Tecavüz mağduruyum...

“Merhaba Yeşim Hanım, yıllar sonra tekrar çocukluk arkadaşlarımla karşılaştım. Birlikte gezmeye çıktığımız bir gün içeceğimin içine ilaç koymuşlar ve o gün onların tecavüzüne uğradım. Kimseye söyleyemedim, korktum, çekindim. Bunlardan biriyle aradan biraz zaman geçtiğinde karşılaştık, bana video çektiğini onunla birlikte olmazsam aileme, arkadaşlarıma göstereceğini söyledi. İnanmadım ve açtı, videoyu gösterdi. Birlikte olmak zorunda kaldım ve telefonunu didik didik edip her şeye baktım, videoyu da sildim. O da bir daha beni rahatsız etmeyeceğini, numaramı dahi sileceğini söyledi. Şu zamana kadar da bir daha beni rahatsız etmedi. Hayata dönmem çok zaman aldı ve şimdi hayatımda biri var, beni çok mutlu ediyor, çok seviyorum, ama korkuyorum. Erkek arkadaşım bu olanları bilmiyor ve tekrar karşıma çıkarlar veya ellerinde hala bu olayla ilgili bir delil var mıdır düşüncesi beni mahvediyor. Lütfen iletişim halinde olalım, bana yardım edin.”


Yeşim Tijen’in cevabı:

Ben bu dünyayı kabul etmiyorum. Bazen kendi kendime bu dünyaya ait değilim diyorum. İşte yaşamdan iğrenç bir örnek daha, nasıl kabul edebilir insanın yüreği, aklı? Etmiyor işte aklım, yüreğim. Yaşamaya başladığımızda hepimizin renkleri pembe ve maviydi, öylesine umut doluyduk. Yaşadıkça hayatın pembe ve maviden ibaret olmadığını, grinin siyahın da olduğunu görüyor bazılarımız. 17-18 yaşında bir genç kızın dünyası pembedir, hem de pespembe. Ne güzel hayalleri vardır, umutları, kötülük yoktur ona göre dünyada. Onun için pembedir renkleri ama hayat bu, dikkatli olmayı gerektiriyor, uyanık olmayı gerektiriyor, herkese güvenmemeyi gerektiriyor. Bunu bilmeyince birden o pespembe dünyanızı simsiyaha çevirir insanlar.


Bu kaçıncı tecavüz maili saymadım ama iğrendim insan(!)lardan. Benim için dünya kirlendi, insanlar kirlendi. Aklımda gerilere atıp unuttuğum, üzerini kendi mavi dünyamla örttüğüm halde sızdı yeniden tüm tecavüzle ilgili olaylar ortalığa.


Küçücük bir kızın başına gelenleri öğrenmek bana dünyada çok kötü insanların da olduğunu hatırlattı. Küçücük yeni genç kız olmuş bir kız nasıl kendini koruyabilir? Kötülüğü ne kadar bilebilir? Bu nasıl bir kader? Bundan sonrasında neler bekleyecek onu? Yaşama yeniden entegre olabilecek mi? Bu kötü kaderden nasıl sıyıracak kendini? Küçücük bir genç kızın ne suçu var, kadın olmaktan başka? Demek ki her kadın, her çocuk, hepimiz bunların tehdidi altındayız. Ara, tenha sokaklara girmeyeceğiz, hava karardığında dışarda olmayacağız, tanımadığımız insanlarla asla asansöre bile binmeyeceğiz, parklarda baktınız kimseler yok sakın ha dolaşmayacaksınız, dikkat çekici giyinmeyeceğiz, göze batarsak da suçlu biz kadınlarız, ama onlar erkek! Rahatça dolaşsınlar, geç saatlere kadar dışarda kalan kötü kadındır, başına her şey gelebilir. Zihniyet böyle oluyor artık.


Bu azmış insanlar kötü de, sorumlu yetkililer iyi mi bir düşünün. Duymuyorlar mı bu olayları, okumuyorlar mı? Niye göz yumuyorlar tecavüzlere? Dur demeleri, caydırıcı tedbirleri almaları için kendi yakınlarının başına mı gelmesi lazım? O zaman durum bu kadar vahim olduğuna göre o da yakındır. Bir şey yapmamanın vicdani sorumluluğu yok mu? İnanın yok. 14 yaşındaki kıza psikolojik olarak etkilenmemiştir raporunu verecek kadar rahatlar. 75 yaşındaki bu kişiyi bile bile hastanelerinde çalıştıracak kadar duyarsız insanlar. Oysa toplum isteyince çok güzel cezalandırabiliyor ama bu cezalar hep kadına. Kadınlara tüm bu konulara duyarsız davranan yetkililer, tecavüzcüler kadar sorumludurlar göz yummaktan. Oysa en ağır cezalar verilmeli tecavüzcülere, toplumda teşhir edilmeliler ki insan içine çıkamasınlar. Çünkü tecavüz ettikleri insanlar insan içine çıkamıyorlar. Yaşamdan, insanlardan korkarak ömür boyu acı çekiyor. Ya onlar ne yapıyor? Aramızda sanki insanlarmış gibi dolaşıyor. Gece yatağa yattıklarında hemen uyuyabiliyorlar mı acaba? Rüyalarına girmiyor mu bu yaptıkları? Nerdeeee! Aynada yüzlerine baktıklarında ne görüyorlar, insan mı? Yoksa şeytan mı? Şeytana da haksızlık etmiş olacağım o bile masum bunların yanında. Bu azmışlar evlenip bir de eş olacaklar, yazık o kadınlara. Bir de çocukları olacak. O çocuklar bunlara baba mı diyecek? Ya kızları olursa, onlar güvende olacak mı? İçim karardı sıralayınca. Daha küçücük bir kız yaşadığı olayın korkusu, acısı, utancıyla boğuşurken nasıl başa çıkabilir bu insanlarla? Çıkamaz, korkar hem o azmışlardan hem de toplumdan. Çünkü toplum kadınların değil tecavüzcülerin yanında. Böyle olunca tecavüzün acısı ve yükü kadınlara ömür boyu müebbet cezası olarak verilmiş olmuyor mu? Bir düşünün. Uyuyoruz bayanlar, uyuyoruz! Susuyoruz, seyrediyoruz. Büyük bir dayanışma içine girmemiz gerekiyor ama yine unutuyoruz.


Sevgili kızım, ne büyük hata güvenmek. Hiç mi gazete okumadınız, Türk filmlerini izlemediniz, annelerimiz bizlere, bizler çocuklarımıza kimsenin elinden bir şey içmeyin deyip durduk. Bilmediğiniz bir içeceği neden içtiniz? Kimseler söylemedi mi size bazı erkeklere karşı temkinli olmanız gerektiğini? Bu düşünmeden çocukluk arkadaşım diyerek vakit geçirdiğiniz insanlar hayatınızı ne hale getirmiş, ne büyük kötülüklerle uğraşıyorsunuz. Zamanında ailenize söyleseydiniz geleceğinizi de kurtarırdınız. Şimdi bir bilinmezle karşı karşıyasınız. Bu insanlar tekrar karşınıza çıkabilir de, çıkmaz diyemem. Bu ihtimal hep olacak, hep korkacaksınız. Bilgisayara atmış olma ihtimalini hiç düşünmediniz mi? Bir daha karşınıza bir şekilde çıkarlarsa siz onları tehdit edin, asla taviz vermeyin, polise gideceğinizi söyleyin. Kesinlikle polise gidin. Korkarsanız, bunu hep kullanırlar. Hayata yeni yeni dönmeye başladığınızı yazmışsınız, demek ki güçlü bir kızsınız. Güçlü olmak zorundasınız. Yeniden bu sıkıntılardan sıyrılıp var olabilmek için o kötülere inat var olun. Şu an için size bulaşmıyorlarsa siz de o çevrede bile olmayın, akıllarına getirmeyin kendinizi. Baktınız yine sizle uğraşıyorlar; önce ailenizle sonra polisle paylaşın. Ömür boyu bu kötü olayın yükünü taşımayın. Ne olacak, ne yaşayacaksanız yaşarsınız ama bu insanlardan ebediyen kurtulursunuz. Sizi yalnız ve çaresiz görmelerine izin verirseniz uğraşmaya devam edeceklerdir.


Ben bana yazan her okuruma sonradan yazdıklarında da hep cevap verdim, size de vereceğim tabii hiç merak etmeyin, sizi yalnız bırakmayacağım. Bir büyüğünüz olarak her zaman yanınızdayım. Dertleşmek için beni tercih etmeniz, bana güvenmeniz hoşuma gitmiş olsa da toplum olarak psikologlara alışmamız gerekiyor. Başınız, mideniz ağrıdığında doktora gidebiliyorken kafanız karıştığında da gidebilmelisiniz, ücreti uygun olanlar da, çok olanlar da var, imkanınıza göre yardım alabilirsiniz. Bu kötü bir şey değil kızım, orada konuştuklarınız orada kalacak, bana yazdıklarınızın bende kaldığı gibi. Kendinizi iyi hissediyor olsanız da lütfen destek alın. Bir erkek arkadaşınızın olması, onunla hayata bağlanmanız, kendinizi mutlu hissetmeniz güzel ama bütün yaşadıklarınız bilmemesi ne kadar doğru onu size bırakıyorum, belki de zamanla söyleyebilirsiniz. Söylerseniz kaybetme ihtimali olacak olsa da işte bütün bu yolları alabilmeniz için lütfen yardım alın diyeceğim size. İnsanlar yaşamınızın renklerini siyahla boyamış olsalar da siz inanıyorum içinizdeki gücünüzle tekrar güzel bir renge boyayacaksınız, çünkü güçlü bir kızsınız. Hep sevgiyle kalın yavrum…


***

Çözemediğiniz sorunlarınızı rumuzunuzla yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun. Yeşim'le Hayat Bilgisi her zaman sizin yanınızda...

İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com

Twitter: @yesimtijen

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.