Aralarında ‘okula hazır’ olduğunu düşündüğü için gönderen de var, para cezası nedeniyle ve ‘yetersiz’ raporu almanın çocukları için sakıncalı olduğunu söyleyen de.


30 Eylül’de 66 ayını dolduracak olmasına rağmen para ya da hapis cezasını göze alarak çocuklarını okula göndermeyecek aileler olduğu gibi çocuklarını birinci sınıfa başlatacak aileler de bulunuyor. Onların okula gönderme nedenleri arasında “çocuğun hazır olduğuna” inanmalarının yanı sıra caydırıcı “etkenler” de bulunuyor.


Bazıları okula göndermedikleri takdirde günlük 15 TL’den 180 iş günü için 2 bin 700 TL ile 500 TL idari olmak üzere 3 bin 200 TL para cezasını ödemek istemiyor. Bazıları da erteleme için şart koşulan “bedenen ve zihnen yetersiz” raporunun çocuklarının geleceğini olumsuz etkileyeceğini düşünüyor. Bir kısmı ise bu raporu alamadıkları için göndermek zorunda kaldıklarını söylüyor.


Dün çocuklarını okula göndermeyecek ailelerin gerekçelerini aktardık. Bugün de çocuklarını birinci sınıfa göndermeye karar veren aileler bu kararı nasıl verdiklerini anlattı.

“Gönül rahatlığıyla yolluyorum”

Bu ailelerden biri 2007 Ocak doğumlu Hayri Alpaslan İlker’in annesi Şule İlker. Yasa ilk çıktığında gönderip göndermeme konusunda tereddüt yaşadıklarını anlatan İlker, “Ancak anaokulu öğretmenleri ve hazırlık testinin sonuçlarına göre gönül rahatlığıyla çocuğumu yollama kararı aldım. Biz velilerin en büyük tereddüdü çocuklarımızın okula hazır olup olmadıkları. Bir de devlet okullarında öğrenci sayısı ikiye katlandığı için sınıfların çok kalabalık olacağını ve ayrı yaş gruplarına yönelik düzenlemeler olmayacağını biliyoruz. O yüzden devlet okulu kararı çok zor” diyor.


Para cezası caydırıcı”

Nebahat ve Baha Yılmaz çifti de 2007 Ocak doğumlu oğulları Bayduralp’i, okula hazır olmamasına rağmen göndereceklerini söylüyor: “Zorunluluk olduğundan yollayacağız. Hem para hem de hapis cezası olacak. Rapor almayı başarabilirsem, anasınıfına göndereceğiz. Özel okulu karşılayacak ekonomik gücüm olsaydı da devlet okuluna yollardık. Ama en iyi öğretmeni bulur onun çalıştığı okula gönderirdik.”


“Test sonucuna baktım”

Kızım Damlasu’yu bu yıl birinci sınıfa gönderecek olan Başak Keleş, bu kararı okula hazırlık testinden sonra verdiklerini anlatıyor: “Özel okula gidecek. Devlet okuluna göndermezdim. Göndereceğim okulda hem kişiye özgü öğretim modeli var hem de oyun ağırlıklı eğitim. Sınıflar da yaşa göre düzenlenmiş. Çocuğun okula başlayıp başlamayacağının kararını akademisyenlerle birlikte aileler almalı. Çocuk, 4 yaşında da okuma yazma öğrenir önemli olan okul olgunluğudur.”


Rapor alamadım, gidiyor”

Konukman, 2007 Şubat doğumlu oğlu Kerem Vasıf Konukman’ı birinci sınıfa “rapor almadığı” için göndereceğini söylüyor: “Dilekçe verip, göndermeyiz diye düşünüyordum ama yanıldık. Devlet hastanelerinden rapor alamadım. Doktorlar siyasi iradeye karşı çıkmak istemedikleri için veremeyeceklerini söylüyor. Çocuğumun hazır olduğuna inanmıyorum. Poposunu ben temizliyorum. Ailelerin çocukları üzerinde kararları neden önemli değil, bunu anlamıyorum. Ben akademik olarak yeterli olduğuna inanıyorum ama önemli olan duygusal olarak çocukların hazır olması. Üstelik aralarında iki yaş fark olan çocuklar ileride aynı sınavlarda eşit olmayan koşullarda yarışacak. Hâlâ kafam çok karışık, ama yolluyoruz.”


Zorunlu değilim ama yolluyorum”

Ceyda Öker’in oğlu İlhan, eylül ayında 61 aylık olacak. Öker, zorunlu olmamalarına rağmen çocuğunu birinci sınıfa gönderecek velilerden. Öker, okula başlamaya hazır olup olmadığı konusunda test yaptırdıktan sonra bu kararı aldıklarını anlatıyor: “Ben anasınıfına gitmesini istiyordum, eşim ise birinci sınıfa. Özel okula verdik. Devlet okullarında bizimki gibi küçükler ezilir, sınıflar çok kalabalık olacak. Yazdırdığımız okulda ise yaşlara göre sınıfları ayırmışlar, 2 öğretmen girecek.”


“Raporun içeriğine karşıyım”

Ayşe Bahar 2007 Ocak doğumlu oğlu Efe’yi zorunluluktan birinci sınıfa göndereceğini anlatıyor: “Rapor almadım çünkü içeriği beni rahatsız ediyor. Çocuğum zihinsel olarak yetersiz değil. Ama bu rapor daha sonra siciline işlenecek ve gelecekte de karşısına çıkacak diye korkuyorum. Çocuğum okul için hazır değil. Tuvalete giderken tüm kıyafetlerini çıkarıyor ve sonra ben giydiriyorum. Okulda kim yapacak? Pedagog özel ilgi isteyen çocuk olduğunu söylüyor. Ama sınıflar çok kalabalık olacak ve ondan 2 yaş büyük çocuklar olacak. Hangi öğretmen ilgilenecek? Ben kuaförüm, gelen öğretmen müşterilerim hazır olmadıklarını söylüyor. Anneler olarak ben de müşterilerim de göndermek istemiyoruz. Bu sistem çocukları özel okullara yönlendirmek için çıkmış. Efe devlet okuluna gidecek. Ayda 800 TL alan biri nasıl özel okula yollar? Okulunu gördüm. Ne sıralar, ne tuvaletler ne de merdivenler bu çocuklara uygun değil.


Haber: Pervin Kaplan

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.