Beyin ne kadar ilginç bir mekanizma değil mi? Motor nöronlarımız olası farklı durumlar için biz istemesek de fikir üretiyor ya da önlem alıyor. İnsanoğlunun yaradılışına dair keşfedilmedik ne kadar mucize var acaba? Bilmediğimiz neler mümkün dersiniz?


Neyse... Konumuz bu değil. Benim sizinle paylaşmak istediğim çoluk çoçuğa karıştıktan sonra dahi akıp giden zamanın içinde kendinizi unutmamak için back-up planlar yapmak.


Neden mi?


İş hayatımız hepimizin çok koşturmalı, kendi içinde değişen dinamikleri olan oldukça hareketli hatta bazen aksiyonlu geçiyor. Hele ki ülke ekonomisinin dalgalı olması bunu daha çok etkiliyor. Ünvanınız ne olursa olsun, çalıştığınız kurumun bilançosu ne kadar iyi olursa olsun, hayatınızı idame ettirebilmek için çalışma hayatında aktif olmanız gerekir. Bunun için kurumsal platformları aktif kullanmanız, söyleşi, seminer ya da güncel yayınları iyi takip etmeniz ve en önemlisi iş kanunun size sağladığı hakları iyi bilmeniz gerekir.


Benim gibi hayatını yarı zamanlı İnsan Kaynakları Danışmanı, tam zamanlı anne olarak geçiren biri iseniz işiniz daha zor. Kurumlarla çalışırken işe alım dinamiklerinden mevzuata kadar her konuda güncel olmanız, çocuklarınızla zaman geçirirken hem onların hem de sizin duygusal ihtiyaçlarınızı karşılayabiliyor olmanız yanı sıra da hem kendinize hem de eşinize özel zaman ayırabiliyor olmanız gerekir. Okurken kaça bölünsem acaba dediniz mi?


Her ne kadar beynin olaylarla ilgili bizim farkında varmadığımız bir sistematikle back-up planları olsa da bunlar her zaman su yüzüne çıkmayabiliyor ve kendinizi kaos ortamında bulabiliyorsunuz. Hayatımın dengesini bulana kadar bende bu durum çok oldu ama başardım.


Nasıl mı?


Kapsamlı bir ajanda edindim: Haftalık, aylık ve günlük aksiyonlarımı organize etmek için.


Beni motive edecek bir defter edindim: Aklıma her geleni ve yapmam gerekenleri yazmak için.


Sonrası da tamamen öncelik sıralaması...


Önceliklerinizi sıralarken hayatınızın akışına dikkat etmelisiniz. Bu akış nelerden etkileniyor? Deadline’ ı olan projeler, kanuni yükümlülükler, ihtiyaçlar, istekler... Ben kendi planlamamı yaparken:


  • Kanuni yükümlülüklerime takvimin ilgili tarihine koyarak başlıyorum. Uyulmazsa cezai yaptırımları olduğundan.
  • Belli bir takvim doğrultusunda yapmam gereken işlerimi (yazılar, paylaşımlar, işe alım raporları vb.) yerleştiriyorum ikinci aşamada takvimime.
  • Rutin işlerimi koyuyorum sonra takvime (çocukların doktor kontrolleri, pilates gibi...)

Sonrasında da günlük rutin işlerimi yazıyorum. Bunu yaptıktan sonra günlük akışta değişiklikler öncelik değişmesi muhakkak oluyor. Ona göre revise ediyorum. İki çocukla yaşayınca hızlı aksiyonlar, plan değişiklikleri yapmak gerekiyor. Bu nedenle ajandamı da defterimi de silinebilir kalemlerle yazıyorum ki karalama yapmak zorunda kalmayayım ve baktıkça mutsuz olmayayım. Düzen aşığı değilim ama düzenli olması beni rahat ettirir.


İki ay bu planlamayı yaptıktan sonra üçüncü ay planlamak da uygulamak da revize etmek de çok pratik oluyor. Böylece iki çocukla hayata karışmak hem çalışmak hem de hayatının gerekliliklerini aksatmamak, koşturmaca içerisinde kendine ve sevdiklerine zaman ayırmak mümkün oluyor.

Peki ya sizler neler yapıyorsunuz, nasıl bir planlamanız var? Bana önerileriniz varsa yorum bırakın.


Sevgiyle kalın.



Zehra Dörter

zehradorter.com

@zehradorter

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.