Evde kalacağım diye korkuyorum

Merhaba Yeşim Hanım, iki senelik bir ilişkim oldu, üniversiteden arkadaşımdı. Beni aldattığını arkadaşım söyledi. Yıkıldım, ona söyledim inkâr etti. Sonra arkadaşım “Ben fotoğraflarını çekerim” dedi. Fotoğraflarını çekip bana gönderdi. Sevgilime fotoğrafları gösterince güldü, “Gırgır geçiyordum, seninle ciddiyim” dedi. Kabul etmedim. Ayrıldım. Bir süre sıkıntılar yaşadım, kimseye güven duymadım, erkeklerden uzak oldum sonra şimdiki sevgilimle tanıştık. Benim peşimden koştu, kalbimi tatlı diliyle kazandı. Beş senedir bu ilişkiyi “yakında evleneceğiz” sözlerine güvenerek yaşadım. Benim sorunum sevgilimin çabasını görmüyorum. “Ben çalışıyorum, sen de çalış evlenelim” diyorum yine “Yakında evleneceğiz” demeye devam ediyor. Hala ailesiyle tanışmadım. “Niye tanıştırmıyorsun, neyi bekliyoruz?” dediğim zaman “Yakın zamanda” diyor, geçiştiriyor. Ne zaman yakın olacak hiç bilgim yok. Ailesi varlıklılar. Sevgilim onlara güveniyor, parayı hesap etmeden harcayarak yaşıyor. Bunu söylediğimde “Keyfine bak, karışma” diyor. Bana çokça pahalı hediyeler alıyor, gezdiriyor. Onunla evlenmek, yanında olmak farklı bir yaşamımız olsun istiyorum. Sevgilimin yaşı 29 benim yaşım 27. Arkadaşlarım hepsi evlendi hatta bebekleri olanlar var. Ailem, arkadaşlarım, iş arkadaşlarım “Ne zaman evleneceksiniz?” deyip duruyor. Bahanem kalmadı. Ben ayrılmak isteyince “Ben bitti demeden bitmez” demeye başladı. Böyle konuştuğundan ayrılmayı düşünsem korkudan cesaret edemiyorum. Teyzem hiç evlenmedi ve ben de evde kalacağım diye korkuyorum.


Yeşim Tijen’in cevabı:

“İnsan çıtır ekmeği ısırdığında

Kırıklar dolar kucağına,

İşte orası umudun tarlasıdır.”


Merhaba sevgili okurlar; sağlıklı ilişkiler ümitlerle doludur. Kişiler olumlu davranışlarıyla birbirlerinin kalplerine ışık olurken; beraberlikleri, bugünlerine olduğu gibi yarınlarına da ışıklar saçar. Bu şekilde yaşanan ilişkiler sağlıklı ilişkilerdir. Şayet sözler davranışlarla desteklenmiyorsa ümitvar olabilmek ne kadar mümkün olabilir? Sadece çeneyle ne kadar inandırıcı olunabilir? Kendinizi kandırıyor olmanız ya da kör kütük seviyor olmak gerekmez mi? Siz kendinizi kandırıyor ya da kör kütük aşık mısınız bilemiyorum. Neyse ki gözleriniz açılmaya başlamış gibi… Sizin şimdi “gibi”den öteye geçmeniz gerekiyor yavrum. Beş senedir süre gelen bir ilişkide düşüncelerin, hissedilen duygunun atılan adımlarla destekleniyor olması gerekirdi. Siz de bu adımlar atılmamış ortada işi gücü olmayan sadece varlıklı bir ailesi olan adam var. Babasının parasına mı güveneceksiniz? Evleneceğiniz adama mı? Aile önemlidir tabii ama önce seçtiğiniz kişiye güveneceksiniz.


Evlilik gibi ciddi, hayati bir meselede sorumluluk sahibi olmak, verdiği sözlerin arkasında duran biri olmak gerekir. Evlilik düşüncesinde samimiyse kişi bunu adımlarına dökmeye başlar. Sizi bir süre sonra ciddiyetini anlatmak için ailesiyle tanıştırırdı. Bu tarz davranışlar ilişkinin sorumluluğunu almak, taşımak ve sorumluluğunu vermek demektir. Sizin sevgiliniz hala “cek-cak”larla zamanınızı çalmakta. Dediği gibi sizi kendince seviyordur ama sorumluluk taşımaktan kaçan biriyle siz ne kadar mutlu olabilirsiniz bunu düşünmenizi isterim. Baba parasına güvenen, para harcamaktan başka bir hayali, hevesi, gelecek planı olmayan biriyle gelecek kurmak ne kadar doğru olur? Bunu inceden düşünmelisiniz. Çünkü kadınlar evet parayı severler ama para kadınlar için en önemli sanılsa da her şey değildir. Karşılarında işi gücü idealleri gelecek planları hayalleri olan dimdik duran, güven veren bir adamı daha tercih ederler.


Siz sevgilinizle ilgili böyle bir güveni hissedebiliyor musunuz? Sizin sevgilinizin sizin hayatınıza kattığı tek şey para gözüküyor. Telafi sözcüğünü bilirsiniz sizin sevgilinizin sizi çok gezdirmesi, fazlaca hediyeler alması telafi çabaları gibi gözüküyor. Neyi telafi ediyor? Atmadığı adımları telafi ediyor, harcadığı paralarla sizi susturmaya çalışıyor. Sevgililer tabii ki birlikte gezer, eğlenirler, birbirlerine hediyeler alırlar. Bir şeyde aşırıya kaçılıyorsa orda durup sorgulamak gerekir diye düşünüyorum. Dün X’te bir söz gördüm yeniden gönderiyle kendimde paylaştım. Sözde şöyle deniyor: “En zor savaş kafanda hissettiklerinle kalbinde hissettiklerin arasındadır.”


Yani sevgili kızım sizin umudun tarlası kurumak üzere… Umut kırıntıları da sizi mutlu etmeye yetmiyor artık bu da demek oluyor ki sonunda gözünüz açılmaya başladı. İhtiyacınız olan tek duygu cesaret. Kimse kimsenin üzerinde “Ben bitti demeden bitmez” diye baskı kuramaz. Bu sözü duyduğunuzda “Aaa beni ne kadar çok seviyor” diye düşünmek yerine sert bir şekilde tavrınızı koymalıydınız. Bu mafya vari tavırlar hiç hoş değil. Bu hakkı ona vermemelisiniz. Duruşunuzla, sözlerinizle gevşek olmaktan uzaklaşarak farklı bir tutum içine girerek bu ilişkinin gerçekleriyle yüzleşebilirsiniz. Sevgilinize “Ya gereken adımları bir an önce atarsın ya da bu ilişkiyi hemen burada bitiriyorum” diyerek ciddiyetinizi davranışlarınızla da destekleyerek adımınızı atmalısınız. Bunu yapmazsanız belki teyzeniz gibi evde kalmış olmazsınız. Kimse evde kalmaz bu arada bu bir tercihtir diye düşünüyorum. Mutsuz, hayata geç kalmış biri olarak, başkalarına özenerek, kırık dökük biri olarak devam edersiniz. Aslında siz bu ilişkideki kız değilsiniz. İlk sevgilinizle ilgili verdiğiniz doğru kararla eğitim hayatınızdan sonra iş hayatına başlayarak doğru adımlarınızla akıllı bir genç kızsınız. Bu konuda da artık doğru adımları atacağınıza inanıyorum yavrum. Kendi gerçeğinizle yüzleşmek istiyorsanız o adımı atmaktan sakın korkmayın. Siz güçlü bir kızsınız sadece bu ilişkide genç imkânlarının da etkisiyle size kendinizi unutturmuş. Size sizi hatırlattığımı umuyorum.


Sevgiler sevgili okurlarıma…


Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.

İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com



Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Evlendik de basimiz göğe mi erdi sanki, niye evde kalmayi gözünüzde bu kadar büyütüyorsunuz? Evlenip mutsuz olmaktan korkun. O daha acı emin olun. Kaçırdığınızı düşündüğünüz guzel seylerin(-ki kesin bile degil) acısı, gercekten yaşanilan acilardan daha hafif. Tabi yasamadan anlamak cok zor.
    CEVAPLA
  • Misafir Dogri
    CEVAPLA
  • Misafir Acaba evli olmasin sizi boylesi oylaması güvensizliğin dibini sıyırmış biri olarak ilk aklıma bu geldi bi araştırın
    CEVAPLA
  • Misafir Oyalayan adamdan hayır gelmez pahalı hediye alandan da
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.