Eliminasyon diyeti hisleri

Siz bu satırları okurken ben atölye için İzmir’e doğru yola çıkmış olacağım. İzmir’deki atölyem iki gün üst üste tamamen doldu. Çok heyecanlıyım. Malum eliminasyon diyeti yaptığımdan yiyeceklerim sınırlı. O yüzden bugün kendime İzmir seyahatim için kurabiye ve ekmek yapacağım. Geçen hafta başladığım eliminasyon diyetim son hız gidiyor. Bugün onuncu gün. Bu on günde neler değişti ve menülerim nasıl onları anlatmak istiyorum.


  • Çok belirgin bir şekilde bağırsaklarım rahatladı. Gaz sorunum üçüncü günden sonra geçti. Kabızlık neredeyse hiç kalmadı.
  • Bel ağrılarım azaldı. Daha tam geçmedi ama hissedilir bir azalış var.
  • 5 kilo verdim. Ana amacım bu değildi ama karnım dümdüz oldu.
  • Genel olarak zaten modu yüksek biriyimdir ama kendimi daha yüksek enerjili hissediyorum.
  • Çok ama çok uzun zamandır geceleri yatarken hafiflik hissi olmuyordu. Ne kadar az yemek yesem bile hep çok tok ve şişkin hissediyordum. Ben geceleri yatarken biraz hafiflikle uyumayı severim. Uzun zamandır ilk defa o hafif mide guruldaması, rahatlama hissi geldi.

Elimine ettiklerimi canım istemiyor mu?

İstiyor hem de öyle çok istiyor ki. Ne istiyor derseniz, tek derdim peynir. Geçen gün markette alışveriş yaparken peynir buzdolabı önünde peynirleri tablo gibi seyrederken buldum kendimi. Önümde şöyle kocaman, içinde çeşit çeşit peynirlerin olduğu bir peynir tabağı hayal ettim ama tabii ki yürüyüp geçtim. Eninde sonunda 28 gün ve 10 günü bitti bile. Bu kadar değişim gördükten sonra irademe yenilmem ve yemem. Her zaman kendime telkinim budur. "Sema, bu tadını bildiğin bir şey ve yemezsen ölmezsin"


İlk günlerde, sebze yanına yoğurt yemeye çok alışkın olduğum için yoğurt aradım. Sanki sebze ve yoğurt benim için ayrılmaz bir ikiliymiş. Sevenleri ayırdık mecburen... Her zamanki yöntemim olan yerine başka birşey koymayı yaptım. Yoğurt yerine ben fermante sebze ekledim. Kocaman bir kavanoz geleneksel usul lahana turşum var, onu yiyorum. Kapuskanın yanında bile lahana turşusu yedim. Yarım ekmek arası çeyrek ekmek gibi biraz komik olsa da idare ettim...


Hala zorlandığım tek öğün kahvaltı. Ben yumurtayı sade olarak yiyebilen biri pek değilim. İçine yulaf veya peynir ve başka şeyler katmaya çok alışmışım. Elimde şimdi sade yumurta kalınca ne yapacağımı şaşırdım. Kahvaltım keyiften öte biraz bedenimi beslemek oldu. Buna pek takılmıyorum ve kahvaltı öğünümde zevk almaktan öte doymaya bakıyorum.


Hayvansal protein ve etleri tam olarak ekleyebilmiş değilim. Senelerdir et yemeyince bir günde eklenemiyor maalesef. Balıkla zaten aram hep iyiydi. Haftada üç öğünde balık var. Sebze yemeklerini kıymalı yaptım fakat tavuk ve dana etlerini tam parça halinde daha hiç yiyemedim. Galiba o şekilde yiyemeyeceğim de. Şimdilik hissim bu.


Akşam yemeklerimde genelde kemik suyuna sebze çorbası ve salata yapıyorum. Çorbanın sebzesi, yemek denecek kadar fazla oluyor. Bu bana çok iyi bir akşam yemeği oldu. Hem vitamin ve protein alıyorum hem de akşamı hafif geçirebiliyorum.


Tahıllar olmadan da devam edebilirim gibime geliyor. Sanıyorum 28 gün sonunda beslenmeme ilk tanıtacağım peynir olacak. Vücudumun tepki verdiği şeyin peynir veya süt ürünleri olmaması için devamlı dua ediyorum. Artık hep beraber yaşayıp göreceğiz.


Maalesef bağırsak rahatsızlıkları çığ gibi büyüyor. Bunu gerek etrafımdan, gerek danışanlarımdan çok görüyorum. Hasta bağırsak tüm vücudu ve psikolojiyi etkiliyor. Bağırsaklarımız tam hasar almadan, bize önden verdiği sinyalleri iyi takip edip, dinlememiz çok önemli. Sizin de şikayetleriniz varsa bir an önce kendinizi dinlemenizi ve bir uzmanla görüşmenizi tavsiye ederim.


Herkese sağlıklı, mutlu ve şekersiz günler dilerim.

www.semasumeli.com


YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.