Herkesin kilo alma nedeni de, verebilme hızı da, sonrasında yani korumadaki başarısı da farklı. Ama sık duyduğum şu cümle neredeyse son yıllarda dünyadaki obezite artışını da açıklıyor; “Kilo veriyorum ama sonra fazlası ile geri alıyorum”. Bu cümleyi iyice açalım ve verdiğiniz kiloyu geri almamak için ne yapmalıyız, size iyice anlatayım. Ne oluyor da biz bu kadar güzel zayıfladığımız halde, hızlıca geri alıyoruz.


“Kilo verebiliyorum ama hepsini fazlası ile geri alıyorum”

Eğer çocukluktan gelen bir kilo probleminiz yok ise, herhangi bir nedene bağlı kilo aldığınızı düşünüyorsanız, Önce bu nedeni bulmalı ve onun hayatınızdaki yerini tekrar düşünmelisiniz. Size kilo aldıran ne ise hayatınızdan çıkarın diyemem çünkü bu durumda eşinizi bırakabilir, işyerinden istifa edebilir, en yakın arkadaşınızı hayatınızdan çıkarabilirsiniz. Kilo alma nedeni sadece hormonlar değil, yaşam arzınız ve etrafınızdakilerin stres seviyesi kilonuzu yakından etkiliyor. Bu işyerinde çok çalışıyor, çok yoruluyor, düzensiz yemek yiyor ve bu sebeple sürekli kilo alıyorsanız, işinizi ve iş yoğunluğunun değişmesini beklemeyin. Bu karışıklığa rağmen nasıl düzenli yemek yerim, buna çözüm bulun. Diyetisyene gittiğinizde size verilen liste sizin iş veya ev hayatınıza uymuyorsa bunu diyetisyeninizle paylaşın ve neden yapamadığınızı anlatın. Tabii bir süre deneyin, farklı seçenekler araştırın, hiç olmuyor ise liste değişecek demektir.


Ensülin direncini kırmadan kilonuzu koruyamazsınız

Yaşam şeklini değiştirmek çok kolay gibi gözükse de aslında diyet işinin en zor kısmı. Gerçekten isterseniz başarırsınız ama bahaneler olduğu sürece siz hep baştan başlayacaksınız. Hayatınızı kötü gidiyorsa değiştirmeye karar verin ve başlayın! Ama bir de sizin dışınızda gelişen olaylar var. Örneğin kilo alma sebebiniz ensülin yüksekliği veya insulin direnci ise, o zaman sizin önceliğiniz bu olmalı. Bu durumda kaloriyi değil, diyetinizin glisemik yükü ve sizin günlük hareketiniz daha önemlidir. Diyetinizde amaç kaloriyi azaltmak, az yemek değil, ensülini tetikleyen besinleri bir süre hayatınızdan çıkarmak olmalıdır.


Ensülin direnci nasıl anlaşılır?

  • Özellikle karın çevresi yağlı ise.
  • Kolesterol ve kan yağları (trigliseritler) yükse ise.
  • Canınız tatlı çekiyorsa.
  • Makarna, pilav, böreği çok sık canınız istiyorsa ve bunlar ev sevdiğiniz yemekse.
  • Sabah iştahsız kalkıyor, akşama doğru açılıyorsanız.
  • Yemekten sonra kendinizi yorgun, halsiz ve uykulu hissediyorsanız.

Sizde ensülin direnci veya ensülin yüksekliği olabilir. Bu durumda bir endokrinologdan randevu alıp muayene olmanız ve tahlil yaptırmanız gerekiyor. Aynı zamanda gideceğiniz diyetisyen de size ensülin direncine uygun bir beslenme programı hazırlayacaktır.


Ensülin direncine uygun diyet yapmazsanız kilolar geri gelir!

Bugüne kadar gördüğüm danışanların çoğunda, en fazla kiloya sahip olanlar, ensülin direnci olan ve buna göre diyet yapmayanlar. Sadece az yemek ve kaloriyi azaltmak kilo verdiriyor ama kanda ensülin düşmediyse, verdiğiniz kiloları belki de fazlası ile geri alıyorsunuz. 30-40 kg verenler nasıl oluyor da bu kadar hızlı geri alıyorlar? Ensülin düşmediği sürece size kilo aldırmaya devam eder ve tam da sizin söylediğiniz gibi çok hızlı olur! Bu sebeple ensülin artıran, glisemik indeksi yüksek dediğimiz besinleri hayatınızdan bir süreliğine çıkarın. Sonra da çok sık olmamak şartı ile koyun. Yani, diyetinizde besin seçimlerini yaparken beyaz un içeren, nişastadan zengin olan yiyecekleri az tüketin.


Glisemik indeksi yüksek olanlar

  • Beyaz ekmek
  • Makarna
  • Patates
  • Pirinç
  • Mısır
  • Kestane
  • Beyaz un ile yapılan tüm yemekler
  • Börek, tatlı, hamur işleri
  • Şeker ve şekerli besinler
  • Şekerli içecekler
  • Alkol
  • Şekerli meyveler
  • İncir, muz, ayva, kavun, karpuz, ananas, üzüm

Diyet yaparken bu yiyecekleri diyetinizin ilk 3 haftasında hiç yemeyin. Sonra haftada 1-2 gün çok canınız istiyorsa ekleyebilirsiniz.


Ensülin direnci var ise 3’ü bir arada olmalı

Yemekten sonra pankreastan salgılanan ensülini azaltmanın bir yolu diyet ile ensülin artıran besinleri yememek ve yukarıda anlattığım besinlere dikkat etmek. Peki ya, açlık ensülin yani siz bir şey yemeden de ensülini yüksek ise, bu durumda sadece diyet yapmak da yetmiyor. Ensülin seviyesine göre bazen ilaç kullanmak gerekiyor. Ama bu ilaçları kafanıza göre almayın. Arkadaşınız tavsiye ediyor diye ilaç kullanmayın. Mutlaka hekim kontrolünde kullanın. Diyet ve ilaca ek olarak ve aslında en güçlü ilaçlardan biri sayılan yürüyüş de tedavinin 3. bölümünü oluşturuyor. Yürüyüş yaparken iştahınızın da azaldığını ve daha rahat kilo verdiğinizi ve en önemlisi yürüyüş ile zayıflarsanız verdiğiniz kiloların geri gelmediğini göreceksiniz.


Haber: Güneş Aksüs

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.