Tüm bu mücadele günlerdir devam ederken, o kaosun, direnişin içerisinde Gezi Parkı’nda Demet Evgar ile birlikte “Gezim Çocuk Atölyesi” çadırı da yerini aldı.


Bu kez onlarca soruyla değil, herkesin bildiği tek bir soruyla, her kesimden çocuğun bir araya gelerek resim yaptığı bu masumane atölyeyi ve Gezi Parkı’nı Demet Evgar ile konuştuk…


Burası Gezim Çocuk Atölyesi. Buranın kurulmasının tek bir cümlesi var aslında. Burada çocuk var, bu parkta çocuk var. Direnişin zannediyorum üçüncü günüydü, burada öyle bir insan kitlesi vardı ki; bir örgütün, bir partinin yapabileceği bir şey değildi oradaki kalabalık. Herkes kendi canını, canından çok sevdiği çocuklarının elinden tutarak, karnındaki çocuğuyla gelmişti. Burada öyle bir kalabalık var aslında. Ama bir şekilde tabiî ki provoke ediliyor. Gösterilmek istenen şey gösteriliyor. Çünkü o taraftan da bir korku var zannediyorum.


Biz buradaki insanlar, birlikte yaşamaktan çok memnunuz zaten. Bu ülke yıllardır bölüne bölüne birbirine hasret kaldı. Ama ne kadar çok çeşit, ne kadar çok farklılık olursa o kadar özgür olacağımızı biz biliyoruz. Herkes birbirine şefkatini büyük bir açlıkla sergiliyor burada. Görüyorsunuz işte, eline bir kere bile boya kalemi almamış sokak çocukları burada resim yapıyorlar. Belki de hiçbir araya gelemeyecek, kolejde okuyan başka bir çocukla burada yan yana resim yapıyorlar ve gerçekten onların saf, önyargısız cümlelerini okuyorsunuz, resimlerini görüyorsunuz yaptıkları şeylerde. Ben onları baz alıyorum. Çünkü bizimle iletişim kurulamadığı için, zaten muhatap alınamadığı için bütün bu kaoslar yaşanıyor. Ama çocukları da bu arada unutmamak lazım. Çünkü nasıl şu anda apolitik diye nitelendirilen gençlik Türkiye’ye ışık tutuyorsa, bu konumda da çocukların bu gençlere de ışık tutacağına inanıyorum.


Ellemeyin yani bizi. Buraya bir şey yapacak olursanız, bu parkta çocuk var. Biz, bizim nesil, apolitik gençlik olarak nitelendirildik. Ama apolitik olmak demek, politikadan anlamamak demek değildi. Biz kendimizi özgürce ifade edebileceğimiz bir platform bulamadığımız için sessiz kalıyorduk ama o gün o masum ve hakkıyla burada o eylemi başlatan insanlara o sıkılan gazla insanların önündeki korku bulutu kalktı.


Tabii iş ki, bunu medyadan da herkese duyurabilmek. Orada tabii ki çok büyük bir örgüt var. Örgütle karşı karşıyayız. Çünkü biz bir örgüt değiliz. Biz bir parti değiliz. Ama vicdan ve sağduyu olması gereken noktaya getirecektir. Biz birlikte yaşamaktan çok memnunuz. Dini, dili, ırkı, başörtülüsü, başörtüsüzü ne olursa olsun. O yüzden Türkiye diğer ülkelerden farklı.


Röportaj: İmge Balık


Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.