Tura adı artık oyuncu Tuncel Kurtiz ile anılır olan, Ege’nin turizme yenilmemiş kıyı kasabalarından Çamlıbel’le başlayalım. Günün bu ilk saatleri... Tek tük insan var sokaklarda. Küçük meydanı geçip köy kahvehanesinin henüz boş masalarından birine kurulup çay ve simit sipariş ediyoruz. Birkaç dakika sonra Tuncel Kurtiz, yanında köpeği Çiko ile beliriveriyor. Zaman ilerledikçe sokakların sessizliği bozuluyor, çok geçmeden buralara özgü bir hareketlilik hâkim olmaya başlıyor etrafa. Her haliyle Ege’ye özgü bir duruşu var Çamlıbel’in. Tuncel Kurtiz’in Zeytinbağı adındaki oteli bölgenin en güzel ve huzurlu mekânlarından.


Havası hava


Kazdağları, derin bir nefes anlamına da gelmeli çünkü Alp’lerden sonra yüzde 21.9’luk oksijen oranıyla dünyada ikinci sırayı aldığı çalınıyor kulağımıza. Dağda her türlü rüzgâr etkisini gösteriyor. Hem poyraz hem de imbat... Daimi hava akımı, astım ve bronşit hastalıklarından mustarip olanlara bir nevi ilaç niyetine tavsiye ediliyor. Biga Yarımadası’nın bu en yüksek dağı, flora ve fauna açısından zenginliği keşfedildikten sonra 1993’te milli park oldu. 21 bin 300 hektar alanı kaplayan parkın kuzeygüney cepheleri vadi ve kanyonları barındırıyor. Biyolojik çeşitlilik göz alıcı. Karaca, ayı, yaban kedisi, ağaç sansarı, kartal, kerkenez, tahtalı kaz, yaban tavşanı ormanın gediklilerinden.


Kusursuz orman mimarisi


Görülecek çok yer var. Doğal maden suyu kaynakları, mağaralar, göller... Kimi yerlerde ince patikalara dönüşen yol, kimi yerlerde ciddi bir tırmanışı gerektiriyor. Derelerin içinden geçiyor, yosunlu dev kayalara basıyorsunuz. Dört mevsim renklerini kendi koyu yeşilliğinde harmanlayan Kazdağları, kusursuz bir orman mimarisine sahip. Patikalar sizi birbiri ardına açılan görkemli kapılar gibi esrarengiz köşelere götürürken bunu daha iyi anlıyorsunuz. Kazdağları’na yapılacak kısa bir tur bile, sağlığa sağlık katıyor. Çünkü buradaki hava akımı, kanyonları bir çeşit baca görevi gören dağa, eteklerinde kurulu ilçeleri de oksijen çadırına dönüştürüyor.


Yeşilyurt ve Adatepe


Yeşilyurt, bölgenin en güzel köylerinden. Burada yörenin klasik taş evleri var. Bir kısmı pansiyon, bir kısmı kafe, bir kısmı da konut olarak kullanılıyor. Burada büyük şehirlerden gelip yerleşenler kadar, köyün yerlileri olan yörükler de yaşıyor. Adatepe’de ise görülmesi gereken yerlerden biri Zeus Altarı. Köyün girişine uzaklığı 10 dakikalık yürüyüş mesafesinde olan Zeus Altarı’nın manzarası nefes kesici. Gargaran Tepesi’nden ise Edremit Körfezi ve Midilli Adası’nı seyrediyorsunuz. Mitolojide Zeus’un, Truva Savaşı’nı buradan izlediği söylenir.



Hazırlayan: Levent Özçelik


Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.