Prostat kanseri erken evrede yakalanıp doğru tedavi uygulandığında tedavide başarı şansı yüzde 90’a ulaşıyor. Hastalıkta genetik faktörler önem taşısa da; sigara, alkol ve obezitenin de etkisi bulunuyor. Başarılı bir ameliyat sonrasında hastaların cinsel fonksiyonlarında düzelme oluyor ve idrar tutamama gibi yan etkiler azalıyor.


Prostat erkek genital sisteminde yer alan, mesanenin çıkımını çevreleyen ve meninin akışkanlığında rol oynayan bir salgıbezi olarak tanımlanıyor. Salgılamayı yapan hücrelerden ve bunlara ait destek çevre dokusundan meydana geliyor. Prostat kanseri ise bu salgı yapan hücrelerin anormal gelişimiyle ortaya çıkıyor. Prostat kanseri için yerleşmiş ve tanımlanmış olan risk faktörlerinin; yaş, aile öyküsü ve ırk olduğu belirtiliyor. Yaşın, prostat kanserinde bilinen en güçlü risk faktörü olduğuna dikkat çekiliyor. Yaş ilerledikçe prostat kanserinin görülme sıklığı artıyor.


Sık görülüyor

Bu kanserin erkeklerde en sık görülen organ kanseri olduğu belirtiliyor. ABD’de 2011 yılı içinde 240 bin 890 erkeğe prostat kanseri teşhisi konduğuna ve 33 bin 730 kişinin bu hastalık nedeniyle yaşamını yitirdiğine dikkat çekiliyor. Günümüzde 2.4 milyon kişinin bu hastalık nedeniyle takip ve tedavi edildiğini söyleyen Grup Florence Nightingale Hastaneleri Üroloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Fatih Atuğ, tüm dünyada yılda yaklaşık 900 bin hastaya prostat kanseri tanısı konulduğuna, her yıl 258 bin hastanın ise prostat kanseri nedeniyle hayatını kaybettiğine vurgu yapıyor.

Mevcut artış eğiliminin sürmesi durumunda 2030 yılında dünyada her yıl 1.7 milyon yeni prostat kanseri vakası ve buna bağlı 500 bin ölüm görüleceği öngörülüyor. Bu şartlarda dünyadaki erkeklerin yaklaşık yüzde 16.2’sinde prostat kanseri görüleceği yani her 6 erkekten 1’inin yaşamı boyunca prostat kanserine yakalanacağı belirtiliyor. Hastalığa yakalananların yüzde 3’ünün bu sorundan dolayı yaşamını yitireceği hesaplanıyor.


Temel belirtiler

Prostat kanseri hiçbir belirti vermeyeceği gibi, hastalar doktora; idrar yapma ile ilgili problemler, idrarda kan veya sırt, bel, kalça ve uyluk ağrıları ile de başvurabiliyor. İdrar yapma ile ilgili problemler; idrar yapamama, idrar yapmaya başlama ya da durdurmada zorlanma, sık idrara çıkma, geceleri idrara kalkma, idrar akımında zayıflama, kesik kesik zorlanarak idrar yapma, ağrılı idrar yapma şeklinde olup kanser dışı nedenlere de (prostat büyümesi, enfeksiyon gibi) bağlı olabiliyor. Eğer kişiler bu tür rahatsızlıklardan şikâyetçiyse bir üroloji (bevliye) uzmanına başvurmaları gerekiyor.


Kırmızı greyfurt riski azaltıyor mu?

Çevresel ve dış faktörlerin prostat kanseri oluşumunu etkilediği öne sürülüyor. Kırmızı etten ve yağdan zengin beslenenler ile sebze ve meyveden fakir beslenenlerde prostat kanseri biraz daha sık görülüyor. Öte yandan bazı yiyeceklerin prostat kanseri gelişme riskini azalttığı belirtiliyor. Domates (rendelenmiş veya pişirilmiş), karpuz, kırmızı greyfurt gibi likopenden zengin besinlerin prostat kanseri oluşumunu azalttığını gösteren araştırmalar bulunuyor. Japon ırkında prostat kanseri düşük oranda görülürken, Amerika’ya yerleşmiş olan Japonlarda bu hastalığa rastlanma oranı artıyor. Bu durum prostat kanseri gelişiminde çevresel faktörlerin ve beslenmenin ne kadar etkili olduğunu gözler önüne seriyor.


Prostat denince hangi sorunlar anlaşılmalı?

Prostatla ilgili sağlık sorunlarından bahsedildiğinde sorunun içine; prostat kanseri, ‘BPH’ adı verilen prostatın iyi huylu büyümesi ve ‘prostatit’ olarak adlandırılan prostat enfeksiyonu giriyor.


Genetik faktörler prostat kanserinde çok etkili

Prostat kanserinin ailesel ve genetik yanı bulunduğuna dair çok sayıda çalışma ve delil bulunuyor. Yapılan çalışmalarda ailesinde prostat kanserine yakalanan kişi sayısı, yakınlık derecesi ve bu kişilerin prostat kanserine yakalandığı yaş ne kadar erken ise risk o kadar artıyor. Babası veya kardeşi prostat kanseri olan bir kişinin prostat kanserine yakalanma riskinin normalin 2 katına çıktığı belirtiliyor.


Ameliyat sonrasında idrar kaçırma problemi oluyor mu?

Prostat kanseri ameliyatlarının ilk yapılmaya başlandığı yıllara oranla günümüzde, idrar tutamama ve cinsellik kaybı gibi yan etkilerin görülme oranlarının oldukça azaldığı belirtiliyor. Bunda 2 temel faktörün rol oynadığına dikkat çekiliyor. İlkinin radikal prostatektomi ameliyat tekniği olduğu ve bu tekniğin ilk yapıldığı yıllara oranla oldukça geliştiği görülüyor. İkinci gelişme olan robotik cerrahinin ürolojide uygulanmaya başlanmasıyla birlikte, 3 boyutlu büyütülmüş görüntü veren ve 7 derece hareket kabiliyeti olan kollar sayesinde daha başarılı sinir koruyucu ameliyatlar yapılıyor. Böylece robotik prostatektomi ameliyatlarında idrar tutma ile cinsel fonksiyonların korunması çok yüksek oranlarda sağlanıyor.


Ağır sigara içenlerin riski fazla

Sigara içenlerde, daha kötü seyreden prostat kanserleri görülüyor ve ağır sigara içenlerde prostat kanserinden ölüm oranları daha yüksek oluyor. Alkol bağımlılarında prostat kanseri görülme oranının hafif arttığı ve daha yüksek evre prostat kanserleri görülebildiği belirtiliyor. Öte yandan, yapılan çalışmalarda kırmızı şarabın prostat kanserinden koruyucu bir etkisinin olmadığına dikkat çekiliyor. Prostat kanserinin obezite ile ilişkisi konusunda çelişkili çalışmalar bulunmakla birlikte, ileri evre prostat kanserlerinin daha sık görüldüğüne dikkat çekiliyor.


Haber: Ceyda Erenoğlu

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.