Eşim bana hakaret ediyor

Merhaba Yeşim Hanım öncelikle saglıklı günler dilerim. Ben 29 yaşındayım 18 yaşında evlendim ve bu evlilikten 6 yaşında bir kızım var. Hala evliliğimiz devam etmekte zor da olsa... İlk evlendiğimiz yıllarda çok mutluyduk illaki her evlilikteki gibi bizim de problemlerimiz oluyordu. Yıllar geçtikçe aynı evin içerisinde anlaşamamaya başladık. Sürekli huzursuzluk, hakaretler, saygısızca konuşmalara maruz kaldım. Eşim bana hakaret ettikçe ben ondan soğumaya başladım. Daha sonra kumar oynamaya başladı ve bizi yüklü bir borcun altına soktu. Ödemeye devam ediyor kendisi ama eve pek bir katkısı bulunmamakta. En son da ben de cinsellik işine son verdim. Yanına yaklaşmak istemiyorum, dokunmasına da... İğreniyor gibiyim resmen. Konuşması bile bana batıyor, gitmek istiyorum fakat arkam da ne bir aile var ne başka bir şey çocuğumla mecburen kalmaya devam ediyorum. Sizce ne yapmalıyım? Şimdiden dönüşünüz için teşekkür ederim.


Yeşim Tijen'in cevabı:

"Bu ara insanlar o kadar acımasız ki kimi nereye koyduysam bulamıyorum."

-Cemal Süreyya


Merhaba sevgili okurlar; eşleriniz bugünlerde sizleri koydukları yerlerde bulabiliyor mu? Bugünlerde her şey zorda ondan soruyorum. Sabır gerekiyor, direnç gerekiyor, ümitlerinizi kaybetmemeniz gerekiyor... Yoksa yaşamın sıkıntılarının sizi soktuğu stresle bağrıp çağrıp kavgalar mı çıkarıyorsunuz? Aman ha bugünlerde biraz anlayışlı olmalısınız. Halden anlayın. Haller iyi değil. Kulağıma çatır çatır kavga seleri geliyor ama hayat insanlara "Sakın ha çok elzem değilse çenenizi tutun ve yerinizden kıprdamayın, ülkede aşırı hayat pahalılığı var sonra daha beter olursunuz" diyor. Size de merhaba sevgili kızım. Bu hayat pahalılığında nereye gideceksiniz? Ailenize bile sığınamayacakken hangi maaşa güveneceksiniz? İki kişinin maaşıyla bile yaşamak zor, ev kiraları tavan yapmışken, insanlar çocuklarına beslenme koymakta zorlanırken gitmek falan onu bir süre askıya almalısınız. Ülkemizin geldiği durum evlilere mümkünse boşanmayın diyor. Hayattan haberiniz yok mu yavrum? Ülkenin yaşadığı ekonomik krizden insanların geçinme derdiyle boğuştuğundan habersiz misiniz? Sizin bir de çocuğunuz var. Ne yaparsınız perişan olursunuz. Sonra "Çalı idi çırpı idi yuvam idi ayı idi mayı idi kocam idi" sözünü söyleyebilirsiniz. Evet hayattan haberdar olmak önemlidir. Hayattan haberdar olursanız doğru adımlar atabilirisiniz. Yoksa hayat sizi doğduğunuza pişman eder. Kendi sorunlarınızın içinde boğulurken yaşamın gerçeklerini de es geçmemelisiniz. Son yıllarda bilhassa bu son bir senedir aşırı pahalılık dolaysıyla insanlarımızda had safhaya ulaşmış umutsuzluk var. Bu umutsuzluk insanları farklı yerlerde arayışa sokabiliyor yavrum. Eşiniz neden bu kumar alışkanlığına kapılıp borca girdi sanıyorsunuz; hayatındaki ümitsizliklerden, çıkış olarak gördüğünden... Aslında çarsesizlikten bir bakıma... Tabii ki büyük akılsızlık ama bazen insanlar ümitsizlikle böyle yalnışlara düşebiliyor. Sonra farkına varıp bu tür yalnışlardan bir daha uzak durmayıda başarabiliyor. Muhakkak ki zor şartlardan geçiyorsunuz ama bunlar olabiliyor.


Hayat sıkıntılarıyla madden dolayısıyla manen üzerinize üzerinize gelse de birbirinden ümdini, sevgisini, şefkatini kesmemek kolay değildir. İnsanlar yaşanan sıkıntıların altında kalıp birbirinden öfkesini çıkarmaya da çalışabilir. Bunun yaşanmaması biraz da birbirini anlamaya çalışmakla mümkün olur. Biri bağırınca diğerinin susması sonra konuyu gündeme getirerek çözüme gitmesiyle aşılabilir. Hayatın gerçeklerini bilen kişiler birbirlerini daha kolay anlayabilirler. Eşinin neden stres ya da ümitsizlik içinde olduğunu, bağırıp çağırmasının altında yatan öfkenin belki de kendisine değil, yaşadıklarına olduğunu anlamakta zorluk çekmezler. Çok klişe bir söz gibi gelecek olsa da çok da gerçek bir söz: "Evlilikler de çiçekler gibi bakım ve ilgi istiyor. Güneş istiyor. Toprağını arada değiştirmek istiyor. Sevgi dolu sözler, özen ihtimam istiyor." Evliliklerde haliyle sıkıntılarda yaşanabiliyor ama birbirine sevgiyle bakabildikçe evliliğinizi yaşanan sıkıntıların gücü soldurmaya yetmiyor. Bu özen ihtimam kısmı sadece erkeğin kadına özeni olarak algılanmamalı. Kadının da eşine değer vermesi, özenmesi, saygı duyması olarak karşılıklı yaşanmalı yoksa yine çiçekler solacaktır. Ben evliliğinizde sadece sizin solduğunuzu düşünmüyorum, eşiniz de solmuş olmalı. Çünkü önceleri çok mutlu olduğunuzu yazmışsınız. Çok mutlu olmak önemli bir vurgu. Herkes evlenir ama herkse çok mutlu olmaz yavrum. İç güveysinden hallice evliliğini yaşar öyle de idare edebilir. Çok mutluluktan bu noktaya gelmek için sizin acaba eşinizle ilgili yanlış yaklaşımlarınız olmuş olabilir mi diye sormak istiyorum. Sizi çok mutlu eden bu adam küfür ve hakaretler kısmına nasıl geçebildi? Birbirinizi beklentilerinizle yıpratmış, yeterince anlamamış ve dolaysıyla uzaklaşmış olmalısınız. Eşiniz de sizden uzaklaşmış olmalı ki hakaretleri saygısızlıkları yaşatmış. Yaşam sıkıntılarıyla insanın üzerine üzerine gelince öfkelenmekle, bağırmak, çağırmakla çözüme ulaşılmıyor. Şefkat, anlayış ve karşılıklı konuşmayı başararak, birbirine desteğini göstererek çözüme ulaşılıyor. Diyeceksiniz ki yaşanan sıkıntılar karşısında şefkat, sabır, anlayış, konuşma isteği kalıyor mu? Birbirinize umut olursanız, birbirinizden vazgeçmezseniz, pozitif düşünmekten vazgeçmezseniz kalır. Kendinizi hangi duygularla doldurursanız o olacağınızın farkındalığıyla yaşamanızı öneririm. Daha çok gençsiniz. Hayat hep aynı seyretmez yavrum. Yaşananan o sıkıntılar eninde sonunda geçecek ama o zamanlar kişiler bunun idarakında olamıyor, direnemeyebiliyor. Dirençli olmayı bilmek gerekiyor. Kendinize göre direnç göstermiş olabilirsiniz ama bugün bu evlilikten gitmek yerine kalmanızı sabır, şefkat ve umutla birbirinizi sarıp sarmalamaya çalışmanızı öneririm. Bugünler boşanılacak günler değil yavrum. Bugünler "Korkma yanındayım, bugünleri de aşacağız" diye eşinizin elini sıkıp söz söylemeden, o ufacık temasla kuvvet verip çokça şeyi söyleyeceğiniz günler.


Sevgiler sevgili okurlarıma ...


Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.

İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com



Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Bunca zamandır okurum sizi ilk defa böyle bir şey görüyorum. Kadın ne anlatıyor siz ne söylüyorsunuz. Sanki başka bir soruya cevap veriyorsunuz. Saygılar
    CEVAPLA
  • Misafir Ben 51 yıllık evliyim ben ay 30 ayda 35 kere kovalaniyorum bende huzurevini basvuru yaptim yapacak başka bir şey bulamadim
    CEVAPLA
  • Misafir Olmayacak bır ilişki için bwklemek ekonomık sartlar baskı sabretme sonra kanser ol
    CEVAPLA
  • Misafir Bence harika bir yorum kesinlikle ilkkez böyle mantıklı çözüm odaklı yuva bozmayan bir bilirkişi yorumu okudum bende kendisine aynı fikirleri söylerdim hayat çok zor tebrik ederim sizi kutlarım takip edeceğim
    CEVAPLA
  • Misafir Zor bim durum ama aç kalmak gururdan daha önemli
    CEVAPLA
  • Misafir Bi işe girip çalışmak sana çok iyi gelecek bunları takmıycaksın çocuğa annen yada kayınveliden baksın yada bi kreşe ver ama çalış ozaman daha iyi hissedeceksin
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.