Programımı 3-4 Mayıs’ta İstanbul’da olacak şekilde yaptım. Ne de olsa moda dünyasının dev isimlerinden François Girbaud İstanbul Moda Hazır Giyim Konferansı için geliyor. Benim için denimin gerçek kralı o. Girbaud’yu tanımayanlara tanıtalım: Bugün giydiğimiz yıkamalı jean’leri 60’lı yıllarda keşfedip şekilden şekile sokan, yepyeni bir yorum katan, belki de jean’i sevmemizi sağlayan moda tasarımcısı. Marithé ve François Girbaud, modaya yeni yaklaşım getiren ikili. Yeni endüstriyel yöntemler, bedenin hareketiyle uyum içinde teknikler icat ederek kotu yeniden tasarladılar. Böyle önemli bir ismi dinlemek büyük heyecan. İstanbul’a gelmeden soruları tüm samimiyetiyle cevaplayan Girbaud’nun vizyonuna siz de hayran olacaksınız.




Denimin kralı olarak tanınıyorsunuz. Sektörü geçmişten günümüze nasıl değerlendiriyorsunuz?


Denim sektörü çok eski bir sektör. Şu an kullanılan teknikler, ilk tasarlandığı zamanlardan çok farklı. Sektörün tanınmasında önemli bir isim olsam da hiçbir zaman kralı olduğumu söylemem. Yıllardır denimi tekrar keşfediyoruz, yeni teknikler ve farklı kalıp ve çizgiler peşindeyiz. Hâlâ materyalleri farklı bir şekilde yorumlayabileceğimizi görmek çok etkileyici. Sadece cep detaylarını ya da gölgeleri, tonları değiştirmekle yetinmeyip yeni yollar ve yöntemler kullanmayı seviyoruz. Jean’i Amerikalıların düşündüğü gibi 200 yıl öncesindeki haliyle düşünmeyi sevmiyorum. “Neden jean sektöründe her şey aynı olmak zorunda” diye sormak geliyor içimden. Biz yeni ve canlı şeyler keşfetmenin peşindeyiz. Örneğin yeni bir paça boyunu keşfettik, ismi ankle signage. Şimdi tüm moda dergilerinde görebiliyoruz bu boyu. Savaşımız denim endüstrisindeki klasik kalıpları yıkmak, bazı alışkanlıkları, fikirleri temizlemek ve değiştirmek.




Neredeyse 45-46 yıldır moda sektöründesiniz, maceranız nasıl başladı?


Bu işe Paris’te başladım, ilk mağazamı da Paris’te açtım. Denim dünyasındaki boşlukları gördüm. İnsanların özellikle jean’inden ne beklediğini anlamaya çalıştım. Hâlâ da gönüllerin tezgâhtarıyım. Marithé’yle tanıştığımızda ikimiz de tasarımcı olduğumuzun farkında değildik ama bir şeyler yaratmaya başladık. Sonra da ilk mağazamızı açtık.




Denim sektöründeki en farklı pazarlar hangileri?


80’lerin başından beri tabii ki en farklı pazar Amerika’ydı. Ancak Levis, Lee, Wrangler dışında alternatifleri yoktu. Bizim için bu büyük bir fırsattı ve pazarda büyük başarı sağladık. Eskiden Japon tüketiciler, ürün bazında daha yenilikçi ama ürüne odaklı ve bilinçliydi. Şimdilerde de Çin fırsatlar ülkesi diyebilirim.




Trendleri umursamıyorsunuz peki markanızı nasıl konumlandırıyorsunuz?


Marithe+François Girbaud sürekli gelişim sürecinde olan bir marka. Eğer sezonun ritmine ayak uydurmaya çalışırsak, bu sadece sektördeki değişmeyen alışkanlıklara cevap vermek olur. Wattwash™ işlemini örnek vermek gerekirse, her yıl yeni uygulamalar üretiyoruz, yaratıcılığımızın sınırı yok.




Neden diğer markalar ve tasarımcılar doğa konusunda hassas davranmıyor?


Çünkü onlar yenilikçi değil. Dünya gelişiyor ve değişiyor, bilinçlenmek çok önemli.




60’lı yıllarda jean’leri siz tasarladınız, harem pantolon, lazer kesim gibi birçok modelde imzanız var. Hangi buluşunuz favoriniz?


Tasarladığımız cepler artık imzamız haline geldi birçok marka arka ceplere yönelirken, kimliğimiz haline gelen ön ceplerle farkımızı ortaya koyduk.




Markanızı nasıl tanımlarsınız?


Yaratıcı, teknolojik ve sanatkârız. Markamızı doğru ve akıllı materyallerin inşaatı olarak nitelendiriyoruz. Fit, form ve fonksiyon işimizin sürecini tanımlıyor. El emeğinin teknolojiden önce geldiğini asla unutmuyoruz. Giysiler hayata olan aşkla tasarlanır benim mottom bu.




Hâlâ yenilik peşindesiniz, kreatif tarafınız çok kuvvetli, yanılıyor muyum?


Haklısınız. Bu yüzden de tecrübelerimizi paylaşmak ve örnek olmak adına farklı sempozyumlara davet ediliyorum.




Denimden çocuk bezi bile yaptınız....


Evet yaptım, mesaj içerikliydi aslında. Dünyayı değiştirmek için geldik ancak hatalar yaptık. Havayı kirlettik, gelecek nesillere kötü bir dünya bırakıyoruz. Çocukluğumuza dönüp bu döngüyü tekrar doğru şekilde başlatmak isterdik.




Fransızlar jean sektörünün değerinin farkındalar mı?


Japonlar, İtalyanlar ve Amerikalılar kadar değil.




Sizce günümüz modasında jean’ler tek düze ve sıkıcı mı?


Jean, artık parfüm gibi olmalı. Herkes kendine özel jean arayışına girdi bile.




Sektörde neleri sorgulamak gerekir?


Fikir ve yenilik açısından sektörde büyük boşluklar var. Sürdürülebilirlik konusu gündemde olmalı. Dünyada denim sektöründe çalışan 2 milyon kişi jean üretebilmek için sağlığını riske atıyor. Çalışma koşullarını değiştirmek bizim sorumluluğumuz.




‘Hayatımızdan esinleniyoruz’


Koleksiyon tasarım sürecinde nelerden esinleniyorsunuz?


Hayatlarımızdan ve o sırada yaşadığımız şeylerden esinleniyoruz.




Marithé + François Girbaud’nun müşterisi kimdir?


Farklı jenerasyonlar tarafından takip ediliyoruz, bazıları markamızla beraber büyüdü. The Marithé+François Girbaud müşterileri sadık ve onlar da bu ekibin parçası. Birçok kişi endüstriye kazandırdıklarımızdan esinleniyor. İnsanlar markamızı keşfediyor ve eşsiz olduğunu fark edip hayatlarına adapte edebiliyor. Hedef kitlemiz çok geniş ancak kişisel zevklere de hitap edebiliyoruz.




Girbaud dünyasını kısaca nasıl özetlersiniz?


Gelip geçici trendlere takılıp kalmayan, bilinçli tüketiciler için zamansız giysiler. Yarın için yeniyi keşfetmeye hâlâ zamanımız var. Bu cümle Girbaud dünyasını yansıtıyor.




İstanbul’a ilk gelişiniz değil bildiğim kadarıyla. Hatta bir mağazanız vardı...


Yıllar önce İstanbul’da bir mağazamız vardı. Üretim sürecinde sık sık İstanbul’a geliyordum. Şehrin dokusunu çok seviyorum. Türkiye denim kumaşı üreten markalar ve endüstrisi açısından çok önemli bir ülke haline geldi.





Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.