Doksan doğumluların merkezinde olduğu Gezi Parkı eylemlerinin, demokrasi ve sosyal hayatımızda neleri değiştirdiğini günlerdir tartışıyoruz. 1 Haziran’dan beri atılan tweet’ler, Facebook’ta paylaşılanlar, 1 gün öncesine göre çok farklı. Yaklaşık 20 gündür kimse sosyal medyada keyif fotoğraflarını paylaşmıyor. Zira paylaşanlara “Şimdi doğru zaman mı?” der gibi bakılıyor. Haziranın son geldi, doğru dürüst tatilden bahsedilmiyor. Herkes kendini bir şekilde olan bitenle ilgili, sorumlu hissediyor. Ancak bunlar sokaktaki insanın sadece kendini ilgilendiren serzenişleri. Ya geniş kitlelere seslenen,milyonların takip ettiği şöhretler? Gezi olayları, belki en büyük değişiklikleri onların hayatında yaptı. Adeta magazinin tabiatı değişti. Bu arada pek çok konser iptal edildi. Dizi çekimleri ertelendi. Albüm ve kitap tanıtımları yapılmadı. Bir de direnişe destek vererek ya da vermeyerek aldıkları tepkiler, ayrıştıkları durumlar var.


Ünlülere iyi bir duruş da gerek

Gezi Parkı’na gidildi, tweet’ler atıldı ama ünlülerin hayatındaki değişiklikler bunlarla bitmedi. Bodrum ve Çeşme sahillerine inen ünlülerin sayısı azaldı. Ya da magazin sayfalarında görünmeyecek kadar iyi saklanıyorlar! Bebek’te balıkçıdan çıkanları göremez olduk. Tepkiden çekinen bazı ünlülerse eğlenceyi tekne kiralayıp açıklara taşımaya başladı. Bu da en çok tekne kiralayanların işine geldi. Gecelik tekne fiyatları 2 bin liradan 5 bin liralara kadar çıktı. Peki bu duruma yıllardır onları gözlemleyen magazin gazetecileri ne diyor?


Bu gibi olağandışı durumlara pek alışık olmayan bazı starların ‘ne yapacağını bilememe’ evresi yaşadığını belirten Hafta Sonu Dergisi’nin yayın yönetmeni Vecihe Sözeri, Bu atlatılınca kimi tepkisini dile getirdi, kimi ‘geleneksel’ star olma kurallarına uydu” diyor. Sözeri, susmayı tercih eden çekimserlerin bir noktanın farkında olmadığını da savunuyor: “Sokaklar gençleşti ve değişti, alaturka söylemler ve refleksler eskide kaldı.” HT Magazin yazarı Oben Budak ise “Ünlü insanlara bir sorumluluk yüklemeye kimsenin hakkı yok ama insanların sevdikleri kişilerden tavır beklemeleri kadar da doğal bir durum yok” görüşünde. “Her birey gibi çevre, insan hakları, özgürlükler gibi evrensel konularda ünlü isimlerden tavır beklentisi normal, tüm dünyada bu iş böyle yürüyor” diyor. Taraf olmak zorunda değiller ama artık onların da söyleyecek bir sözü olmalı.


Budak da Sözeri gibi magazin dünyasında bir dönemin kapandığını ifade ediyor: “İki korkunç dansçıyla muhteşem şov yaptığını zannedenler artık kaybeder. Yeni nesil, bu numaralarla karşısına çıkan isimleri veto eder.” Ünlülerin işinin gittikçe zorlaştığını dinlemeye devam ediyoruz magazincilerimizden... Oben Budak, “Eskiden sadece iyi şarkı yapmak yeterliydi, sonra iyi görünmek de star olmanın kurallarına eklendi, iyi şovları iyi klipler takip etti. Artık iyi de bir duruşunun olması gerekiyor” diyor.


Sözeri’ye göre ünlülerin bundan sonra hayatta kalmaları için tek kural şeffaflık. “Sokaklar artık kendisi gibi bir duruşu, söyleyecek sözü olan sessiz sakin, bir köşede beklemeyen oyuncu-şarkıcı istiyor” diyor Sözeri.


HT Magazin yazarlarından Esin Övet de Sözeri’ye katılıyor: “Artık bir devir kapanıyor. Yeni nesil samimiyetsiz sanatçıyı istemiyor.” Artık birçok kişinin konserleri boş geçtiğini hatırlatan Övet, konsere çıkmanın her yiğidin harcı olmadığı görüşünde. “Artık gerçekten hak eden kazanıyor. Bizim büyüttüğümüz balon şöhretlerin dönemi kapanıyor.” Ve Övet ekliyor: “Yeni neslin ruhunu taşıyan kazanır.”


Bergüzar Korel’den Tarkan’a



Gezi eylemlerinin ilk günlerinde Okan Bayülgen’i parkta gördük, ardından polis müdahalesiyle birlikte hafta sonu Taksim’de toplanan kalabalığın arasında Halit Ergenç ve eşi Bergüzar Korel, Ozan Güven, Şebnem Dönmez, Rıza Kocaoğlu ve daha pek çok isim vardı.


Takip eden günlerde park ünlülerin de akınına uğradı. Eskiden beri Doğa Derneği’yle çalışan Megastar Tarkan ağaçlar için başlayan eyleme ilgisiz kalsa olmazdı.Meltem Cumbul, Selma Ergeç, Cansu Dere, Demet Evgar, Gonca Vuslateri, Deniz Çakır ve daha niceleri... Ancak gelmeyip dışarıdan destek verenler de oldu. Kenan Doğulu, Star TV’deki Miss Turkey yarışmasında “#Gezi parkı” yazılı siyah tişörtle sahneye çıktı. Cem Yılmaz, Sezen Aksu, Ata Demirer tweet’ler attı... Liste böyle uzayıp gider.


"Siyasi değil kültürel politikleşme"



Ve tüm bunlar şöhretlerin hanesine, hangi taraftan bakıldığına göre kamuoyunda artı ya da eksi puan olarak yazıldı. Milyonların gözünü diktiği bazı isimlerse olayların başından beri sesini çıkarmayınca tepkilerden nasibini aldı. Uzun sözün kısası, yavaş yavaş fark ediliyor ki artık Türkiye’de şöhretli biri olmak için ülkede olan bitene gözünü kapatmamak; menfi ya da müspet düşüncelerini ifade etmek için daha donanımlı ve hazırlıklı olma gerekiyor.


Sanatçıların tavrını “Yaşam biçimine yönelik saldırı üzerinden politikleşmek” olarak açıklayan ODTÜ Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Radikal Gazetesi televizyon eleştirmeni Prof. Tayfun Atay “Bu siyasi temelde değil, kültürel temelde bir politikleşme” diyor. Atay, Gezi olaylarının yeni kuşak ünlüler üzerinde yazılı kültürden kopmama konusunda bir artısının olabileceğini düşünüyor. Siyaseti günlük hayatın iliklerine kadar sokan olaylardan sonra, ünlü olmanın asıl zorluğu tam bu noktada başlıyor. Susmak mı zor, tweet atmak mı? Meydanda olmak mı zor evde oturmak, eğlenmek, hayatına eskiden olduğu gibi devam etmek mi? Artık ünlülerin daha çok çalışması gerekiyor...


Haber: Aysun Öz

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.