İnsanın beden sıcaklığı, biyolojik saate göre değişiyor. Gün içinde kişinin biyolojik saati hangi vücut sıcaklığını gerektiriyorsa, zamanın akışı da ona göre algılanıyor. Vücut sıcaklığı yüksek olduğunda, zaman daha ağır geçiyor. Hasta yatağında ateşler içinde yatan birine birkaç dakika bile uzun gelirken, insan serin bir kır gezisinde zamanın nasıl geçtiğinin farkına varamıyor. Tamamlayıcı Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Hüseyin Nazlıkul, bunun nedeninin, her insanda bulunan biyolojik saat olduğunu söylüyor.

Araç kullananlar dikkat: Sabah karşı görme duyusu zayıflıyor

Sabaha karşı saat 02.00 sularında, görme duyusu ve reflekslerdeki zayıflama, trafik kazalarının çoğunlukla bu saatte meydana gelmesine neden oluyor. Ayrıca vücudumuz soğuğa karşı aşırı derecede hassas olduğu için bu zaman diliminde daha fazla üşünüyor. Buna karşın derinin acıya karşı hassas olmaması dikkat çekiyor.

Sabah: Kalp krizi riski ve romatizma ağrıları

Sabah erken saatlerde kalp krizi geçirme riskinin günün diğer saatlerine oranla daha yüksek olduğu belirtiliyor. Sabah saatlerinde insanların acıya duyarlılığı daha yüksek olmasına karşın, bu duyarlılık gün ilerledikçe azalıyor. Örneğin romatizması olanlar, sabah 08.00’de uzuvlarındaki ağrıyı daha kuvvetli hissediyor. Uzmanlar, durumun sigara tiryakileri için de aynı olduğunu söylüyor. Kahvaltı sigarası, damarları her zamankinden daha çok daraltarak daha zararlı etki gösteriyor. Bu nedenle nikotinin insan sağlığına en fazla zarar verdiği saatin 08.00 olduğu belirtiliyor.

Saat 11.00: Vücut zinde hastalık gözden kaçar

Vücudumuzun en formda olduğu saat olarak 11.00 dikkat çekiyor. Bu saatte, kalp ve dolaşım çok zinde olduğu için, yapılan muayenelerde, kalpteki bozukluklar gözden kaçabiliyor. Dr. Hüseyin Nazlıkul, biyolojik saatimizin, vücudumuzu verimli olmaya programladığını, bu saatte zihnimizin hızlı çalıştığını ve özellikle hesap işleri ile matematik ödevlerinin hiç zorlanmadan yapılabildiğini söylüyor.

Öğle: Bakteri kaynaklı enfeksiyonda ateş

Bağışıklık sisteminin de günlük bir ritmi bulunuyor. Örneğin bakteriyel bir enfeksiyona yakalanan kişinin ateşi genellikle öğleye doğru yükseliyor. Virüse bağlı hastalıklarda ise ateşin yükselme saatinin akşam olduğu belirtiliyor.

Saat: 14.00: Acı az hissedilir, dişçiye gidin

Akupunktur, nöralterapi veya diş hekimine gitmek isteyenler için ideal saatin 14.00 olduğu belirtiliyor. Bu nedenle diş hekiminden korkan kişilerin, randevu için özellikle 14.00’ü tercih etmeleri gerekiyor. Bunun nedeninin, bu saatte acının daha az hissedilmesi, lokal anestezinin etkisinin 30 dakika sürmesi, bu sürenin sabahları 12, akşamları ise 19 dakika civarında olması olduğu belirtiliyor. Bu saatte tansiyon ve hormon düzeyi düştüğü için kişi kendisini bitkin hissediyor.

Saat 17.00: Mide kanaması zamanı, ilacınızı alın

Mide kanamalarıyla en çok saat 17.00 civarında karşılaşılıyor. Bu nedenle mide koruyucu ilaçların önceden alınması daha anlamlı bulunuyor. Mide ülseri olan hastalar için durumun kritik olduğuna dikkat çekiliyor. Öğleden sonra ile akşamın ilk saatlerinde midedeki asit miktarı giderek fazlalaşıyor. Saat 17.00’ye doğru mide kanamasından dolayı hastanelere başvuranların sayısındaki artış dikkat çekici hale geliyor. Mide asidi önleyici ilaçların etkisinin saat 16.00’da daha fazla olduğu görülüyor ve bunun sözü edilen saatte tansiyon ve dolaşımın çok iyi olmasından kaynaklandığı belirtiliyor. Dr. Hüseyin Nazlıkul, egzersiz yapmanın en doğru saatinin ise 16.00 olduğunu söylüyor.

Saat 19.00: Tansiyon ve nabız tembelleşir

Dr. Hüseyin Nazlıkul, tansiyon ve nabzın tembelleştiği saatin 19.00 olduğunu ifade ediyor ve “Tansiyonu düşüren ilaçlar konusunda dikkatli olmalısınız” diyerek sinir sistemi üzerinde etkili olan ilaçların tesir derecesinin bu saatte daha fazla olduğunu belirtiyor.

Saat 20.00: Alerji ya da astım ilacı alma zamanı

Alerji hastalarıyla, astımlıların ilaçlarını saat 20.00 civarında almaları gerekiyor. Böyle olunca ilaçların kişi üzerindeki etkisi hemen görülüyor. Antibiyotiklerin bu saatte az doz olarak alınması halinde bile etkilerinin en üst düzeyde gerçekleşmesi dikkat çekiyor.

Hazırlayan: Ceyda Erenoğlu