Luisa Lopes 2014 Miss Brezilya finalistlerinden. 25 yaşındaki Lopes, geçtiğimiz günlerde bir bankanın reklam filminde rol almak için İstanbul’a geldi. Izaka Restaurant’s&Bar-Lounge’de buluşup röportaj yaptığım Lopes ile konuşurken Brezilya’daki Türk algısı hakkında öğrendiklerime oldukça şaşırdım. Öyle ya, Brezilya özellikle futbolcularından dolayı bizim çok sevdiğimiz bir ülke. Hal böyle olunca insan arada 10 bin 757 kilometre de olsa Brezilya’ya duyulan sempatinin karşılıklı olduğunu düşünüyor.


3 bin 500 Dolara satıldı



Brezilya’nın Globo kanalında Ekim 2012- Mayıs 2013 arasında yayınlanan ‘Salve Jorge’ adlı dizide Türklerin nasıl tanımlandığını öğrenmek oldukça şaşırtıcı oldu. Dizide 18 yaşındaki Morena’nın çalışmak için geldiği İstanbul’da insan kaçakçıları tarafından 3 bin 500 dolara satılarak fuhuşa zorlanması anlatılıyor. Globo kanalının üst düzey yöneticisi Marcos Schechtman, ‘Salve Jorge’da Türkiye’yi ve Türkleri karalama amacı taşımadığını belirterek “Türkiye demokratik ve laik bir ülke. Bu sebeple herkes istediği yaşam tarzını seçebiliyor. Bunun kişisel bir seçim olması çok güzel. Bu yönüyle Brezilya’ya çok benziyor ve tebrik edilmeyi hak ediyor” şeklinde bir açıklama yapmıştı. Elbette ‘Salve Jorge’ tamamen kurgudan oluşan bir televizyon dizisi. Ne var ki bu diziden etkilenip Türkiye ve Türkler hakkında olumsuz düşüncelere sahip olanlar da var. Luisa Lopes onlardan biri. ‘Salve Jorge’ yüzünden Türkiye’ye gelmekten endişe duyan birçok kadın tanıdığını da söyleyen Lopes’in buna rağmen İstanbul’a neden geldiği üzerine konuştuk.


Türkiye’ye neden geldiniz?

Bir bankanın reklam çekimi için teklif aldım. Bunun yanı sıra birkaç firmayla modellik görüşmesi de yaptım. İlk kez geldiğim İstanbul’un muhteşem bir şehir olduğunu söylemeliyim. Burada çalışmak kariyerimde özel bir yere sahip olacak.


"Endişeler yersizmiş"


Neden?

İstanbul’un oldukça merkezi bir şehir olduğunu gördüm. Dünyada tarihi ve modern yapıların bu kadar iç içe olduğu, geçmişle bugünü bir arada yaşayan çok az şehir vardır. Hatta burada bir ev tutmayı da düşünebilirim. Avrupa’daki işlerime İstanbul’dan rahatlıkla gidip gelebilirim. Ayrıca Ortadoğu’dan da iş teklifleri alıyorum. Bu nedenle İstanbul benim için bir kavşak noktası olacak.


Gelmeden önce Türkiye hakkında ne kadar bilgi sahibiydiniz?

Brezilya’da yayınlanan ‘Salve Jorge’ dizisi nedeniyle Türkiye’ye gelmekten endişe eden birçok kadın gördüm. Reklam çekimi için teklif aldığım zaman ailem oldukça tedirgin oldu. Bunun üzerine daha önce Türkiye’ye gelen birkaç meslektaşımla konuştum. Onlar da baştan tedirgin olmuşlar ama geldiklerinde endişelerinin yersiz olduğunu ve Türklerin hiç de dizide gösterildiği gibi olmadığını görmüşler. Kendim de gördüm; Türkiye ve Türkler hiç de dizideki gibi değil. Herkes bana yardımcı olmak için çırpındı.


Türkler hakkındaki bu algı çok tuhaf. Birçok Brezilyalı futbolcu Türkiye’de...

Evet, gelmeden önce biraz araştırma yaptım ve Türkiye’de oldukça fazla Brezilyalı futbolcu olduğunu öğrendim. Ayrıca burada Brezilyalı futbolculara ayrı bir sempati duyuluyormuş. Bu da uçağa rahatlıkla binmeme neden olan unsurlardan biri oldu. Bana son derece misafirperver davranıldı. Sokaklarda gezerken hiç İngilizce bilmedikleri halde bana yardımcı olmak isteyen insanların tavırları beni oldukça etkiledi.


Miss Brezilya finalisti olunca yaşamınızda neler değişti?

Ülkemde daha çok tanınan biri oldum, işlerim arttı. İstanbul’da oturmak istememin nedenlerinden biri de bu. İstanbul’da her yere yakın olmak mümkün. Belli bir yaşa gelince modellik bitecek. Bu nedenle oyunculuk üzerine de çalışmalar yapmak için hazırlanıyorum.


"Türkçe öğrenmek istiyorum"

Türkiye’de oyunculuk yapma planlarınız var mı?

Dört dil konuşabiliyorum ama Türkçe’yi bilmiyorum. İstanbul’a gelme kararı aldığımda bir kitap alarak Türkçe öğrenmeye başladım. En günlük konuşma kelimelerini öğrenmek istiyorum. Sonra da burada bir kursa başlayarak Türkçe de öğreneceğim. Türkçem belli bir seviyeye geldikten sonra Türkiye’de oyunculuk yapmayı düşünebilirim. Burada kaldığım süre içinde televizyon dizilerinin ve sinema filmlerinin oldukça ilgi gördüğünden söz edildi. Ülkemdeki bir gazetede ‘Aşk-ı Memnu’ dizisinin Şili’de Almanya-Şili arasındaki dünya kupası maçından bile daha çok izlendiğini okumuştum.


Röportaj: Mehmet Çalışkan

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.