sonra dansa yöneldim. Sevinç modern dans, ben hip-hop yapıyorum.





Yollarınız nasıl kesişti?

S.G.: Üniversitede, kaya tırmanışı kulübünde tanıştık. Ve aynı ekipte dans ettik.


Z.V.: Tatile çıkmıştık, “Artık kendimize ait bir yerimiz olmalı” dedik. Antrenman yapacak yer bulmak çok zor. Şansımız yaver gitti.


Sanayi’de ne işiniz var?

Z.V.: Burası yüksek tavanlı. Suma Han’a sığmadık, İstanbul’da yüksek tavan sıkıntısı var. Eski binalar yüksek tavanlı ama biz eğitim kurumuyuz, yangın merdiveni gibi ihtiyaçlarımız var.


Hâlâ striptiz dansı diyen var mı direk dansına?

Z.V.: Belki bir direk olduğundan, bu da striptiz kulüplerinde kullanıldığından bütünleşmiş. Bazı striptizciler kendilerine “pole dancer” denilmesini sevmiyorlar. Akrobatik olarak pole dans kolay değil. Ama bir kadın bunu yaparak seksi de olabilir, bizim bu alanı yaratmamızın nedeni de o rahatlığı sağlamak. Topuklu ayakkabıyı ağırlık olarak da kullanıyoruz, sadece seksi göründüğü için değil. Topuklu ayakkabının spor ayakkabı gibi avantajları var.


Direk üzerindesiniz sürekli. Vücudunuzda tahrişler, morarmalar oluyordur.

Z.V.: Başlarda oluyor ama insan vücudu ilginç. Bir süre sonra moraran yerleriniz morarmıyor.


‘Her kadın 6-8 ayda baş aşağı durabilir’


Her kadın direk dansı yapabilir mi? Kilo sınırı var mı?

S.G: Kiloyla ilgisi yok, her kadın yapabilir.


Z.V.: 2-4 ay arasında temel hareketleri yapabiliyorsunuz. Sürtünme kuvvetine dayalı zaten, o tekniği öğrendikten sonra yavaş yavaş ilgili kas gruplarınız oluşuyor.


Ne kadar süre sonra baş aşağı durulabilir?

S.G.: Ortalama 6-8 ay. Daha rahat, güçlü hissetmeye başladığınızda akrobatik hareketlere geçilebiliyor.




‘Burası bir tür Fight Club’


Bu dansın sergilenebildiği yerler de sınırlı, konsept barlar ya da gay barlar belki.

Z.V.: Biz de tam olarak bu nedenle sadece kadınların katılabildiği kendi organizasyonlarımızı yapıyoruz. Yıl sonu müsameresi diyoruz hatta, 6 ayda bir oluyor. Öğrenciler en azından orada gösterebiliyor kendilerini. Ama profesyonel anlamda Türkiye’de başka bir yer yok, umarım olur.


Burada harika bir “sisterhood” ortamı oluşmuş.

S.G.: Bir süre sonra ister istemez yakınlaşıyorsunuz çünkü bir yandan dışarıdakilerin kabul etmediği bir şey paylaşılıyor.


Z.V.: Fight Club gibi düşünün.


S.G.: Bir kere kendi dili var. Biz konuşmaya başladığımız zaman çevremizde pole dansı bilmeyen biri varsa hiçbir şey anlamayabilir. Figürlerin ismi var, hayran olduğumuz ünlü pole dansçılar var.

Kadınlar buraya ne için geliyor? Kendileri için mi yoksa eşlerine, sevgililerine ya da birilerine göstermek için mi?

Z.V.: Bize gelen kadınların hiçbiri, birine göstermek için pole dans yapmıyor. Nadiren eğitmen olmak isteyenler çıkıyor. Kişinin çok kendi kendine yaptığı, özel bir şey. Mental olarak meditasyonla bile kıyaslanabilir. Giderek bir aile gibi büyüyoruz.


5 maddede direk dansı

  • Pole dans, topuklu ayakkabıyla yapılan tek spor.
  • Stüdyonun öğrencileri ağırlıklı olarak 25-45 yaş arasında. Ancak 55 yaşında öğrencileri de var.
  • Katılanların yüzde 99’u kadın. Stüdyoda 6 erkeğin olduğu unisex bir sınıf da var.
  • Genellikle üniversite mezunu, beyaz yakalılar ilgi gösteriyor. Maslağa yaklaştıkça bu kesimden ilgi iyice artmış.
  • Sadece bu stüdyoda 25 ayrı sınıf, 250 öğrenci var.

Röportaj: Gizem Sevinç Selvi

    Facebook Yorumları

    YORUMLAR

    Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

    İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.