Türkiye’deki yüzde 10’luk diyabet oranı önlem alınmazsa hastalığın daha da artacağının sinyallerini veriyor. Bu; sağlıksız nesiller, böbrek ve kalp damar hastalıklarından erken ölümler kısaca teslimiyet ve yenilgi demek.


Ülkemizde 40 yaşından genç olanların yüzde 5’i, orta yaşlıların yüzde 17’si ve yaşlıların yüzde 30’undan fazlası hayatlarına diyabet hastası olarak devam ediyor. Sadece sağlığı değil ekonomiyi de etkileyen bu soruna çare bulmak için durmaksızın çalışılırken hastalığın iyi bir yönü olduğunu da hatırlatmadan geçmeyelim: Diyabet doğru merkez, doğru tedavi ve akıllı hasta ile uzun ve sağlıklı bir ömürden çalmıyor...


Diyabet, dünya genelinde bulaşıcı olmayan hastalıklar arasında en yaygın olanlardan biri olarak gösteriliyor. Bu hastalığın gelişmekte olan ve hızla endüstrileşen toplumlarda salgın boyutlarına ulaştığı biliniyor. İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlhan Satman “WHO (Dünya Sağlık Örgütü) ve Uluslararası Diyabet Federasyonu önceleri diyabet istatistiklerini 3-4 yılda bir yayınlarken, hızla artarak ciddileşen diyabet vakaları nedeniyle araştırmalarını artık her yıl yenilemek zorunda kalıyorlar” diyor. 2012 istatistiklerine göre dünyadaki 371milyon diyabet hasta sayısının, 2030 yılında 552milyona ulaşacağı tahmin ediliyor. Ülkemizde geçen yıl yapılan araştırmaların sonucu ise Türkiye’de 7milyon kişinin diyabet hastası olduğunu ortaya koyuyor.


Yarısı hastalığı bilmiyor

  • Her 3 saniyede bir kişi diyabet hastası oluyor.

  • Her 10 saniyede bir kişi diyabete bağlı nedenlerle hayatını kaybediyor.

  • Her 20 saniyede bir kişide diyabete bağlı felç ya da böbrek yetmezliği görülüyor.

  • Her 30 saniyede bir kişinin diyabet nedeniyle ayağı kesiliyor.

  • Diyabet hastalarının kalp-damar hastalığına yakalanma riskinin, diyabeti olmayanlara göre 4 kat daha yüksek olduğu belirtiliyor.

Diyabet hastalarının en az yarısı kalp damar hastalıklarına bağlı nedenlerle kaybediliyor.


Gelişmiş toplumlardaki hastaların 1/3’ü, gelişmekte olan toplumlardaki hastaların ise yarısı diyabet hastası olduğunu bilmeden yaşıyor.



Risk altında olanlar bunlara dikkat etsin

  • Obez veya fazla kilolu iseniz, 40 yaşından itibaren 3 yılda bir diyabet taraması yaptırın.

  • Obezite ve fazla kiloların yanında başka risk faktörleri de taşıyorsanız bu taramaları daha erkene çekin.

  • Diyabet belirtilerini bilin ve şüpheli bir durumda derhal hekiminize başvurun.

  • Sağlıklı beslenmeye özen gösterin, düzenli fiziksel aktivite programı uygulayın ve fazla kilonuz varsa uzman kontrolünde zayıflayın.

4 çeşidi var

Diyabet; pankreasın yeteri kadar ensülin üretememesi ya da ürettiği ensülini etkin şekilde kullanamaması sonucunda ortaya çıkan ve ömür boyu süren kronik bir metabolizma hastalığı olarak tanımlanıyor. Ensülin, vücutta kan şekerini düzenleyen hormon olarak görev yapıyor. Diyabet tedavisinin etkili şekilde yapılamaması ile kan şekerinin yükselmesi sonucu, “Hiperglisemi” oluşuyor. Bu; uzun vadede damar ve sinir sistemine etki yaparak birçok sistemde hasar oluşturuyor. Diyabetin tip 1, tip 2, gestasyonel ve özel durumlarda görülen nadir diyabet tipleri olmak üzere başlıca dört çeşidi bulunuyor.


1- Tip 1 Diyabet:

Ensüline bağımlı diyabet veya çocukluk çağı diyabeti olarak adlandırılan bu diyabet tipinde; bağışıklık sistemi bozukluğu nedeniyle pankreasta ensülin sentezi yapılamıyor. Bu hastalarda ensülin eksikliğini gidermek amacıyla ensülin enjeksiyonları yapılması gerekiyor. En çok 15 yaşından küçük çocuklarda, ergenlik çağında ve ilk gençlik yıllarında görülüyor. Son 20 yılda seyrek de olsa yetişkin yaşlarda ortaya çıkan vakaların oluşumunda artış gözleniyor. Bu hastaların genellikle normal kiloda veya zayıf olmaları dikkat çekiyor.


2- Tip 2 Diyabet:

Ensüline bağımlı olmayan diyabet veya yetişkin diyabeti olarak adlandırılabilen bu diyabet tipi, pankreas tarafından salgılanan ensülinin yağ dokusu, karaciğer veya kas hücrelerinde etkisini yeteri kadar gösterememesi sonucu oluşuyor. Tip 2 diyabetin dünya genelinde en sık görülen diyabet türü olduğu belirtiliyor. Diyabet vakalarının yüzde 90’ından fazlasını tip 2 diyabet oluşturuyor. Bu tip diyabet; kilo fazlalığı ve hareketsizlik nedeniyle ortaya çıkan ensülin direncinden kaynaklanıyor. Tip 2 diyabet, genellikle 40 yaşından sonra görülüyor ve görülme sıklığı yaşlanma ile giderek artıyor. Son 20 yıldan beri çocuk ve ergenlerde de görülmeye başlaması dikkat çekiyor. Hastaların genellikle fazla kilolu veya şişman (obez) olduğu görülüyor.


3- Gestasyonel Diyabet (Gebelik Diyabeti):

Gebelik sırasında ortaya çıkan ve doğumdan sonra genellikle kaybolan geçici diyabete gebelik diyabeti deniyor. Genelde gebeliğin 24-28. haftalarında yapılan taramalarda farkına varılıyor. Nadiren hasta tip 2 diyabete benzer belirtilerle başvurabiliyor. Bu tip diyabetin en önemli özellikleri arasında, bir sonraki doğumda tekrarlama riskinin yüksek olması ve bu kadınların ileri yaşlarda kalıcı tip 2 diyabete yakalanma olasılıklarında artış olması gösteriliyor.

4- Özel durumlarda görülen nadir diyabet tipleri:

Bunların çoğu, ensülinin hücre düzeyinde etkilerini göstermesinden sorumlu olan farklı genlerden bir tanesinde ortaya çıkan bozukluktan (tek gen defekti) kaynaklanan ailevi diyabet formları olarak görülüyor. Özellikleri tip 2 diyabete benzese de çok genç yaşlarda ortaya çıkıyor ve kısaca “MODY” olarak adlandırılıyor. Ayrıca pankreasın iltihabi ve tümöral hastalıkları, vücudumuzun pankreas dışındaki diğer endokrin bezlerinden fazla hormon salgısına neden olan hastalıklar, doğuştan ensülin direnci oluşturan durumlar, kimi enfeksiyonlar veya bazı ilaçları kullanan kişiler ile bazı kalıtsal hastalıklara eşlik eden diyabet formları da bu grupta yer alıyor.


%60 azaltmanın yolları

  • Dengeli ve düzenli beslenmek
  • Daha çok egzersiz yapmak
  • Fazla kilolardan kurtulmak
  • Sigara, tuz gibi zararlı alışkanlıkları bırakmak diyabet riskinde yüzde 40
  • 60’a varan azalma sağlıyor.

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.