Kalp ve damar hastalıkları günümüzde gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde tüm ölüm nedenleri arasında ilk sırada yer alıyor. Bu hastalıklar 20’nci kalp ve damar hastalıkları günümüzde gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde tüm ölüm nedenleri arasında ilk sırada yer alıyor. Bu hastalıklar 20’nci yüzyıl başında dünyada ölümlerin yüzde 10’undan daha azından sorumluyken, 21’inci yüzyıl başında gelişmiş ülkelerde neredeyse yarısından, gelişmekte olan ülkelerde ise yüzde 25’inden sorumlu hale geldi. Anadolu Sağlık Merkezi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Ayşegül Karahan Zor’a göre dünya genelinde yapılan toplumsal araştırmalar, artan kolesterol düzeyi ile kalp-damar hastalıkları arasında yakın ilişki olduğunu gözler önüne seriyor.


İyiliği kötülüğü nereden?

Kolesterol vücudun bütün hücrelerinde bulunan yağ benzeri balmumuna benzeyen bir madde olarak tanımlanıyor. Kanımızda kolesterol bulunması normal kabul ediliyor ve bunun nedeninin vücuttaki hücrelerin fonksiyonlarını yerine getirebilmesi için kolesterole ihtiyaç duyması olduğu belirtiliyor. Kolesterol hücre zarının yapı taşlarından olmakla birlikte, bazı hormonların üretilebilmesi için de gerekli görülüyor. Kanımızda bulunan kolesterol, LDL (kötü) ve HDL (iyi) olarak ikiye ayrılıyor. LDL kanda yüksek düzeyde olduğu zaman, damarların iç yüzeylerine yapışarak damar sertliğine yol açan plaklar oluşturuyor. Bu plaklar, zaman içinde hızlı ya da yavaş şekilde büyüyor ve damarları belirgin ölçüde daraltıyor. Bu durumda damar yapılarının beslediği organların beslenmesi yeterli düzeyde olmuyor. HDL ise tersine transport yapıyor ve plak içindeki kolesterolü karaciğere taşıyor.


Sigara nedenleri arasında

Kan kolesterol düzeyinin önerilen değerlerin üzerinde olması durumu ‘kolesterol yüksekliği’ olarak adlandırılıyor. Dr. Ayşegül Karahan Zor, “Kolesterol yüksekliği nadir olarak genetik geçişli hastalıklardan kaynaklanabiliyor. Bu sorunun temel nedenleri arasında; sağlıksız beslenme, şişmanlık, fiziksel aktivite azlığı, sigara kullanımı ve bazı hormonal hastalıklar da bulunuyor” diye konuşuyor.


Menopozdan sonra yükseliyor

Türk Kardiyoloji Derneği’nin araştırmaları; Türkiye’de erişkinlerde 12 milyon kişinin kolesterol değerinin, sınır değerlerin üzerinde olduğunu gösteriyor. Yapılan çalışmalar sonucunda erkeklerin üçte birinde, kadınların ise dörtte birinde LDL (kötü kolesterol) değeri yüksek saptanıyor. Buna karşın kalp sağlığını koruyan HDL (iyi kolesterol) düzeyimizin toplum olarak düşüklüğüne dikkat çekiliyor. Dr. Zor, “Erkeklerde genellikle 50 yaşından sonra belirgin hale gelen kolesterol düzeyi, kadınlarda menopoza kadar aynı yaş grubundaki erkeklere göre düşük seyrediyor. Ancak menopozdan sonra yükselmeye başlayarak erkekleri yakalıyor” diyor.yüzyıl başında dünyada ölümlerin yüzde 10’undan daha azından sorumluyken, 21’inci yüzyıl başında gelişmiş ülkelerde neredeyse yarısından, gelişmekte olan ülkelerde ise yüzde 25’inden sorumlu hale geldi. Anadolu Sağlık Merkezi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Ayşegül Karahan Zor’a göre dünya genelinde yapılan toplumsal araştırmalar, artan kolesterol düzeyi ile kalp-damar hastalıkları arasında yakın ilişki olduğunu gözler önüne seriyor.


Hazırlayan: Ceyda Erenoğlu

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.