Dev bir kalabalığın içinde beyaz ya da yeşil formalı doktorlar görüyorsunuz. Ellerinde spreylerle oradan oraya koşturuyorlar, yolun kenarına kurulmuş revirlerde yaralıları tedavi ediyorlar. Biber gazları yağmur gibi yağarken onlar ortada oradan oraya koşuyorlar. Biri yaralanıyor ve en az yirmi kişi “doktor” diye bağırmaya başlıyor. Nefes darlıkları, yaralanmalar, kırıklar ne ararsanız revirlerin içinde…

Ateş düştüğü yeri yakar derler. Benim ki de o hesap. Biber gazına her maruz kaldığımda birileri gözüme spreyle müdahale etti. Peki kimdi bunlar? Bir anda hastanelerden meydanlara inip insanlara Hızır gibi yetiştiler. Biber gazıyla ilk kez karşı karşıya gelen insanların çaresizliğini düşünün. Ne olduğunu anlamadığınız bir şeye maruz kalıyorsunuz. Sokaktaki insanlar da en az sizin kadar bilgisiz bu konuda. Sonra doktorlar geliyor. Derin bir rahatlama hissi herkeste…

Ne oldu da bir araya gelip meydanlara indiler diye soruyorum doktor bir yakınıma. Kendi aralarında organize olup Twitter ve Facebook’taki direktiflerle yönlendirilmişler. Hastanelerde buluşup oradan meydanlar inmişler. Halka yardım ettikten sonra gece nöbetlerine devam…

Biber gazına neden mide ilacı iyi geliyor diye sordum. İlk duyduğumda şaşırdım çünkü ben de. Biber gazı asit ve mide ilacı (Talcid, Rennie) anti asit… Limondan daha çok işe yaramasının nedeni bu. Aside anti asitle karşılık vermek…

Twitter aracılığıyla grupların yeri değiştikçe peşlerinden giden doktorlar, insanlar kendilerine daha rahat ulaşsın diye telefon numaralarını dağıttılar. Halkın el ele olduğu bu noktada çoğu devlet kurumunda çalışan doktorlar kendi canlarını tehlikeye atarak can kurtarma peşindeydi. Bu sadece bir seçim…

Hazırlayan: Pınar Aksu