Birçoğumuz tarafından içinde D vitamini olan besinler merak edilse ve D vitamini eksikliğini önlemek için damla veya ampul kullanımı akla gelse de vücudun D vitamini ihtiyacını karşılayan en iyi kaynak güneştir. Cilt, güneş ışınlarını sentezleyerek D vitaminine dönüştürür. Bu da D vitaminin faydalarını vücuda kazandırmanın en iyi yoludur. D vitamini eksikliğinde görülen belirtiler halsizlik, kemik ağrısı, saç dökülmesi gibi farklı çeşitlilikte olabilirken D vitamini eksikliği osteoporoz (kemik erimesi) ve çocuklarda raşitizm gibi rahatsızlıklara yol açabilir, D vitamini fazlalığı da kanda kalsiyum birikmesi ve buna bağlı hastalıklara sebep olabilir. Hem bağışıklık hem de diğer fonksiyonlar için bu kadar önemli olan D vitaminin ne işe yaradığı konusuna gelin birlikte bakalım.


D vitamini eksikliği belirtileri nelerdir?

D vitamini eksikliği çocuklarda raşitizme, ileri yaşlarda osteoporoza yani kemik erimesine sebep olur. D vitamini eksikliğinde olduğu kadar D vitamini fazlalığında da birtakım rahatsızlıklar ortaya çıkabilir. D vitamini fazla alındığında kanda kalsiyum birikmesi olur. Böbrek taşları, kalp ve böbrek yetmezliği fazla D vitamini alınması sonucu beliren hastalıklardandır. D vitamini içeren yiyeceklerin aşağı yukarı 100 gramı günlük D vitamini ihtiyacının yüzde 10'unu karşılar. D vitamini ihtiyacını sadece yiyeceklerden karşılamaya çalışmak bu yiyecekler yağ içerdiğinden kolesterolü yükseltebilir.


D vitamini eksikliği belirtileri depresyon, kemik ağrısı, sık sık soğuk algınlığına yakalanma ve halsizlik gibi şekillerde ortaya çıkabilir.

D vitamini fazlalığı belirtileri ise aşırı D vitamini alımında, vücut ağırlığında istemsiz ve hızlı kayıplar, yorgunluk, yer ve zaman algısında bozukluk, kusma veya kabızlık gibi sorunlar şeklinde kendini gösterebilir.



D vitamini içeren besinler

İçinde D vitamini olan besinleri merak edenler için işte D vitamini içeren yiyecekler:

  • Süt, ayran, kefir, peynir ve yoğurt

  • Tereyağı

  • Ton balığı

  • Somon

  • Uskumru

  • İstridye

  • Karaciğer

  • Yumurta sarısı

  • Tatlı patates

  • Balık yağı

  • Mantar

  • Maydanoz

  • Yonca

  • Isırganotu

  • Yulaf

Unutmayın! D vitamini eksikliğinden kaynaklanan hastalıklar konusunda tedbirli davranmak için D vitamini içeren gıdaları tüketirken bireylerin kendi özel sağlık durumlarını da göz önünde bulundurmaları önemlidir.




D vitamini hakkında her şey!

Gıda, beslenme ve sağlık alanındaki en güncel, bilimsel bilgiyi basit ve anlaşılır dilde topluma ulaştıran Sabri Ülker Vakfı, D vitaminiyle ilgili merak edilenleri ele alıyor. Faydaları, fazlalığı, eksikliği ve diğer tüm bilgiler…


D vitamini nedir?

D vitamini, fosforla birlikte kalsiyumun emiliminde ve kemiklerde depolanmasında görev alır. Aynı zamanda kandaki kalsiyum ve dolaylı olarak da fosfor düzeyini de kontrol eder. Kalsiyum yetersizliği ve/veya kalsiyum fosfor oranındaki dengesizlik, çocuklarda raşitizm, yetişkinlerde ise kemik erimesi gibi sorunlara yol açabilir. D vitamini kemik sağlığının yanı sıra kas işlevleri ve denge için de gereklidir. Kemikleri güçlendirmek ve kandaki D vitamini düzeyini normal aralıklarda tutmak, özellikle yaşlılarda görülen, düşme kaynaklı kemik kırıklarını yüzde 20-30 oranında azaltabilmektedir. D vitamini’nin yaşlılarda, bilişsel işlev kaybı, MS hastalığı (multiple skleroz), romatizmal eklem iltihabı, şeker hastalığı (diyabet) ve bazı kanser türlerine karşı da (meme kanseri, kolon kanseri ve prostat kanseri gibi) koruyucu olabileceği belirtilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü, çocuklar, gebeler ve emzikliler yani emziren anneler ile 50 yaş altı yetişkinler için günlük 5 µg (≥ 200 Uluslararası birim (IU), 51-65 yaş arası bireyler için 10 µg (≥ 200 Uluslararası birim (IU) ve 65 yaş üstü bireyler için 15 µg (600 IU) D vitamini alımını önermektedir.


D vitamini kaynakları nelerdir?

D vitamininin temel kaynağı güneştir ve ultraviyole B (UV-B, 280-315 nm) ışınlarının cilde temas etmesi ve bu sayede ciltte oluşan bazı metabolik süreçlerin sonunda üretilmektedir. Bu nedenle, Dünya Sağlık Örgütü, her gün, yüz ve kollar açık olarak, yanık oluşmayacak şekilde, güneşin geliş açısına da bağlı olarak yaklaşık 20-30 dakika güneşlenerek yeterli D vitamini üretilebileceğine dikkat çekmektedir. Örneğin vardiyalı çalışanlar gibi gün ışığından yararlanamayan kişiler ile evden pek fazla dışarıya çıkamayan yaşlılar D vitamini yetersizliği açısından risk taşıyabiliyor. Güneş ışınlarının arttığı bahar ve yaz aylarından itibaren kullanılan güneş koruyucu kremlerin D vitamini yapımını nasıl etkilediği ise tartışılıyor.


Balık karaciğeri, balık yağı, yağlı balıklar ve yumurta sarısı D vitamini kaynakları arasında gösterilse de, D vitamini açısından zenginleştirilmemiş besinlerin D vitamini içeriğinin oldukça düşük olduğu unutulmamalıdır. Türkiye’de ise D vitamini açısından bir iki besin haricinde bir zenginleştirme söz konusu değildir. Günlük D vitamini gereksinimini yalnızca besinler ile sağlamak mümkün değildir. Dolayısıyla güneş ışınlarından yeterli ölçüde yararlanamayan ve/veya kronik böbrek hastalığı gibi bazı özel sorunları olan birey ve hastalar D vitamini yetersizliği açısından önemli risk altında olabilirler. Bu durumda olduğunu düşünen birey ve yukarıda belirtilen hastaların mutlaka hekimlerine başvurmaları önerilmektedir.


D vitamini eksikliği nelere sebebiyet verir?

Dünya Sağlık Örgütü toplumsal düzeyde D vitamini yetersizliği sorunuyla karşı karşıya olan toplumların D vitamini desteklerini kullanma ve/veya toplumda yaygın olarak tüketilen uygun besinleri D vitaminiyle zorunlu zenginleştirme plan ve politikaları konusunda değerlendirme çağrısı yapmaktadır. Güneş ışınlarından yeterli ölçüde yararlanamayan Birleşik Krallık, İskandinav ülkeleri ve Kanada gibi ülkelerde, D vitamini ile zenginleştirilme uygulamaları yaygın biçimde başarıyla uygulanmaktadır. Örneğin; Kanada’da tüm içme sütleri D vitamini ile zenginleştirilmektedir. Günlük toplam D vitamini alımı için belirlenen üst düzey aşılmamalıdır. Aşırı D vitamini alımı, vücut ağırlığında istemsiz ve hızlı kayıplar, yorgunluk, yer ve zaman algısında bozukluk, kusma veya kabızlık gibi sorunlara yol açabilir.




D vitaminini depolamanın yolları nelerdir?


Acıbadem International Hastanesi Endokrinoloji Uzmanı Dr. Bilge Ceydilek, D vitaminini yeterli ve faydalı bir biçimde depolamanın 6 etkili yolunu anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.


Güneşten doğru faydalanın

D vitamini içeren gıdaları ne kadar tüketseniz de, ne yazık ki günlük ihtiyacınızın en fazla yüzde 20’sini karşılayabiliyorsunuz. Geri kalanı için cildinizin güneş ışığı ile buluşması şart! Endokrinoloji Uzmanı Dr. Bilge Ceydilek “Ülkemizde güneş ışınlarından en çok fayda görülecek zamanlar Mayıs ayından Kasım ayına kadar saat 11.00 ile 15.00 arasındaki zaman dilimidir. Bu saatler arasında her 2 diz altının ve her 2 kolun çıplak olacak şekilde ve koruma faktörü olmadan güneşlendirilmesi önemli. Açık tenliler günde 15-20 dakika, koyu tenliler günde 30-45 dakika faydalanabilir. Ancak daha uzun süre güneşte kalacaksanız mutlaka koruyucu kreminizi sürün!” diyor. Koruyucu kremin yanı sıra kıyafet ya da pencerenin ardından güneşlenmek de, güneş ışığının ciltte D vitamini üretmesini engelliyor.


Bu besinleri ihmal etmeyin

Somon, sardalya, ton, uskumru gibi yağlı balıklar D vitamini açısından iyi bir kaynak. Toprakta kendiliğinden çıkmış ve güneş görmüş mantarlar (kültür mantarı D vitamini içermiyor) günlük D vitamini ihtiyacınızın küçük bir kısmını karşılamanıza yardımcı olabilir. Ancak besinler tek başına D vitamini için yeterli olmuyor.


Düzenli uyuyun

Düzenli uyku D vitamininden daha fazla faydalanmanızı sağlıyor. Yapılan çalışmalar, günde beş saatten az uyuyanlarda D vitamini düzeyinin daha düşük olduğunu ortaya koyuyor. Narkolepsi ve huzursuz bacak sendromu gibi uyku bozuklukları, D vitamini düzeyi düşük olanlarda daha sık görülüyor.


Fazla kilodan kaçının

Aşırı kilolu kişiler D vitamini eksikliği açısından risk altında. Obezlerde vücut yeterli güneş ışığı alsa bile, ciltte D vitamini üretimi azalabiliyor ve oluşan D vitamini de genişlemiş yağ hücrelerinde uzun süre hapsedilerek etkisiz hale gelebiliyor. Bu nedenle ideal kilonuzu korumaya çalışın. Sağlıklı beslenmeye dikkat edin. Basit şeker içeren gıdalardan ve işlenmiş gıdalardan uzak durun. Düzenli olarak haftanın en az üç-dört günü en az yarım saat tempolu yürüyün; bisiklete binin, yüzün.


İlaçlarınıza dikkat edin

Kullanmakta olduğunuz bazı ilaçlar D vitamini düzeyinizi düşürebilir. Özellikle bazı epilepsi-sara, mantar enfeksiyonu, AIDS ilaçları, kortizonlar buna neden olabilir. Bu tür ilaçlar kullanıyorsanız doktorunuzun kontrolünde D vitamini düzeyinize bakılarak takviye almanız gerekebilir.


D vitamini düzeyinizi kontrol ettirin

Endokrinoloji Uzmanı Dr. Bilge Ceydilek “Eğer D vitamini takviyesi alıyorsanız altı ayda bir vitamin düzeyinizi ve kalsiyum düzeyinizi kontrol ettirin. Yeni başlamak istiyorsanız da öncesinde mutlaka test yaptırın. Çünkü çıkan D vitamini sonucuna göre değişen miktarlarda D vitamini takviyesi önerilmektedir, herkesin ihtiyacı aynı değildir” diyor. Ampul formlarının çok yüksek düzeyde D vitamini içerdiğini belirten Dr. Bilge Ceydilek, bunların doktora danışılmadan eczaneden alınarak gıdalara karıştırılıp tüketilmesinin hayati riske bile neden olabileceğini, bu nedenle damla şeklinde alınabilen D vitaminlerinin tercih edilmesinin daha güvenilir olacağını söylüyor.




VM Medical Park Kocaeli Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı L. Derya İnal, D vitamini konusunda merak edilenleri anlattı.


Yağda eriyen ve bağırsaklardan emilen bir hormon olan D vitaminin yüzde 10-20'si gıdalar yoluyla alınır. Esas yüzde 80-90'i UVB ışınları etkisiyle ciltte sentezlenir. Direkt güneş ışınlarının teması gerekir. Faktör düzeyi 15 ve üzerindeki güneş koruyucu kremler sürüldüğünde UVB cilde ulaşamaz. Benzer şekilde cam arkasında güneşlenmek de UVB ışınlarının ciltle direkt temasını keseceği için D vitamini sentezi olmaz.


En az 15 dakika güneşlenin

Güneş ışınlarının dünya yüzeyine ulaştığı açı çok önemlidir. Ülkemizin bulunduğu enlem göz önünde bulundurulduğun da güneşten faydalanmak için en uygun aylar Mayıs-Kasım aylarıdır. Güneş ışığından faydalanmak için uygun saat aralığı saat 10.00-15.00 arasıdır. Cilt rengi açık kişilerin günde 15 dakika kadar güneş banyosu yapması yeterliyken, aynı miktarda D vitamini sentezi için cilt rengi koyu olanların daha uzun süre güneş banyosu yapması gerekir.


Kapalı ortamlardan çıkın!

İnsanlar gün içerisinde uzun süre kapalı mekânlarda bulunuyorlar. Dolayısıyla güneş ışınlarına maruziyetleri oldukça azalıyor. Bu da yeteri kadar D vitamini alamamak anlamına geliyor. Bunun dışında besinlerle yetersiz D vitamini alanlarda, midenin ameliyatla alınması gibi durumlarda, çölyak ve ince barsak hastalıklarında, pankreas yetersizliğinde, yağ emilim bozukluğunda, siroz gibi kronik karaciğer hastalıklarında, böbrek yetmezliklerinde, protein kaybına neden olan böbrek hastalıklarında da D vitamini eksikliği sıklıkla görülür. Ayrıca bazı ilaçlar da D vitamini eksikliğe neden olur.


Obezite ve kanserlerle de ilişkili

Son yıllarda yapılan çalışmalarda insulin direnci, şeker hastalığı, karaciğerde yağlanma, obezite ve birçok kanserin, D vitamini eksikliği ile ilişkili olduğu görüldü. Kanser hastası bireylerde de D vitamini eksikliği durumunda, kanserin kötü seyrettiği ile ilgili çalışmalar da var. D vitamini eksikliği belirtileri depresyon, kemik ağrısı, sık sık soğuk algınlığına yakalanma ve halsizlik gibi şekillerde ortaya çıkabilir. D vitamini ölçümü, eksiklik düzeyine göre uygun tedavi ve takibi kesinlikle hekim kontrolünde olmalıdır. Reçete edilmeden eczaneden D vitamini takviyesi almamanızda fayda var.


D vitaminini kafanıza göre kullanmayın!

Vitamin D düzeyini en iyi gösteren parametre serumda 25 (OH) vitamin D ölçümüdür. Serum D vitamini düzeyinin 150 üzerinde olması vitamin intoksikasyonu (zehirlenme) olarak nitelendirilir. Kanda kalsiyum seviyelerinin oldukça yükselmesine neden olmaktadır. Sonuç olarak D vitamini fazlalığında yaygın vücut ağrısı, şiddetli halsizlik, kabızlık, bulantı kusma, bilinç değişiklikleri, idrarda kalsiyum atılımının artması, böbrek taşı, böbrek yetmezliği, kalpte ritim bozuklukları ve pankreas iltihabı gelişebilir.




Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.