11 Ekim Dünya Kız Çocukları günü, tüm dünyada kız çocuklarının toplumsal cinsiyet eşitsizliği dolayısıyla maruz kaldıkları durumlara dikkat çekmek, kız çocuklarının hakları konusunda farkındalık yaratmak amacıyla 7 yıldır kutlanıyor. Bu özel gün dolayısıyla “Kız Çocuklarının Güçlenmesinde Başarı Hikâyeleri: Görünmez Engelleri Aşmak" temasıyla yapılan konferansta 3 genç kadın ilham veren paylaşımlarda bulundu. Konferansta bolca başarı hikâyesine yer verildi.


İstanbul Üniversitesi Sosyoloji bölümü öğrencisi ve Aktivist Rama Alsabsabi, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu ve Aktivist Betül Esra Akyüz, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi Büşra Fidanlıoğlu, konferansta yapılan oturumda 11 Ekim Dünya Kız Çocukları günü için her yaştan kadının sesi oldu. Deneyimlerine kulak verelim;


“Hayallere kelepçe vurulmaz"

Rama Alsabsabi, içinde bulunduğu durumun içinden arkadaşlarının desteğiyle çıkarak hayaline kavuşmuş bir genç kadın. Rama, oturumda mülteci olma ve bunun yanında bir de kadın mülteci olma durumuna dikkat çekti. Durumun zorlukları içinde yaşarken, sivil toplum projelerinde tanıştığı arkadaşının onu desteklemesiyle kendisi de sivil toplum projelerinde yer almaya başlayan Rama, kendini hayaline yakın hissetmeye başlayarak üniversiteye hazırlandı ve İstanbul Üniversitesi Sosyoloji bölümünü kazandı. Özellikle genç kadınlara “Hayallerinizden vazgeçmeyin. Yorulabiliriz. Belki yorulduğumuz hatta ağladığımız günler olacak ama durmayalım. Yavaş yavaş da olsa ilerleyelim.” diye seslenen Rama, kendi yaşadıklarından yola çıkarak, dünyada kadın hakları ve kız çocuklarının hakları konusunda çalışmak için bu bölümü okumayı tercih ettiğini söyledi. Önceden aklından bile geçemeyeceğini söylediği hayaline destekle kavuştuğunu belirten Rama, ileride bütün insanların eşit koşullara kavuşmasını hayal ediyor ve şöyle diyor: “Hayallere kelepçe vurulmaz."


Konferansta yapılan panelin moderatörlüğünü, New York Üniversitesi’nde davranış bilimi ve istatistik dersleri veren Prof. Dr. Selçuk Şirin, yükselmenin 4 aşaması olarak tanımlanan adımları hatırlatarak kız çocuklarına ve genç kadınlara mesajlar verdi;


  1. Ayaklarınız yere sağlam basmalı. İçinde bulunduğunuz koşulları bilin.

  2. Nerede olduğunuzu, hangi aşamada olduğunuzu bilin.

  3. Size bu yolu daha önce gitmiş birinin elinizden tutması, size mentorluk etmesi size destek olur. “Koşulların uygun değil ama yapabilirsin" mesajını verecek birileri etrafınızda yoksa da bunu sağlayan şey bir kitap bile olabilir.

  4. İlerlemenin altın kurallarından biri de 10 bin saat çalışmak. Hatırlanacağı üzere, yazar Malcolm Gladwell’e göre bir konuda uzman ve başarılı olabilmek için o konu üzerine 10 bin saatlik bir çalışma ve pratik yapmak gerekiyor. Kısacası, sabırla ve istikrarla çok çalışın…

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi ve Aydın Doğan Vakfı “Sen de Yapabilirsin” Proje Ekibi Üyesi Büşra Fidanlıoğlu, kadınların pozitif ayrımcılığa ihtiyaç bile duymaması gerektiğine dikkat çekti. Eğitime erişimi ve katılımı kısıtlı olan kız çocuklarının eğitim hayatından sonra çalışma hayatında da zorluklarla karşılaştığını hatırlattı. Bu aşamada Prof. Dr. Şirin, kız çocuklarının eğitime erişiminden daha çok, iş hayatına katıldıktan sonra görünmez engellerle karşılaşmasının sorun olduğunu hatırlattı. Fidanlıoğlu, eğitim alan kız çocuklarının sosyal hayata uyumu için de ayrıca desteğe ihtiyaç olduğunu söyledi.



“Kızların başarma hissine ihtiyacı var.”

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu ve Aktivist Betül Esra Akyüz ise şöyle dedi; “Bazen ulaşamayacağımızı düşündüğümüz hayaller kuruyoruz. Ama gerçekçi hayallerle adım adım ilerlemek de bize epey mesafe kat ettirir. Bu bizi başarılı hissettirir. Başarısızlığı da yaşamak gerek, insan onun içinden güçlenerek çıkıyor ama kızların başarma hissine özellikle ihtiyacı var. Örneğin, Roman mahallesinde oturup üniversiteye giden Roman bir kız çocuğu yok. Önlerine imkânsız görünmeyecek, ulaşabilecekleri hayaller koyabiliriz. Bu hayallere ulaşabileceklerine onları inandırabiliriz.”


Prof. Dr. Şirin de “Ekonomistler temel olarak şunu soruyor: Ülkede bugün ne yapmalıyız ki geleceğe etki etsin? Bütün analiz ortaya konduğunda;


0-6 yaşın ve kadınlarının eğitimine yatırım yapan, kadınlara istihdam olanağı yaratan ülkelerin gelişmeye açık olduğu görülüyor. Nüfusunun yarısını oluşturan kadınları istihdam dışında bırakarak, Türkiye’nin ekonomik olarak gelişmişlik düzeyine erişmesi mümkün olmayacak. Kalkınmanın yolu, kadınların önündeki görünmez engelleri kaldırmak.” şeklinde konuştu.



“Birbirinizin gözlerinin içindeki ışığı görün”


UNICEF, UN Women ve UNFPA işbirliğiyle Aydın Doğan Vakfı’nın düzenlediği Dünya Kız Çocukları Günü Konferansı’nda Büşra Fidanlıoğlu, Betül Esra Akyüz ve Rama Alsabsabi son olarak şu mesajları verdi;

  • Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda farkındalık kazanılmalı. Çocukların kendi farkındalığının gelişmesine destek olunmalı. Kız çocuklarına, kendilerine içsel engel koymalarının önüne geçecek şekilde yaklaşılmalı

  • “Toplumun ötekileştirilen kesimlerine, farklı olanlara nasıl yaklaşabiliriz?” diye sorulmalı. Roman vatandaşlar gibi doğuştan gelen farklılıklar dolayısıyla ayrımcılığa uğrayanlarında görülmesi gerekli. Bu kesimden kız çocuklarının eğitim görmek ve okumak istemedikleriyle ilgili önyargıların aşılması, etrafımıza bu farkındalıkla bakılması önemli.

  • Kız çocukları küçük yaşta bilinçlendirilmeli ve kendi hakları konusunda eğitilmeli. Kadınlar birbirlerine yardımcı olmalı ve birbirinin elinden tutmalı. Bir gün biri bizim elimizden tutarken bir gün biz başkasının elinden tutabiliriz. Hiçbir genç kadının vazgeçilecek hayaller değil. Birbirinizin gözlerinin içindeki ışığı görün.


Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.