Çocuklarda alerjiye bağlı görülen hastalıklar neler?

En çok görülen şu anda astım çünkü kış aylarında tetikleniyor. Alerjik nezle aynı şekilde tetikleniyor. Maytlara karşı, polenlere karşı, küflere karşı alerjiler bunlara sebep oluyor. Bunlar çocukların ciğerlerinde aşırı hassasiyet oluşturuyor; hava kirliliği ve soğuk hava da tuz biber ekiyor. Aşırı hassasiyetten dolayı da çocuklarda hırlama ve öksürük oluyor.


Astım ve öksürüğün ne alakası var ?

Astımın en önemli belirtisi öksürük zaten. Ama tabi her öksürük astım değil. Gribal enfeksiyonla astımı ayırmak çok önemli. Eğer, bir aydan uzun süren öksürük oluyorsa, her gribal enfeksiyondan sonra ciğerlerine iniyorsa, gece uykudan uyandıran ya da sabaha doğru kalkınca öksürük oluyorsa, koştuğu zaman öksürük oluyorsa işte bunu astım olma ihtimali yüksektir.


Astım nedir ?

Çevremizdeki alerjenlerin akciğerlerde aşırı hassasiyet yapması sonucu ortaya çıkan bir hastalık. Belirtileri öksürük, hırlama, nefes sıkışıklığı.


Yaş büyüdükçe geçiyor mu?

Genellikle yaş önemli. Çocuklar çok şanslı aslında çünkü on sekizine kadar akciğerleri yenileniyor. Özellikle dokuzla on sekiz yaş arasında. Bizim amacımız bu astımla alerji çok yüksekse, aşıyla tedavi etmek. Ergenliğinde atlatsın tamamen bitirsin diye. Ondan dolayı teşhise önemli. Bu belirtiler bir çok hastalıkta da olabiliyor. Bazen sadece ciğerler hassaslaşıyor. Ama ona bir şey yapmaya gerek yok yaşa bağlı olarak düzeliyor.


Nasıl anlıyoruz çocuğun nelere alerjisi olduğu ?

Öncelikle belirtileri var mı yok mu diye bir bakıyoruz. Belirtiler uyuyor diyelim. çocuğa ciltten alerji testi yapıyoruz.


Eskiden bana da yapılmıştı; ama hatırladığım kadarıyla korkunç bir şeydi. Nasıl dayanıyor buna çocuklar ?

Çocuklarla büyüklere yapılan yöntemler farklı aslında. Bir de bunu bir alerji uzmanının yapıp yapmadığı da önemli. Ama dediğim gibi çocuklarda yöntem farklı. Çünkü çocukların ciltleri farklı ve ince. Biz ayrı ayrı damlalarla damlatıyoruz. Sadece cildin içine nüfuz edecek şekilde dokunduruyoruz. Bundan on on beş dakika sonrada alerjik olanlar kendini gösteriyor zaten. İnanın ki iki aylık çocuk hiç ağlamadan test yapılabiliyor. Hiçbir sıkıntı olmuyor. Sonra değerlendiriyoruz. Diyelim polen alerjisi çıktı. Ama tabi polen alerjisi çıktı diye çocukta astım çıkacak diye bir şey de yok. Test yapılan çocuk altı yaşından büyükse, solunum fonksiyon testi yapıyoruz. Verdiğimiz ilaca bir cevabı var mı yok mu ona bakıyoruz. Bir de yeni çıkan nefesli nitrik oksit diye bir şey var. Bunu ölçüyoruz. Çocuğun astımı olup olmadığını inceliyoruz. Alerji testinin sonucuna göre hangi tedavinin verileceğini değerlendiriyoruz.


Nedir bunun tedavileri ?

En önemli tedavi korunmak. Alerjenlerden korunuyoruz. Eğer polene alerjisi varsa bahar aylarında gözlük takmasını, eve gidince üstüne değiştirip duş almasını öneriyoruz. Bir de tetikleyici faktörler var: hava kirliliği, koku, sigara... Hastanın içmesine gerek yok. Başkası içiyor ve üstüne siniyor bu da yeterli çünkü hassassınız. Hatta evde temizlik yapılırken kullanılan temizlik maddelerinin kokusuz olmasına dikkat etmek lazım. Çamaşırların bile kokusuz deterjanlarla yıkanması gerekiyor. Mesela herkes diyor ki parfüme karşı alerjim var. Aslında yok; hassasiyet var. Dokuz yıl içinde astım sıklığı %9.8 den .3 e kadar çıkmış. Bu çok ciddi bir rakam. Trafik, hava kirliliği, stres bunların nedenleri


Gıda alerjilerine ne diyorsunuz? İnek sütü alerjisi mesela?

Bu biraz saçmalık. Çünkü inek sütüne alerjisi var diyor doktor ondan sonra gidiyor keçi sütü veriyor. İnek sütü alerjisi olanların % 80’ninde keçi sütü alerjisi de vardır. Bakın yüzeysel testler yapıyorlar ve inek sütüne alerjin var diyorlar. Halbuki o testlerden sonra o çocuğa önce inek sütü ardından da inek sütüyle yapılmış mama verilmesi lazım. O zaman asıl anlaşılır alerjisi olup olmadığı.


Bir kişide zaman içinde değişik alerjiler gelişebilir mi?

Evet. Çünkü alerjinin ortaya çıkması genetik ve çevresel faktörlerle alakalı. Annesinde ya da babasında alerji olanların doğduğu gün alerji olma ihtimali % 30 ile %50’dir. Her ikisinde de varsa bu oran %80’dir, geri kalan çevresel faktörler. Vücudunuz buna hazır olmalı yani siz vücuduna iyi bakmalısınız. Mesela bağışıklığınız güçlü olmalı. En küçük bir öksürmede doktora giderseniz o da size her seferinde antibiyotik verir. Bu da vücut bağışıklığını azaltır.


Aşırı hijyen merakı da alerjileri tetikleyebiliyor mu? Çocukları küçük yaştan itibaren mikroplarla tanıştırmak mantıklı mı yoksa her şey pahasına korumak mı lazım?

Çocuk ne kadar çok mikropla karşılaşırsa alerji olma riski o kadar azalır. Bakın İngiltere bile zengin bir ülke olmasına rağmen bağırıyor bırakın çocuklar mikroplarla karşılaşsın diye. Hasta olur diye okula yollamak istemeyenler var. Bundan kötü bir şey yok. Orada da çocuk mikroplarla tanışacak. Aksi halde bağışıklık geliştiremez.


Astım Öksürüğüne Bal İyi Gelmez

Arada duyarsınız; çocuğun astımı vardı bıldırcın yumurtası verdim, mağaraya gittik düzeldi diye. Halbuki onlar astım değil sadece hassasiyeti olan çocuklar bıldırcın yumurtası veriyor, zaten düzelecek olan çocuk düzelince de yumurta yüzünden oldu sanılıyor. Mesela bal verir bazıları. Halbuki bal iyi gelmez tam tersine içinde polen olduğu için özellikle polene alerjisi olanları tetikler.


Tetikleyicilerden Uzak Durmak

Sütten başka en çok duyulan gıda alerjisi yumurta, buğday, soya, fıstık, fındık, balıktır. Çocuklara beş yaşına kadar alerji testi yapılmaz diye bir söylenti var o da tamamen yalan. Eğer çok gerekliyse çocuğun ikinci ayından itibaren alerji testi yapılabilir. Alerjik hastalıklar her zaman tedaviye cevap verir ama tetikleyicilerinden uzak durmak gerekir. Evde sigara içilmeyecek, içerse bile sigara içme kıyafeti olacak içtikten sonrada ağzını yüzünü yıkayacak. Evde kullanılan temizlik ürünleri kokusuz tercih edilecek. Astımı olan çocuğun anne-babasının da parfümü az sıkmaları gerekiyor.


Çevresel faktörler astımının yaygınlaşmasında en büyük etken. Beslenmeye de çok fazla dikkat etmiyoruz. Fast food yiyecekler ve fazla kilolar da astımın bir tetikleyicisidir.


Doğru Tanı ve Tedavi

Türkiye’ deki tek sorun tanı konmasında. Eğer bir çocuk astım değilse ve tedavi uygulanırsa siz ona gereksiz yere ilaç vermiş oluyorsunuz. Yapılması gereken bir alerji ve astım uzmanının teşhis koyması, ardından çocuk doktorunun tedaviyi takip etmesidir. Alerji doktoruna yılda bir kez gitmesi yeterli. Bakın bazı doktorlar küçük çocuklara bile çok fazla ilaç mesela; nefes açıcı, kortizonlu ilaç, antibiyotik veriyorlar. Bizim amacımız bu tedaviyi mümkün olduğunca az ilaçla, az antibiyotikle bitirmek.


Aşırı alerjisi olanlara üç yıl süren aşı tedavisi uyguluyoruz. Bu sayede vücudun maddeye karşı reaksiyon vermesini engelliyoruz. Bunu sinir olduğunuz birini görünce verdiğiniz tepkiye benzer. Vücudunuz gerilir mesela hoşlanmadığınız birini görünce. Bu da ona benzer. Tedavi sırasında önce o kişiyi gösteriyoruz size sonra biraz daha yakınlaştırıyoruz sonra gelip merhaba diyor size sonra da bir bakmışsınız arkadaş olmuşsunuz. Yani tedavinin üç yıl sürmesinin nedeni alıştırma sürecinden dolayıdır.


Röportaj: Damla Çeliktaban



Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.